-Ben geldim !
diye seslenen Bayan Meral'in sesini duyan Barış', içine adeta su serpilmiş ve rahat nefes almıştı.Bayan Meral, hızla kapıyı araladı ve Tuana'nın uyduğunu görünce sessizce kapıyı kapattı.
Barış, Bayan Meral'in aniden odaya girmesiyle onu farketmemesine sevinse de bir taraftan da canını iyice sıkmıştı.
-O kadar küçüğüm ki farketmedi bile...
diye mırıldandı üzgün bir ses tonuyla.
Tuana'ya baktıkça bakası geliyordu.Ona baktıkça her defasında iç çekiyordu.Her ne kadar küçük de olsa hareket ettiğine sevinse de ,aklı hep büyük bir bedene bir an önce dönmek isteğindeydi.
Hep küçük yaşta bir trafik canavarı yüzünden babasını kaybeden Tuana'ya üzülüyordu.Halbuki kendisinin hiç kimsesi yoktu,Tuana'dan başka.
-Yemek hazır uykucu !
diye mutfaktan seslenen annesin sesini duyunca Tuana hareketlenmeye başlayan Tuana , gözlerini ovuştururarak yatakta doğruldu.Bir süre sonra da yataktan çıktı ve kapıya yöneldiği sırada :
-Bir şeyi unutmadınız mı tatlı hanımefendi?
Barış'ın bu sesini duyan Tuana, geri geri yürüyerek telefonunu kaptı ve tekrar kapıya yöneleceği sırada :
Bir şeyi daha unuttunuz hanımefendi !
Tekrar geri geri yürüyerek
Barış'ı eline aldı ve odadan çıktı.
Bayan Meral, Tuana'nın mutfağa girdiği sırada bardakta ki son yudumunu aldı ve masadan kalkarken:-Ben öğle yemeğimi bile yedim sen kalkana kadar, uykucu.
Tuana, Barış'ı mutfak tezgâhının bir köşesine bıraktı.Ve mutfak dolabından, kahvaltılık gevreğini çıkartırken mırıldanarak"Dün gece biraz geç uyudum"
Bayan Meral"Imm peki öyle olsun "
diyip çıktı mutfaktan.Tuana sandalyeye oturup umutsuz bir halde mırıldandı:
-Telefonum çalmıştı ama neden mesaj veya arama yok ?
Hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi davranmaya çalışan bir tavırla :
-Aaaa öyle mi?
Mesaj yok mu?
Madem mesaj yok, neden çaldı o zaman?-Bilmiyorum.
diye mırıldandı yorgun bir sesle. Tuana'nın suratı asık bir şekilde annesinin hazırladığı spagettiyi yiyordu ve dalmıştı.O kadar çok dalmıştı ki ; Tuana'yı üzgün gören Barış'ın onu güldürmek için spagettiyle ip atlamaya çalışmasını bile farketmemişti...Uzun bir sessizliğin ardından yine sessizliği bozan Barış'tı:
-Hey! neden üzülüyorsun Tuana?
-Oktay bir mesaj bile atmadı.Hiç umursamıyor beni.
-Taktığın konuya bak be Tuana. Hem o seni umursamıyorsa, sen onu hiç umursama boşver gitme partiye.
Hem şuraya baksana !
Barış,'Rengarenk olan kahvaltılı gevrek ile 'Seni Seviyorum Tuana'yazmıştı.Nihayet Tuana'nın asık suratına küçük bir tebessüm yerleşmişti.Fakat bu tebessüm uzun sürmeden silinmiş, ve Tuana, önünde ki kahvaltılı gevreği karıştırmaya devam etmişti. Bunu hemen farkeden Barış "Hey! Tuana bak ben n'apıyorum?! "Elindeki makarnayla ip atlama çabası Tuana'yı güldürmüştü.Barış'ın ip atlamasına dayanamayan makarnalar her koptukça daha da neşeleniyordu Tuana.
Barış, onun yemek saatini neşelendirmişti.Onu daha önce hiçbir erkek bu kadar güldürmek için uğraşmamıştı.
Yemeğini yedikten sonra kalktı ve Barış'ı kaptığı gibi mutfaktan çıkıp odasına girdi. Yatağına oturdu ve avuçlarının arasında ki Barış'a gülümseyerek baktı:
-Beni çok eğlendirdin.Teşekkürler, küçük şapşal.dedi ve onu komidinin üzerine dikkatlice bıraktı ve yattı.Tuana'nın gülümsemesi onu çok mutlu etmişti.Ayakları adeta bulutların üzerindeydi.Tuana, hemen uykuya dalmıştı fakat Barış hâlâ komididen iki bacağını sarkıtmış onu seyrediyordu.
Barış'a göre dünyanın en güzel manzarası onun uyumasını seyretmekti.Zaman geçtikçe Barış'ın uykusu ağırlaşıyordu. Artık onun da göz kapakları uykuya direnememiş ve yenik düşmüştü.
.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK ŞAPŞAL AŞIK
FantasiYanlışlıkla yapılan bir büyü sonucu;Barış isimli oyuncak ,canlanarak insana dönüşür ve sahibine aşık olur. Sahibi Tuana ise bedeni bir oyuncak kadar olan Barış'ı kabul etmez. Çünkü Tuana ,Oktay isimli sınıf arkadaşına aşıktır.Fakat Oktay'in kötü n...