Bugün 1 Eylül'dü . Diğer bir deyişle Hogwarts'a gidiş günüydü . Lily aşırı heyecanlıydı . Yıllardır masallarda okuduğu büyücüler gerçekti ve şimdi büyücülük okuluna gidecekti .
Severus'a da mektup gelmişti . Severus Lily'nin bu şehirde kız kardeşi Tuney'den sonra en iyi anlaştığı kişiydi . Fakat Petunia Severus'u sevmezdi . Lily'e kaç kere "O iyi biri değil " dese de Lily Petunia'yı dinlemiyordu .
Lily Severus sayesinde okul hakkında daha fazla şey öğrenmişti . Mesela okulda dört bina vardı . Bunlar Gryffindor ,Slytherin , Ravenclaw ve Hufflepuff'dı . Severus Slytherin'e girme olasılığının yüksek olduğunu söylemişti . Bu sebeple Lily de en yakın arkadaşından ayrılmamak adına Slytherin'e seçilmek istiyordu
Petunia ile de mektup geldiğinden itibaren araları bozulmuştu . Petunia kendisinden mümkün olduğunca kaçıyor , karşılaştıklarında ise yüzüne bakmadan yanından geçiyordu . Belki biraz kıskanıyordu ama Lily böyle davranmasının fazlasıyla yersiz olduğunu düşünüyordu .
1 Eylül sabahı tüm Evans ailesi - Petunia dışında - çok heyecanlıydı . Bayan Evans bir yıl boyunca yapmadığı yemekleri masaya koymuş , Bay Evans ise bir yıl boyunca sanki hep neşesizmiş de şimdi mutluluk patlaması yaşıyordu . Evet artık tüm aile Lily'nin büyücü olduğunu kabullenmiş ve bununla gurur duyuyordu . Yine Petunia dışında tabi ki . Petunia Lily'den uzaklaşınca birkaç ev uzakta oturan Vernon Dursley'le takılmaya başlamıştı . Onla Lily ile parkta oynarken Lily'nin Severus'la takıldığı bir zaman tanışmıştı .
Tatlı , tombul yanaklı bir çocuktu Vernon . Ayrıca düşünce yapısı olarak Petunia ile çok uyuyorlardı . Bir süre sonra Lily Severus ile Petunia ise Vernon ile takılmaya başlamıştı . Aslında Petunia'nın Vernon'la tanışması bir nevi iyi olmuştu . En azından Lily'i umursamaz olmuştu . Genellikle karşılaştıklarında ki aynı ev içinde yaşadıklarından hep karşıyorlardı Petunia Lily'e sinir edici bir bakış atar bazen de laf çarpıtırdı . Şu ana kadar ağzından argo bir kelime çıkmamıştı ama bu davranışları Lily'nin kalbini kırıyordu .
Severus ise bu konuda Lily'i oldukça teselli etmeye çalışıyordu . Yine dışarda oldunları bir gün Severus Lily'e
"O sıradan biri . Sen ise özelsin " demişti .
Lily buna biraz sinirlense de sadece
"Bu kabaydı Severus " demekle yetinmişti . Zaten Severus'da bir daha Petunia ile ilgili bir laf etmemişti .
Herkes kahvaltısını yapmış ve tren istasyonuna gitmek için hazırlanıyorlardı . Petunia isteksizdi . Fakat odalarında iken Lily Petunia'nın gözlerinin dolduğunu ve burnunu çekişini farketti . Her ne kadar araları kötü olsa da Petunia'da Lily'e değer veriyordu . Hatta bu büyücülük olayı olmadan önce abla kardeş olarak birbirlerini severler ve kollarlardı .
Bay Evans Lily'nin eşyalarını arabanın bagajına yükledikten sonra yola çıktılar .
Lily arabayla giderken elindeki bilette bir şey fark etti . Dokuz üç çeyrek peron ...
"Anne baba , dokuz üç çeyrek peron diye bir peron var mı ? " diye sordu bunun üstüne Lily .
Bayan Evans ise ön koltuktan kafasını Lily'e çevirip
"Hayır ama bu büyülerin gerçek olması kadar şaşırtıcı bir şey değil . Bay Martin'in de dediği gibi . Büyücü dünyası sonuçta "dedi gülümseyerek .
E haklıydı da . Tek sorun bu peron neredeydi ?
Petunia ise bu arada camdan dışarı seyrediyor ve bir eliyle arabanın kemerleriyle oynuyordu . Bu Petunia'nın "Canım sıkılıyor" deme şekliydi .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hogwarts'ın Belalıları - Çapulcular
FanficBir insan hem yakışıklı , hem zeki , hem de karizmatik olamaz der mugglelar . Fakat bu söz büyücülerde pek etkili olmuyordu belli ki Zaten hem yakışıklı , hem zeki , hem karizmatik olmak yeterince zorken Hogwarts'ın belalılarından olmak daha da bir...