bana ihtiyacın var

127 119 21
                                    

Geldik buradayız!!bu bölüm hafiften başlayan kıskançlık,biraz sinir,birazda intikamı bol olan bir bölüm olacak. Merak etmeyin bu kitap her duyguyu barındıracak.
Iyi okumalar.
*
**
***
Yağız'dan.

Her gittiğimi sandığımda tekrardan kendimi onun yanında buluyorum hoşlanmıyorum onun yanında olmaktan.sevmiyorum onun saflığını, gözlerini, dik başlılığını.böyle yaparak kendini farklı kıldığını düşünüyor ama öyle birşey yok. Peki ben ona karşı böyle düşünceler barındırırken.neden sürekli onun yanında buluyorum kendimi.onu yere yığılırken Gördüğümde sanki mideme iğne batırılıyormuş gibi hissettim onun küçük bedenini kucağıma aldığımda incinmesinden çok korktum. Şuanda karşımda kolunda serumlu bir şekilde yatıyor.ve ben nedenini bilmediğim bir şekilde onu izliyorum.

Birden kıpırdadı bende hemen cebimden telefonumu çıkartıp oynamaya başladım. Beni,onu izlerken görmesini istemiyorum.yoksa kendini birşey zannedecekti.

"Düdük makarnası"kısık sesle söylenen cümle ile kafamı kaldırdım.
Rengi solmuş deniz gözlerine baktım.

"Senin ve benim burada ne işimiz var ben neden kolumda serumlu bir şekilde yatıyorum. ve Ege nerede nasıl iyimi."
ne diyecektim şimdi ben seni öyle yerde baygın görürken içimde oluşan korkuya benzer şeyi nasıl söyleyeyim. Senden bu kadar nefret ederken seni öyle görünce korktuğumu kendime bile söylememişken sana nasıl söyleyeyim.
"cevap versene"
kendimi toparladım ardından.
"Ege ameliyathaneye alındı,sende bayıldığın için buraya getirdim,savaşında nerede olduğunu bilmiyorum.ama Ege'nin ailesi şikayetçi olmadı merak etme"

dedim. Sonuçta sevgilisinin içeri girmesini istemezdi. "Olmaz böyle birşey benim arkadaşım canıyla savaşıyor.ailesi nasıl şikayetçi olmaz.hayır olmaz öyle şey.demet teyzeyle konuşmam.lazım"dedi ve kolundaki serumu çıkarttı hemen ayaklanıp onu tuttum.
"Sen hiçbir yere gitmiyorsun koala"

birden durdu ve gözlerime baktı
"hangi sıfatla bunu söylüyorsun. Ben sana bana birdaha yaklaşmaman gerektiğini söylediğimi hatırlıyorum.ama bakıyorum ki sen unutmuşsun şimdi hatırlattığıma göre.gidebilirsin sana ihtiyacım Yok"

dedi ve ardından omzumdan itip odadan çıktı.gerçekten şuan karmakarışık duygular içindeyim.bir yandan savaş'a olan tavrı diğer yandan Ege'ye bağlılığı bir diğer tarafta ise kaybettiği sevgilisine olan özlemi.
savaş onun sevgilisi ama neden içeri girmediği için sevinmedi üstüne üstlük şikayet edilmediği içinde kızdı.bu nasıl bir kız ben niye çözemiyorum bunu.
aslında olaylara bakılacak olursa çözmekte istemiyorum çünkü kime aşık,kime karşı duyguları olduğunu bilmeyen insanlar hep menfaatleri için yaşarlar.bu kızı kendimden gerçekten uzak tutmam lazım.Ama önce bu olayı çözmem lazım neden savaş'a karşı bu kadar öfkeli.Ege'ye bu kadar bağımlı ve neden savaş'ın içeri girmesini bu kadar çok istiyor. bugün ki tartışmaya bağlayacağım ama bu yeterli değil sadece savaş ile ayrıldılar.benim gerçekten bu olayları öğrenmem laZım. Kendime geldim ve kapıya yönelip odadan çıktım yankı'ya yetişip omzundan tuttum ve kendime çevirdim. "Seni sevmiyorum aynı şekilde sende beni sevmiyorsun.ama bana ihtiyacın var."dedim .hafif bir şekilde gülümsedi ve bana yaklaşmaya başladı.o kadar yaklaştı ki neredeyse burunlarımız değecek."sana ihtiyacım Yok yağız atalay "dedi ardından gözleri dudaklarıma kaydı,sessiz bir şekilde yutkundu ve geri çekildi.birden kolunu tuttum Ve sürükleyerek üzerinde temizlik odası yazan yere girdik ardından onu kapıya itip tüm ağırlığımı üstüne verdim.

