Bölüm V

565 42 6
                                    

 Selamlar,selamlar.Bu ara bölümlerin çok kısa olduğunu biliyorum ama daha önce de söylediğim gibi,bunları geçen sene yazdım.Ve şuan uzatacak vaktim yok.Zaten muhtemelen 2-3 hafta boyunca yeni bölüm eklemeyeceğim.Sınavlar başlıyor.Olsun,bu arada siz de oy ve yorum sayısını arttırırsınız :)) Bu bir rica değil,ya oylar artsın, ya da yeni bölüm yok jkfgks Tehdite bak tehdite...Umarım yeni kapağı beğenmişsinizdir.Neyse, iyi okumalar! :))

 Su sesiyle uyandım.Odamda,kendi yatağımda değildim.Ne olmuştu bana?Başım da feci ağrıyordu.Yattığım yerden doğruldum.Yaklaşık benim odamın boyutlarında,daha sade bir odadaydım.Bu tür odalar misafirlere verilirdi.Buraya nasıl gelmiştim ki?

Su sesi kesildi ve banyo kapısı açıldı.Şehirli oğlanlar aşkına… Bunu beklemiyordum.Alexander beline bir havlu sarmış ve tüm karın kaslarını ve öhöm harika vücudunu göstermiş olarak karşımdaydı.Hala ıslak olan saçları dalgalıydı.Gözlerimi ondan alamıyordum.Kahretsin.

‘’Uyandın demek.Üzgünüm,bu biraz uygunsuz oldu.’’dedi kendisini göstererek.’’Hemen giyinip geliyorum.Ayrılma lütfen.’’

Böyle kalsan da olurdu diye düşündüm.Sonra bunu düşündüğüm için kendime kızdım.Odayı incelemeye karar verdim.Eşyaları dağınık değildi.Hepsi derli toplu ve düzgündü.Pek bir şeyi yoktu aslında.Ya da bilmiyorum,dolaplara kaldırmıştı belki.Masanın üzerinde teneke bir kutu vardı.Üzerinde bir çeşit kahve olduğu yazıyordu.O şeyden nasıl sıcak kahve içilirdi ki?Şehirliler ve tuhaf şeyleri.

‘’Pekala,şimdi oldu.’’ dedi ve odaya adım attı.Mavi bir tişört ve dün giydiğine benzer bir pantolon giymişti.Saçları neredeyse kurumuştu.Yeşil gözleri parıldıyordu.

‘’Buraya nasıl geldim ben?’’ diye sordum.

İç geçirip masasındaki teneke kutuyu alıp açtı.İçmeden önce bana baktı.

‘’Seni sabaha karşı kütüphaneye gittiğimde yerde baygın halde yatarken buldum.Kitaplara gömülmüştün.Odanın yerini bilmediğimden ve seni orada bırakamayacağımdan,buraya getirdim.’’ Kutudaki şeyden biraz içti. ‘’Sen de ister misin?’’ diye sordu.

Kafamı iki yana salladım.Omuz silkip içmeye devam etti.

‘’O saatte orada ne yapıyordun?’’ diye sordu şüpheli bir şekilde.Aynı şeyi ben soracaktım tuhaf yakışıklı herif.

Ne diyeceğimi bilmiyordum.Rüyamda gördüklerimi söyleyebilirdim.Sonuçta kabuslarımı biliyordu.Ama kim olduğunu bilmediğim bu ürkütücü adama söylemekten emin değildim.Yine de söyledim.Sonrasında pişman olmak yerine risk almak ve sonucunu beklemek daha iyidir.

‘’Bir rüya gördüm.İki adam konuşuyordu ve biri ‘Caspian’ diye bir şeyden bahsetti.Merak ettim ve araştırmaya gittim.Genelde rüyalarımda ses olmaz,bu ilkti.’’ dedim.

Caspian dediğim anda gerilmişti ama çok kısa bir zaman içindi.Onu dikkatle izlemesem farkında olmazdım herhalde.Tuhaf.Yine tuhaf.Ve yine tuhaf.

‘’Ve incelerken de böğürtlen kokusu alıp bayıldın?’’ dedi.Kaşlarımı çattım.YAKALANDIN.

‘’Bir koku aldığımı nereden biliyorsun?Sana bundan bahsetmediğime eminim.’’ dedim.O kokunun ne kokusu olduğunu bile bilmiyordum.

‘’Uykunda konuşuyordun.’’ dedi sıkılmış bir havayla.

‘’Ben uykumda konuşmam.’’ dedim.Kokuyu bilmediğimi söylemedim.Eğer söylersem bana başka şeyler uyduracakmış gibi geliyordu.

Yataktan kalkıp terliklerimi giydim.Ayağa kalkıp yanıma geldi.

‘’Bunlar –odayı gösterdi- aramızda kalırsa iyi olur.Birilerinin olayı başka yerlere çekmesini istemeyiz.’’dedi.

 Biraz zor oldu, ama ne demek istediğini anladım.Kızararak başımı salladım.Niye kızardım ki ben? Aptal ben.

‘’Tabii.Teşekkürler.Yani,şey için.Anladın sen.Neyse.Sonra görüşürüz.’’ deyip odadan koşarcasına çıktım.Acaba daha ne kadar saçmalayabilirdim?Hımmm.

Odama doğru giderken kafamda Alexander hakkındaki tuhaf şeyleri listeledim.

1.Babamla ilişkisi

2.Sarayı tanıması

3.Kabuslarımı bilmesi

4.Caspian’ı bilmesi

5.HER ŞEYİ BİLMESİ.

Caspian’ı bildiğinden kesinlikle emindim.Bana söylemeyeceğinden de.Bir plan yapıp bildiklerini öğrenmeliydim.Çocuk oyuncağı canım.

CadıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin