6 Aralık
Uzun zaman oldu kalbimin kapılarını aralamayalı. Kitlediğim kapıların zincirlerini kırmışım. Farkında olmadan tabi.
Ya da bilmiyorum. Belki de farkındaydım.
Kanatlarımı ütüleyip astım demiştim.
Gün aymaya yakın kostüm olarak kullanmıyor değilim.
Eskisi kadar yakışmıyor omuzlarıma; bana.
Eskisi kadar uçma isteği de yok zaten. "Kır zincirlerini" diyen herkesin kalbini kırdım.
Sonra bir bakmışım zincirler paramparça.
Burukluk var. Bu işte bir burukluk var. Pamuk şeker tadı veren her şeyin karpuz çekirdeği tadı vermesi bünyemi altüst ediyor.
Ziyan oluyor zamana. Ayıp oluyor.
Zamanı beklemek zamanımdan çalıyor; zamanımızdan gidiyor.
Şu 'an' neyi yapmak isteyip zamana bırakırsak, hevesimiz kaçıyor. Aşk kaçıyor. Zamanımız geçiyor.
Dur diyemezsin.
Kal diyemezsin.
Git hiç diyemezsin.
Gelmediğin, senin olmadığım, sakallarınla oynamadığım her dakika bana küsecektir.
Ömürden ömür giderse senden bana ne kalır?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖMÜR SAKAL
PoesíaBir bar hikayesi. Kadının parmak uçları karıncalandığı sırada ağzından dökülen iki kelime; 'Kömür Sakal'... Hırıltılı sesiyle kadının kasıklarını uyuşturan, kendini şarkılarla anlatmaya çalışan, akrep burcunun bütün özelliklerini ustalıkla taşıyan...