Yeni bölümü anca atabildim parmağımdan dolayı yazmakta zorlanıyorum ama vote yorum hiç gelmiyor zevkine yazıyorum ama vote gelirse sevinirim daha çok bölüm var ama kağıda yazılı en zoru pc ye geçirmek ama onuda yapıyorum vote verin lütfen bakalım zeyneple kerem nasıl karşılaşacak upps spoiler verdim karşılaşacakmı acaba neyse lütfen vote verin
Keremin mezun olması gerekirken 2 yıl sınıfta kalmıştı. Şimdi lise 3 teydi ama okulu hiç takmıyordu. Her gece farklı barda farklı kızlarla takılıyordu. Bu 1 yıl böyle geçmişti. Keremin çok seveni vardı. Ama biri vardı ki Miranda deli gibi aşıktı. Keremin yanından 1 dk bile ayrılmıyordu. Hatta sırf Kerem için yan villasını satın almıştı. Keremi çok kıskanıyordu. Hep takipteydi. Kerem hergün eve farklı kızla girdiğinden kızlar Keremin evinden çıkarken kızları birdaha gelmemeleri için tehdit ediyordu. Kerem bunun farkındaydı. Hoşunada gitmiyor değildi. Ancak o çok tuhaf duygular içindeydi. Hiç mutlu değildi ve birini çok özlediğini hissediyordu. Evin duvarları üstüne üstüne geliyordu. Daha fazla dayanacak gücü kalmamıştı ve İstanbula dönmeye karar vermişti. Yavaş yavaş valizlerini toplarken kapının çalıdığını duydu. Gidip kapıyı açtığında karşısında Mirandayı gördü. Miranda dizinin baya üstünde siyah süpermini straplez elbise giymişti ve siyah çoraplarına bağlı olan jartiyeri gözüküyordu. Kerem donup kalmıştı. Daha once hiçbir kız onun için bu kadar süslenmemişti. Miranda yavaşça içeri süzüldü ve kendini deri koltuğa attı. Kerem sadece şaşkın şaşkın bakmakla yetinirdu.
Miranda: Do you want to come here Kerem? And please sit with me near me.
Kerem: Miranda please… No. Please go back your home.
Miranda: No, ofcourse. Come and sit. Maybe sleap with me. Why not?
Kerem Mirandanın niyeti bozduğunu anlamıştı.Ve aklına birşey gelmişti. Mirandayı odasına götürecekti.
Kerem: Miranda comes with me my bedroom.
Miranda: Ohh.. Yes ofcourse
Kerem valizini yatakta kapatmamış olduğunu umut ederek Mirandayı odasına götürdü. Neyseki valiz açıkı ve Zeynepin Keremde kalan makyaj malzemeleri ve birkaç kıyafeti vardı. Miranda görünce şok olmuş ve gözleri dolmuştu.
Miranda: Oh my god! What is this Kerem? Is ıt make up? No, its impossible.
Kerem: Yes, its make up. These are my girl friend’s objects. Is it a problem for you?
Miranda: Yes ofcourse. Ihh… Maybe I need to go. See you Kerem. Maybe ot see. By…
Kerem rahatlamıştı. Birkez daha Zeynep onu kurtarmıştı. Zeynepin tshirtünün kokusunu içine çekti, eşyalarını toplamayı bitirdi ve havaalanına doğru yola çıktı. Kerem sırt çantasını İstanbuldan Malezyay geldiğinden beri ilk kez kullanıyordu. Pasaportunu çıkarmak için çantasını açtığındayere birşey düştüğünü fark etti. Bu Zeynepin yüzüğüydü. Ama orada ne işi vardı. Kerem dalgın bir biçimde pasaport kontrolüne giderken baya sıra bekledi. Gişeye vardığında o dalgınlıkla Türkçe konuştu. Ancak görevli kös kös Keremin suratına bakınca anladı ve kendini toplayıp pasaport kontrolünü yaptırdı. Uçağı beklemeye başladı. Ancak nereye baksa Zeynepi görüyordu. Niye bu kadar heycanlandığını anlamıyordu. Aslında anlamak istemiyordu. Oysaki Zeynep Endonezyadaydı. Ama Keremi İstanbula çeken birşey vardı ama ne?
okuyosunuz ama bi tuşa basın yanı çok zor yazıyorum parmağğım sakat ve sargıda acındırmak için söylemiyorum ama vote verin lütfen vote gelirse yeni bölümü şimdi gelir
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEYKER in Yolu
Genç Kurgubir önceki hikayemin devamidir ilk başta annelerini kardes babalarini ayni zanneden ikili ve aralarindaki tutkulu aşk sonrasında gelişen olaylar hepsi bu hikayede