Kerem ve Zeynep aynı anda havaalanına indiklerinin farkına varmadan arka arkaya taksiye binmişlerdi. Zeynep Cihangirde, Kerem Nişantaşında ev tutmuştu. Zeynep sinirle İstanbuldan ayrılınca çok sinirli olduğu annesine veda edememişti. Hala ne kadar sinirli olsada annesi Hırmağın evine gitmeye karar vermişti. Eşyalarını evine fırlattıktattıktan sonra yola çıktı. Kerem taksiyle eve gelmeden önceZeynepin eski evine Hırmağın evine gidip bakmak istedi. Kerem eve vardığında kapıda duran Zeynepi görmüştü. Bu sırada Zeynep apartmanın içine girmişti. Kerem hayal gördüğünü düşünüp gözlerini ovuştururken Zeynep çoktan içeri girmişti. Kerem gözlerini açıp orada göremeyince hyal gördüğünü ve Zeynepi ne kadar çok özlediğini anlamıştı. Kerem taksiciye evini tariff etti ve kendini eve atar atmaz uyudu. Bu sırada Zeynep apartmanda en üst kata çıkarken hala gidip gitmeme konusunda kararsızdı ancak cesaretini topladı ve kapıyı çaldı.
Hırmak: Zeynepp!
Zeynep: Annee!
Zeynep annesine her ne kadar hala sinirli olsada sıkıca sarılmışlardı. Bu sırada içeriden tanıdık bir ses gelmişti. Hırmağın kardeşi Irmak yani Keremin annesi içerdeydi. Zeunep bu durumdan hiç memnun değildi ancak selam verme nezaketini soğukta olsa göstermişti.
Zeynep: Merhaba Irmak teyze!
Irmak: Merhaba Zeynepciğim. Özlettin nasılsın?
Zeynep: İyiyim. Neyse anne ben evime gidecektim haftayada okula başlıyorum haberin olsun.
Hırmak: Girseydin içeri kızım, özlettin kendini.
Zeynep kısa süreliğine Irmağa baktı.
Zeynep: Gerek yok daha rahat bir zamanda konuşuruz. Bu arada okul kaydı başvurusunu yaptım gidip imza atman lazım.
Hırmak: Hangi okul. Nerde kalıcan kızım özledim.
Zeynep: Okul Ataşehirde Sayer Koleji. Bu gün halledersen iyi olur. Ve kendime ev tuttum. Burda kalamam. Yapmamam. Anlamıyorsunuz beni.
Zeynepin aklına yine Kerem gelmişti. Sonra kendisine üzgünce bakan Irmağı gördükten sonra göz yaşlarını tutup 2 damla akmıştı.. Hırmak sarılmak için hamle yaptı ancak Zeynep koşarak aşağı indi ve önüne gelen ilk taksiye atladı. Cihangire varmıştı. Zeynep valizini koydu, duşunu aldı ve evinin altındaki bara gitti. Uzun zaman sonra İstanbulda bara geliyordu. Çevresi çok kalabalıktı. Zeynep hemen en köşe masaya oturdu ve en sert içkiden istedi. Içti, içti, içti… Ama hiçbirşey hissetmiyordu. Sanki kalbinin üstünde bir fil tepiniyordu. 2 saatin sonunda sarhoş olmuştu ve kendini eve zor atmıştı. Kapıdan girer girmez uyumuştu. Ancak barda unuttuğu bir şey vardı. Keremde 5 saatlik uykunun ardından sıkılmıştı ve İstanbuldaki arkaşaları Can, Barış, Aksel aramıştı. Onlarda toplanıp İstanbulun en popular barına gitmişlerdi. Saat 3 olmasına ragmen tek boş masa köşedeki masaydı. Can, Barış ve Aksel içki almaya gitmişti. Kerem masada duran telefonu bulmuştu. Kilit ekranını açınca gördüklerine inanamadı. Telefonda Zeynepin fotoğrafları, 5 cevapsız arama ve 2 mesaj vardı. Kerem dayanamayıp mesajları açtı. Mesaj annesi Hırmaktandı.
Hırmak: Ataşehirdeki Sayer Koleji kaydın tamamlandı kuzum. Pazartesi başlayabilirmişsin. Seni çok özledim gelsende konuşsak.
Kerem hemen mesajı okunmadı olarak işaretleyip telefonu barmene verdi. Telefonuyla birkaç iş halledip biraz daha huzurlu içmişti içkisini. Gece saat 5 olmuştu. Kerem Zeynepi bulmak istiyordu ve çok sarhoştu. Ama hissediyordu. Yakındaydı. Çünkü telefonu burdaydı. Bardan çıktılar herkes evine dağıldı. Saat sabah 8 olmuştu. Zeynep uyanmıştı.
Gözleri şiş makyajı akmış heryeri tutulmuştu. Çevresine bakınıp telefonunu bulmaya çalıştı ama boşunaydı. En son dün geceyi hatırladı ve barda unuttuğu aklına geldi. Hemen aşağı bara indi ve telaşla barmenle konuşmaya başlamıştı.
Zeynep: Burda dün telefon kaldımı? Ya nasıl benim işte yalan söyleyecek halim yok. Heh. Bu benim işte. Kim buldu bunu. Kurcalanmışş bu. Getirenin tipini tarif edermisin.
Barmen: Gece bir bey bulmuş hafif uzun boylu kısa kahverengi-kumral saçlı biriydi. Bide aksanlı konuşuyordu galiba.
Zeynep duyduları karşısında şok olmuştu. Beynini ütüleyen binlerce soru geçti o an aklından. Annesinden gelen mesajlara bakıp cevap yazdı. Sonra telefonu kapadı. Yukarıdan üzerine spor kıyafetlerini giyip sahile koşuya gitti. Ne kadar zaman geçtiğini hatırlamıyordu ama durmadan koştu.
uzun bir bölüm oldu ama hiç vote yok lütfen biraz vote yapın okuyosunuz ama vote verin lütfennnnn bilgisayara geçirmek çok zor sınavlarım başlıyor motivasyona ihtiyacım var paylaşın önerin vote leyin :D:D:D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEYKER in Yolu
Teen Fictionbir önceki hikayemin devamidir ilk başta annelerini kardes babalarini ayni zanneden ikili ve aralarindaki tutkulu aşk sonrasında gelişen olaylar hepsi bu hikayede