❄MEYRA❄

661 45 61
                                    

@bsrnrsln
Bu ikinci bölümde sana gelsin canım arkadaşım...

"Ben yeni edebiyat hocanızım. Bundan sonra edebiyat derslerini beraber işleyeceğiz. Aynı zamanda sınıf öğretmeninizim fazlasıyla otoriter birisiyim ona göre çalışsanız iyi olur. Zaten hepiniz gözetimim altında olacaksınız."

Bazı insanlar bütün hakimiyeti elinde tutmak ister. Herşeyi onların istediği gibi, olması gerekir. Her şeyin kusursuz olması gerekir. Eğer karşınızdaki insan umursamaz ise bu hamiyeti biraz kurmanız da zor. Bu işi zorbalık la da halledemezsiniz. Ki karşımdaki adam gücüyle,ve duruşuyla hâkimiyeti kurar.

Sıraların arası da gezinmeye başladı.

"sorusu olan var mı?"
Kimse bir şey demedi. Korkut hoca tahtanın önüne geçti.
"Iyi o zaman! Sizi tanıyalım!"
Sol taraftan herkes kendini tanıtmıştı.
Korkut hoca herkese çatık kaşlarıyla bazı sorular soruyordu. Sıra bende gelmişti. Ayagiya kalktım.

"Meyra akyel"
Çatık kaşları düzeldi.tuhaf bir şekilde bana bakmaya başladı.
"Anlamı ne?"
Siyah gözlerinin icerisine baktım.
"Aydınlık"
Kafasını otur dercesine salladı. Tekrar sırama oturdum. Ama korkut hocanın gözleri hala üzerimdeydi. Konuşmaya başlayınca gözlerinin esaretinden kurtuldum. Derin bir nefes alıp,edebiyat defterimi çıkardım.

"ilk gün diye ders islememezlik yapmayacağım. Çıkarın defterleri."

Sınıfı ilk defa bu kadar sesiz görüyordum.Yanımda oturan kızıl saçlı kız kulağıma doğru yaklaşıp,

"Çok yakışıklı değil mi?"
Korkut hocanın dedikosunu yapacak değildim.
"Hayır değil!"
Gözlerini ayırarak bana baktı.
"Salak mısın kızım neresi yakışıklı değil"
Oflayarak, derin bir nefes aldım.
"Bize ne"

"Kesin sesinizi kızlar"
Korkut hoca sandalyesinden bize ters ters bakıyordu. Ah! Ne güzel ilk günden hocanın gözüne battım. Gözlerimi defterime çevirdim. Ders boyu korkut hocayı dinlemiştim. Bazen derslerde uyurdum. Ama edebiyat dersinde uyumak veya dinlemek babama haksızlık yapıyormuş gibi geliyor. Korkut hocanın ders anlatış biçimi neden olduğu bilmediğim şekilde babama benzettim. Mimikleri,sanki anlatırken o anı bize yaşatıyor gibi, sürekli çatık kaşlarıyla ne kadar ciddi bir adam olduğunu. Sıraların arasında gezerken,burnuma dolan deniz kokusunu andıran kokusu fazlasıyla ferahlatıcı bir kokuya sahipti.

...
Iki ders edebiyat dersinden sonra kantine inip, tost ve çay aldım. Boş masaların birine oturdum. Tostumu elimle parçalara bölerek yemeğe başladım.Ara sıra sıcak çayım dan yudumluyordum. Arada sırada da etrafı inceliyordum. Korkut hocayı gördüm. Kantinin içerisinde kendine çay koyuyordu. Arkadan geniş bir sırta sahipti. Omuzları fazlasıyla genişti. Kantinçiye parasını verecek iken kantici elini geriye doğru itti. O ise ısrarla aldığı çayın parasını verdi.

elindeki karton bardakla yanım dan geçerek gitti. Kokusu parçalara bölünerek,burnuma geldi. Mayhoş edici bir kokusu vardı.
Zilin çalmasıyla yerimden kalkarak,sınıfıma girdim. Yaklaşık bir iki dakika sonra da hoca gelmişti.
Dersin tam ortasında iken,kapı çalmasıyla korkut hoca sınıfa girdi. Fizik hocasından özür dileyerek, bana baktı.
"meyra çıkışta yanıma gel!"
Diyerek sınıftan çıktı. Neden çağır mıştıki? Derste konuştuğum için kızacak mı acaba?

...
Çıkış zilinin çalmasıyla,çantamı toparlayıp, korkut hocayı bulmak için,öğretmenler odasına girdim.
Siyah bilgisayar çantasına kağıtlar koyuyordu.

"Hocam?"
Diyerek arkasın dan seslendim.Arkasını dönüp,bana baktı.

"Gel meyra"
Yanına biraz daha yaklaştım. Kağıtları içerisine koyarken aynı zamanda konuşuyordu.
"bundan sonra sen benim yardımcım sın! Yetişemedigim şeylere sen yapacaksın! Umarım bir itirazın yoktur."
Kafam eğik bir şekilde korkut hocayı dinliyordum. O ise bana bakıyordu. Benim kendi derdim zaten bana yetiyor. Bir de sizinle mi uğraşacağım? Hayır desem sanki her an üzerime atlayacak gibiydi.
"Hayır yok" dedim.
"Iyi o zaman al bu ilk görevin bu sınıf listelerinin kopyalarını çıkar."
Uzun ince parmaklarının arasından kağıtları aldım.

Her Şey Seninle Güzel  -ÖĞRETMENİM-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin