Gerçek Bir Rüya

2.Paskalya Yumurtası

   
     Kafasına kocaman bir çekiçle vurulsa daha az rahatsız edebilecek bir alarm sesi ile uyandı Zeynep. Uyanır uyanmaz önce inanamamasından dolayı elleri ilk olarak hala adının neden ‘Bahar Temizlik’ olduğunu anlamadığı yeni iş yerinden aldığı bilgi kartını aradı.

    Kartı avucunun içine alıp üzerinde kocaman harflerle yazan ‘Kerem Bürsin’ yazısını kontrol ettikten sonra dişlerini sergiye açmış gibi gösteren içten bir gülümseme kondurdu yüzüne. Bir an önce yataktan kalkıp rutin lavabo işlerini bitirdikten sonra günlüğünü yazmak için sabırsızlanıyordu.

“Günaydın sevgili günlükçüğüm;

     Ya sen beni bir gün geriden takip ediyorsun ama ben bu içimdekini seninle paylaşana kadar çatladım. ŞŞŞ daha kimseye söylemedim her zamanki gibi aramızda sır olarak kalacak. Ben çok mutluyum günlük. Yani nasıl mutluyum anlatamam.

Sanırım şuan dünyanın en şanslı kızıyım desem yeridir. Rüyamda görsem inanmayacağım bir şey oldu. Çatlatma da söyle mi diyorsun? Ama nasıl heyecanlıyım görmüyor musun? Kerem Bürsin bak adını yazınca bile inanamıyorum yani ben Kerem Sayer’in evinde çalışacağım. Hani şu öpüşünce ağzımın suları akan adam var ya kendisine komple sapıklı tweetler atıyoruz, işte ben o adamla görüşeceğim bugün. Sen ne şanslı kızsın şıllak mı diyorsun? Ya beklediğim gibi biri çıkmazsa diye ödüm kopuyor, hoş adamın çarşambaları hangi renk boxer giydiğini öğreneceğiz neredeyse hakkındaki her şeyi okuyoruz.  

Düşünsene canlı canlı görebileceğim adamı, kim bilir belki dokunabilir hatta beraber yemek bile yiyebilirim. Sanırım hayatım boyunca mızmızlık edip sürekli kötü şansımdan dolayı şikayetçi olunca şans meleği daha fazla dayanamadı.

    Şuan aklımda çok deli sorular sevgili günlükçüğüm; ben bu adamla nasıl tanışacağım? Ayy inanmıyorum birkaç sahne istesem canlandırır mı acaba? Off!! Evin içinde nasıl vaziyetlerini görürüm kim bilir. Ayy iyice şıllak oldum ben. Adam olgun kızlardan hoşlanıyor unutmamam lazım ‘ergen bacı’ out ‘uslu kız’ in yani.  

Kendine gel Zeynep, Kerem Sayer değil Kerem Bürsin’den bahsediyoruz. Belki hiç beklediğin gibi biri değil.

Sakin olmalıyım. Bugün çok güzel görünmem gerek, ama kıyafet konusunda ne kadar berbat olduğumu yazmama gerek sanırım. Başka kimseye de söylemem hem zaten Yağmurdan başka kime söyleyeceğim? Ona da söylersem dilinden kurtulamam. En iyisi ben tek başıma hazırlanayım. Ne giyeceğim ki? Sanırım adamı göremeden heyecandan öleceğim. ”

       Senelerdir yaza yaza sır kutusu haline getirdiği günlüğü ilen yazışmasını bitirdikten sonra üstüne bir şeyler geçirip kahvaltı için aşağı kata geçti Zeynep. Masanın bir köşesinde kendisini beklerken gazetesine gömülmüş babası diğer köşesinde hala kahvaltıyı hazırlamakla uğraşan annesi vardı.

“Günaydın babacım. Günaydın anne.”

“Günaydın kızım.”

“Eh! Babacım gazeteni bir bıraksaydın da kızının yüzüne de baksaydın azıcık.”

“Konuşma zevzek zevzek. Yüzünü mü ezberleyeceğim. Hem sen söyle bakalım sabah sabah suratında neden güller açıyor onu bir anlat.”

“Ne gülü baba ya… Her zaman ki halim işte.”

“Kızım her zamanki halini bilmesem bana yedireceksin. Resmen ayakkabı kutunda milyarlar bulmuşsun.”

“Gerçekten bir şey yok babacım. Bugün okulum açıldı, arkadaşlarımı göreceğim hali ile sevinçliyim biraz.”