ELEM - 4. BÖLÜM

222 103 62
                                    

Ahu&Birkan'la dolup taşan bir bölüm oldu. Bu bölüm, Gizli Psikopat & Çünkü Ben hikayelerinin yazarı, güzel okur, Sudem'e.

...

Ahu, arabasının önüne yaslanmış Birkan'la göz göze geldi. Bu adamın gülümsemesi, dünyanın en güzel gülümsemelerinden biri olabilirdi.

"Merhaba!"

Sıkması için uzattığı elini, nazikçe dudaklarına götüren Birkan, kısa ve masum bir öpücük kondurdu. Dudaklarını çektiğinde bile yanmaya devam eden eli, Ahu'yu terletmeye başlıyordu. Adamın üstünde yarattığı etki, anormaldi.

Birkan ise, gördüğü muhteşem resmin karşısında büyülenmişti. Başından beri güzelliğinin farkında olduğu kadın, şimdi her zerresinde, kalemle çizilmişçesine tuhaf bir şekilde hayalindeki tüm kadınlardan parçalar taşıyordu.

Çarpıcı zarafetini ve müthiş güzelliğini, Margaret Mitchell'ın güneyli güzeli Scarlett O'Hara'ya benzetti.

İnce gövdesi ve kırılgan omuzları, Orhan Pamuk'un Füsun'undan alınmış gibiydi.

Eğer aklından geçenleri şimdi dile getirirse, gerçek, alelade bir iltifatla sınırlı kalacaktı. Bu kadın, çok daha fazlasını layıktı.

Yolculuk sessiz geçmiş, bir kaç güncel haberi dinledikleri radyo dışında çıt çıkmamıştı.

...

İstanbul'un hatırı sayılır yalılarından birine gelmişlerdi. Arabayı valeye verdikten sonra, nazikçe Ahu'nun belini kavrayanın Birkan, gösterişli merdivenler bitene kadar elini belinden çekmemişti.

Çalışanların yoğun ilgisi ve saygısı eşliğinde oturdukları masadan gördüğü boğaz ve şehrin ışıkları Ahu'yu bambaşka bir atmosfere soktu. Kemanın sesinden, masanın örtüsüne kadar herşey kusursuzdu. Eline aldığı menüde yazanların, telaffuzunu biliyor ama ne olduklarını bilmiyordu. Fiyatları utancından ve mahcubiyetinden yerin dibine gitmek isteyeceği güçteydi. Birkan'ın siparişinin aynısını isteyebilmişti. Salyangoz ya da türevi birşey yemeyeceğini umuyordu.

...

Birkan, deniz mahsüllü bir İspanyol paellası ve içinde meyve parçaları olan bir şarap kokteyli söylemişti. Ahu, adamın seçimine hayranlık duydu, etkileyiciydi.

"Paella'ydı değil mi adı? Çok sevdim, çok lezzetli."

Ahu'nun neşeyle parlayan gözlerine bakmaktan yemeğini unutan Birkan, halinden şikayetçi değildi. Viski bardağını kaldırdı, Ahu gülümseyerek karşılık verdi.

"Yeni yaşına... Ahu, biraz kendinden bahsetsene. Merak ediyorum seni, tanımak istiyorum."

"Ne anlatabilirim ki? Öylesine biriyim işte..."

Ses tonunu kısan ve neredeyse fısıltıya yakın konuşan Birkan, yüzünü karşısında oturan kadına doğru eğmeye çalıştı.

"Değilsin. Gözlerinde gördüm. Söylesene, neden benden kaçmakta ısrarcısın?"

"Siz neden yakalamakta bu kadar ısrarcısınız, anlamıyorum."

"Bende anlamıyorum güzelim, bende... Bu gece sen der misin bana?"

Ahu, kendisiyle, iç dünyasıyla ya da hayalleriyle ilgili birşey anlatmaktan kaçındığı adamı daha yakından tanımak istiyordu. Ama bu adil değildi, belkide zamana bırakmak en doğrusuydu.

ELEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin