Sensizliğin sınırında #wattys2018

TARTIŞMA...

Media=Ege vural
Tekrardan merhaba 2.bölümle karşınızdayız yorum ve votelerinizi bekliyoruz kendinize iyi bakın...❤❤
*
*
*
Zilin sesini duyduktan sonra sıradan kafamı kaldırdım.ve çantamdan bir kitap çıkarıp okumaya başladım kitap okumayı çok seviyorum çünkü bana azda olsa acılarımı unutturuyor.sınıfta kimse kalmamıştı yanımdaki öküzde,yoktu kitabıma daldığım an büyük bir gürültüyle kapı açılıp kapandı. Sınıfa 4 erkek 1 kız girdi erkeklerin 4'ü de baya bir yakışıklıydı ama aralarında kumral uzun boylu,kaslı ve çok dikkat çeken biri vardı.ama benim onları kesmek dışında daha önemli bir işim vardı.kitabımı okumak .kitabıma geri döndüğüm an kahkahalarla gülmeye başladılar. Aralarında. sarı saçlı olan çocuk hocanın sırasına oturdu. Digerleride masanın üzerine yerleştiler. Tekrar kitabıma dönmeye hazırlanmıştım ki bağırarak konuşmaya başladılar.kendimi daha fazla tutamayıp "biraz daha sessiz olur musunuz"dedim.sesim kendinden emin ve yüksek çıkmıştı. Beni yeni fark ediyorlarmış gibi hepsi birden bana döndü.masanın üstünde bacak bacak üstüne atan kız sıradan atladı ve karşıma gelip "konuşmak için senden izin mi alacağız"dedi.bende ayağa kalkıp omuzlarımı diklestirip "Tabiki konuşmak için benden izin almayacak sınız.ama benim sınıfıma gelip eşekler gibide anırmayacak sınız"dedim.kızın sinirlendiği dişlerini sıktıgindan belliydi.kızın diğer arkadaşları da ayaklanip bize doğru yaklaştılar.ve bizi izlemeye başladılar. Kız "ne dediğini zannediyor sun"dedi.
"Bence sen anladın"dedim.kız birsey diyemeyeceğini anlayınca bana bir adım yaklaşarak "siz fakirler ne kadar salaksınız"dedi.bende kızın burnunun dibine girdim ve"sen kendini begeniyor musun"dedim kıza konu dışına çıkarak.bir adım geri giderek vücudunu gösterdi ve"sence" dedi.Bende bir adım geri giderek "doğru söylüyorsun ,hickimsenin beğenmediği bir şeyi beğenmek ayrıcalıktır"dedim.aralarından sarı saçlı çocuk "Ooo.benim bildiğim su bunun altında kalmaz"demek tartıştığım kızın adı su'ydu.kaslı olan çocuk "Ateş" diyip sarı saçlı çocuğu susturdu.kıza omuz atıp yanından geçerken ayağım birseye takıldı tam yere düşecekken bir kol beni belimden tuttu.kafamı kaldırdım ve esmer bir çocukla karşılaştım ela gözleri içimi ferahlattı.hemen kendimi toparladım ve ellerimi çocuğun boynundan çektim ayaklarımın üzerinde durdum.neye takıldığıma baktım. Kumral kaslı çocuk ayaklarını önüme uzatmıştı ve bende ona takılıp düşmüştüm tam olarak düşmek denilmez aslında. Tam ağzımı açmış çocuğa saydıracakken"senin ne işin var burada yağız atalay"dedi beni düşmekten kurtaran çocuk,karşımdaki kumrala demekki adı yağızmış. Yağız da"senin hasretine dayanamayıp buraya geldim savaş erdinç"dedi. Beni düşmekten kurtaran çocuğa. Demekki birbirlerini tanıyorlar dı."koskoca ATALAY koleji yetmedi mi sana yağız atalay,yoksa kızlardan mı sıkıldın ya da dur...tahmin edeyim baban seni buraya yolladı arkadaşlarında sesinle beraber geldi yine ne yaptın kolej züppesi"oha ya inanamıyorum şuan bu çocuk ve arkadaşları kolejden mi gelmişti. Aslında giydikleri kıyafet zengin olduklarını gösteriyordu.ama Burda ne işleri vardı. Yağız bir adım atıp savaşın önünde durdu."su'yu özledin mi savaş erdinç"dedi. Su ne alaka ya gercekten Burda bir karmaşanın içindeyim. Savaşın sinirlendiği belliydi yumruklarini sıkıyor du.bunlar birbirlerini nerden tanıyorlar diye geçirirken içimden olayın ciddiyetini anladım,ve savaşın önüne geçtim. "Teşekkür olarak sana kahve ısmarlamama ne dersin"dedim maksat havayı yumuşatıp onu burdan çıkarmak oda onaylar anlamda kafasını salladı ve sınıftan dışarı çıktık. Çıkmadan önce arkamı döndüm ve yağıza"bana taktığın çelmenin hesabını çok kötü vereceksin kolej züppesi"dedim. Cevap vermesine müsaade etmeden savaşın arkasından gidip savaşa yetiştim.
Evet arkadaşlar 2.bölümde sona erdi yorum ve votelerinizi bekliyoruz yeni bölüm 20 mayısta gelecek...