Sabah'ın yedisiydi ve erkekler yatakhanesinde birinci sınıflarda Remus hariç herkes uyuyordu. Remus ilk başta hepsini uyandırmayı denemiş ama çabaları sonuç vermemişti ve böyle giderse kahvaltıyı kaçırmayı bırakın dersi de kaçıracaklardı .
Frank yavaş yavaş uyanmış ve bir yandan saate bakıyor bir yandan ise Remus'a bakıyordu
"Saat yedi ve herkes daha uyuyor mu ? "
"Uyandırmayı denedim ama şu an Hogwarts'ı trol bassa umurlarında olmaz "
Frank ise hafif sırıttı
"Hogwarts'ı trol bassa kaçar be bunlardan. Yani şu manzarayı görse kaçar herhalde"
Eh Frank haklıydı. Manzaranın pek iç açıcı göründüğü söylenemezdi . James'in yarısı yerde yarısı yataktaydı . Sirius'un başının olması gereken yerde ayakları , ayaklarının olması gereken yerde ise kafası vardı . Peter kafasının altındaki yastığı çekmiş bir oyuncak ayı misali ona sarılıyordu . Gerçi salyalı oyuncak ayı olurdu . Çünkü yastık salya ile dolmuştu .
Remus içindeki muzipliğin uyandığını hissetti . Aklına gelen parlak fikirlede gülümsedi . Belki biraz acımasızcaydı ama eğlenceliydi .
Frank James'in başında onu dürtüp duruyordu . James ise sadece "Dahaa erkennnn..." diye mırıldanıyordu .
"Frank nasıl bu kadar sabırlısın ? " Remus bunu sormuştu . Çünkü Frank'ın sabrına cidden hayran kalmıştı . Bir de James'in inadına .
"Frank hiç bildiğin bir büyü var mı ?"
"Pek değil . Sadece Depulso'yu biliyorum ki bazen yapabiliyorum . Noldu ki ? "
Aslında Frank birkaç büyü bilseydi iş gayet eğlenceli olurdu . Depulso'da insanlar üzerinde kullanılmazdı . Aslında güzel bir itme büyüsüydü .
"Aslında bende yapmadım ama evde annemi yaparken görmüştüm . Tek umudum bu büyü . Merak ediyorum da uyku iksiri falan mı içtiler ? Her neyse . Aguamenti ! "
James'in suratına suyun çarpmasıyla yerinden sıçraması bir oldu .
"Bir uyutmadınız insanı be ! Saat kim bilir kaçtır daha ben biraz daha uyuyayım "
Frank James'i tam yatağa dönecekken yakasından tutup geri çevirdi .
"Saat yedi oldu aptal . Hatta yedi buçuğa geliyordur . Kahvaltıyı zaten kaçırdık . Diğerlerini uyandırmamıza yardım ette en azından ilk günden Profesör Mcgonagall'dan azar işitmeyelim "
James'in uyandırma yöntemi Remus'dan daha vahşiydi . Sirius'u ayağından tutup yere çekmiş ve Sirius birden düşünce "Ben bir şey yapmadım anne " diye sayıklamıştı .
James yaptığına pişman olsa da bir şey farkettirmedi . Peter'ın ise iğrene iğrene elindeki salyalı yastığı aldı ve hafifçe kafasına vurdu . Peter birden ayağa dikilip elindeki yorganı asaymış misali tutarak
"Kim beni öldürmek istiyor ? " diye sorsa da Peter dışında herkes kahkaha atıyordu .
Hızlıca merdivenleri çıkıp dolana dolana sonunda biçim değiştirme sınıfına geldiler . Karınları da kazınıyordu ve bu duruma Peter'ın "Açımmm"feryatları da hiç yardımcı olmuyordu
Sınıfa geldiklerinde onlar dışında herkes sınıfa gelmiş hatta derse konsantre olmaya çalışıyorlardı .
"Tamam . Yırttık. Daha profesör gelmemiş " diye kendini bir sıraya attı Sirius .
Peter ise esneye esneye sıraya geçerken karşılarında kedi formundan dönen Profesör Mcgonagall'ı bulmaları o an kendilerinin yere mıhlanmalarına yetmişti .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hogwarts'ın Belalıları - Çapulcular
FanfictionBir insan hem yakışıklı , hem zeki , hem de karizmatik olamaz der mugglelar . Fakat bu söz büyücülerde pek etkili olmuyordu belli ki Zaten hem yakışıklı , hem zeki , hem karizmatik olmak yeterince zorken Hogwarts'ın belalılarından olmak daha da bir...