Bu bölüm yanlışlıkla silindi tekrar baştan yazdım. Her hangi bir farklılık yok aynısı.
Lavanta kokulu güzel kadın...Lavanta kokusunu ilk defa bu kadar yakından
Hissediyordum.Öyle yumuşak bir koku ki insanın bu kokuyla uyuyası geliyor. Hırkayı kenara bıraktım. Koltuga uzanıp,gözlerimi kapattım. Derin bir nefes aldım. Sehpanın üzerindeki telefonumun çalmasıyla yerimden kalkıp,telefonumu elime aldım.
Özgür arıyor...
"Napıyon kardeşim?"özgürün durgun sesinden bir şeyler olduğunu hissedebiliyordum.
"Yemek yapacağım kardeşim gel beraber yiyelim?"
Özgür benim liseden beri en yakın arkadaşım. Her zaman birbirimiz yanında olduğumuz için,bir sıkıntımız olduğunda birbirimizi arıyorduk.
"Peki on dakikaya ordayım"deyip telefonu kapattı.Bende mutfağa geçtim. Bir şeyler hazırlayıp,özgürü bekledim. O sırada masadaki telefonum dikkatimi çekti. Elime alıp,rehbere girdim.
Meyra
Yazısında parmaklarimi gezdirdim.Evet!numarasını aldım.
Böyle bir aptallığı nasıl yaptığımı bende bilmiyorum mesaj yerine girip,bir şeyler yazmak istedim. Tabi
Yazıp yazıp sildim. Sinirle telefonu masaya fırlattım.o sırada da kapının çalmasıyla yerimden kalktım. "Hoşgeldin" elindeki bira şişesi ile içeriye girdi."Hosbuldum" direk mutfağa geçti. Karşılıklı masaya oturduk. Özgürün yüzünden düşen binparca karşımda birasını yudumluyordu. Derin bir nefes aldım.
"Ne oldu?"
Birayi tepesine dikti."terk edip,gitti"
Ictigim bira boğazımda durmasıyla uzun süren oksurukten sonra konuşabildim. "Nasıl oldu?" Kendisi yeni bir bira doldururken konuştu.
"Işten eve geldim. Evdeki bakıcının burcunun gittiğini alya'nin odasında bir not olduğunu söyledi. Evliliğin kendisine göre olmadığını çocuk bakamadigını evlilikten sonra hayatının kısıtlandığını düşündüğü için gitmiş."
Özgür ve karısı burcu lisede iken biz üçümüz takılırdık. Özgür ve burcu bir süre sonra sevgili oldular. Lise bitikten sonra evlendiler iki sene sonrada Alya adında bir kızları oldu.
Burcu,özgürlüğü seven birisi olduğu için veya bu kadar sorumluluk sahibi birisi değildi. O yüzden işin sonu ayrılmaya kadar gitti. Özgür şuan benimle aynı yaşta olmasına rağmen
3 aylık dünyalar güzeli bir kızı vardı.
Alya, özgüre benziyordu. Çene yapısı özgüre daha çok benziyordu.
Omzuna destek olurcasına vurdum.
Şimdi onun için her şey daha çok zorlayacaktı. Önündeki peynirden bir
Parça alıp,ağzıma attı."Sana ne oldu?"
Diye solgun yeşil gözlerini bana çevirdi."yok bir şey!" Diyerek kestirip attım. Kendi derdimle bunaltmak istemedim.
Meyra'dan...
"Kızım?"Annemin sesi kulaklarımı tırmalıyordu. Yorganımın altına iyice yerleştim. Üşüyordum...
"Kızım kalk alev,alev yanıyorsun" üzerimdeki yorganı çekti. Yavaşça yataktan doğruldum. Elini anlıma götürdü."kızım çok kötüsün ateşin var"anneme gözlerimi devirip,yatak-
tan kalktım. Bir şey olmaz derken başımın dönmesi ile annemin koluna tutundum. Annem belimden tutup, lavoboya kadar götürdü.işimi hızlıca
Halledip,odama döndüm. Formamı bir türlü giyemiyordum. Sürekli hapşurıyordum yada öksürüyordum.
Uzun uğraş sonucu giyindikten sonra saçlarımı yapıp yatağıma tekrar oturdum. Elimdeki peceteyi sıkıca tutuyordum. Anlimdaki terleri silerken çok kötü bir şekilde vücudun titriyordu.
"Kızım bir şeyler yede git okula"
Arkamdan gelen anneme dönüp,
"Canım istemiyor anne!" Ayakkabılarımı giyip, çantamı sol omzuma taktım. "Ceylan bırak şu kızı
Zıkkımın kökünü yesin" içerden anneme seslenen mehmetin sesi kendime acircasina gülememe neden oldu. Yol sanki hiç bitmiyordu büyük uğraş sonucu okula gelebilmiştim. Sınıfıma çıkıp sırama oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Şey Seninle Güzel -ÖĞRETMENİM-
De TodoKahrolsun, bu karanlıklar! Bu mesafeler Bu zaman Ben seni istiyorum Ya seninle yaşamak Ya da sende yok olmak... Biliyor musun sevgilim? Ben seni sevdim. Bir insan hayatında ne kadar güzel ve ne kadar çok sevebiliyorsa o kadar sevdim... Bu da benim...
