Gözleri, dudakları, burnu ve ağzı arasındaki o ince siyah çizgi. Alnındaki ufak dikiş izi ve hafızasına ne kadar kuvvetli kazındığını az önce farkettiği yüz hatları... Kısacası bünyesinde barındırdığı tüm organları.
Birkan!
...
Elem, hayata tutunmay...
KILIÇ'ın mükemmel yazarına ithafen; gizemliyazar94 Bu güzel afiş için çok teşekkür ederim, Merveecn_💛 Keyifli okumalar!⚡️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Sen!"
Ahu, kadının (kendisinin ne kadar uğraşırsa uğraşsın tonunu asla tutturamayacağını düşündüğü) küllü sarı saçlarını eliyle kabartışını izledi. Gözleri daha önce tanıştığı kadının aksine, pozitif bakıyordu. Karşılaştığı, her an insanları yerin dibine sokabilme potansiyeli sahip kadını, cesareti ve güzelliği dışında tüm özelliklerinden sıyrılmış sayabilirdi.
"Bahar canım, adım Bahar. Bir saattir seni bekliyorum, konuşmamız lazım. Kahve içelim, zamanın vardır umarım."
Kadının bir dümen çevirdiğinden şüphelenmeye başlayan Ahu, yinede bu saçmalıklara daha fazla vakit ayırmak istemiyordu;
"Bakın benim Birkan Bey'le bir alakam yok. Haliyle konuşacağımız bir konu da yok."
...
Birkan Güçlü'yü aşkına inandırabilmiş, yalnızca onunla olmaya ikna edebilmiş ve aşkına muhtaç etmiş bir kadın için, Ahu kolay lokmaydı.
Bahar'ın "Birkan kopamıyorsa, kadını ondan uzaklaştıracağım." diye başladığı ufak planı, işlemeye başlamıştı.
Bu kadına, Birkan'ın varlığının tek anlamının kendisi olduğunu, kalbi başkasına ait bir adamla canının ne kadar yanacağını anlatacaktı.
Sahte masumiyetiyle süslediği gözyaşları, merhametli ve zayıf düşmanını nihayet evine getirebilmişti.
Sadece yarım saati vardı(!)
...
Oyununun en can alıcı kısmına başlama zamana gelmişti, Bahar Nefesoğlu artık sahnedeydi;
"Büyük bir hata yaptım ben. Ama sevmekten hiç vazgeçmedim. Kendime rağmen sevdim. Onun da beni hala nasıl istediğini biliyorum... Seninle oyalanıyor, bu yüzden bir süreliğine uzak duruyor benden. Yapma! Kendine de, Birkan'a da bunu yapma."
Kadının yapay samimiyetinin etkisinin altına her saniye biraz daha kuvvetli çektiği Ahu, Birkan'la aralarında hiçbir şey olmadığı yanılsamasına inanma uğraşlarına rağmen, başarılı olamıyordu.
Kadının her kelimesiyle olan biteni sorguluyordu.
"Sana her baktığında beni gördüğünden eminim. Bunu hazmetmek kolay mı Ahu? Bir kaç numarayla zorla yanında tuttuğun bir adam o sadece-"
Ahu, buraya gelmesinin baştan sona hata olduğunu kadının değişen üslubuyla birlikte farketti, vücut dilinin saklamayı daha fazla başaramadığı rahatsızlığına aldırış etmeden patavatsızca konuşan kadına doğruları son kez anlatacaktı;