"sana,bana ihtiyacın olduğunu söylüyorum anlamıyor musun koala."

dedim kulağına,gözlerimi kapattım ve başımı saçlarını hafif bir şekilde gömdüm."yaklaşma bana"
dedi zor nefes alarak. Bu kız bana ne yapıyor ona karşı aldığım kararlar onun mavi gözlerini gördükten sonra yok oluyor.
"Sana birşey yapmıyorum"dedim açık olan saçlarını koklayarak. Ellerini karnıma koydu ve "yapma.kendimi sarhoş olduğu için sevdiği adamı aldatan bir kadın gibi hissediyorum."dedi ardından karnımın kenarlarını sıkmaya başladı.hiç hareket etmeden saçlarını koklamaya devam ettim. Göğsü  hızlı hızlı inip çıkıyordu. Saçlarını geriye itip boynunu açığa çıkardım. Yavaşça boynuna indim yüzeysel bir şekilde dudağımı değdirdim ve "bana ihtiyacın var koala"dedim.birden ellerini göğsüme koyup."uzaklaş benden sana ihtiyacım Yok"dedi gözlerinin kapandığını hissede biliyordum. "Uzaklaşmak iyimiş peki sen neden yapmıyorsun"dedim sonra kulağının hemen altına küçük bir öpücük kondurdum. Elleri göğsümden yavaşça boynuma doğru çıktı. Boynumun iki tarafına ellerini koydu ve yüzünü boynuma 1,2 santim kalacak şekilde yaklaştırdı

"uzaklaşsana hadi ne bekliyorsun"dedi ve ardından sağ elini enseme koydu.oyun oynuyordu benimle. kendimi ona biraz daha bastırdım ve elimi beline yerleştirdim."napiyorsun" nefesim cigerlerime batiyordu  "bilmiyorum"dedi konuşurken sıcak nefesi boynuma değiyordu. Ve bu beni sinirlendirecek şekilde tahrik ediyordu. "Uzaklaşmalısın"dedim kafamı boynuna gömerken "biliyorum ama kıpırdayamıyorum bile"dedi. Yapma koala nolur yapma kendini bana bırakma senin kendine gelmen lazım. Birden boynumda kalan diğer elini de enseme koydu ve boynuna daha çok gömülmemi sağladı. Kulağıma yaklaşarak "sana yalvarıyorum yağız atalay bana birdaha böyle yaklaşma"dedi ve boynuma dudaklarını gömdü. Yapma nolur geri çekil herkese karşı güçlüyken sana karşı zayıf olamam dudaklarının değdiği yer uyuşturulmuş gibiydi.dudaklarını geri çekti ve "özür dilerim"dedi ardından benden uzaklaştı ve kapıyı açıp odadan çıktı.bense orada öylece kalakaldım.arkasında kafası karışmış birini bırakarak öylece gitti. Kendimi toparladım ve kapıyı açıp bende arkasından gittim. Ona yetiştiğimde aynı hizada yürümeye başladık. "Bu neydi şimdi"dedim.uzun koridorda beraber yürürken. Hiç yüzüme bakmadan konuşmaya başladı. "Sana karşılık olarak bir harekette bulunmasaydım beni bırakmayacaktın."dedi.
sesi iki düşman ülkeyi birbirine dost yapacak kadar güzel çıkmıştı.

"farkındaysan özür diledim." Düşüncelerimden kurtulup bakışlarımı gözlerine sabitledim."oyun oynadın yani"dedim.yürümeyi kesip bana baktı.dudağını ıslattıktan sonra konuşmaya başladı."oyun oynamadım senin anlayacağın dilden sana sadece karşılık verdim" bu cümle vücudumdaki tüm hücreleri öldürdü.bir adım geri atarak onu süzmeye başladım."okulun ilk günü sana dediğimi hatırlıyor musun"dedim.anlamaz gözlerle bana baktı.

"atalay ben senin cümlelerini önemsemiyorum o yüzden aklımda tutmuyorum"dedi. Ama birşeyi unutuyordu."demek hatırlamıyorsun hadi benim sana dediklerimi hatırlamıyorsun benden korktuğun o dakikaları ve onlarca özrü demi hatırlamıyorsun."dedim ben buyum yağız atalay bir kız karşısında asla nakavt olmam "yankı kuzum niye ayaktasın sen" ikimizde sesin geldiği yöne çevirdik başımızı ah bir bu eksikti şu sarışın kız."olayları biliyor musun defne"dedi sarışın kıza.
sarılırken. defne yankı'yı kendinden uzaklaştırdı ardından derin bir nefes aldı ve "biliyorum,savaş'ın babası okul müdüründen duymuş olayları ve hemen Ege'nin ailesiyle görüşmüş Ege'nin ailesi Ege'den önce gelmiş hastaneye Ege'yi beklemişler Ege ameliyathaneye alındıktan sonra hastane  polisiyle konuşmuşlar olayları hepsini anlatmışlar çocukları uyandığında rahatsız etmesinler diye konuyu uzatmayacaklarını ve şikayetçi olmayacaklarını söylemişler"defnenin konuşması resmen yankı'yı çileden çıkardı.
"Ne yani beyefendinin keyfi bozulmasın polislerle uğraşmasın diye şikayetçi olmayalım öylemi." Ardından koşmaya başladı ben ve defne'de arkasından gitmeye başladık. Zaten benim bugünkü görevim yankı'nın arkasından gitmek.koşmaya devam etti.taki önüne bir polis gelinceye kadar."bakar mısınız"dedi ve durdu ardından bizde durduk.
"Ege vural ile ilgili biraz konuşmak istiyorum"dedi ne saçma bir giriş yaptı böyle polis olumlu anlamda kafasını salladı ve "tabi ne hakkında konuşmak istiyorsunuz."dedi.yankı derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı."savaş erdinç yüzünden benim arkadaşım şuan ameliyathanede ben şikayetçi olmak istiyorum"dedi.ne saçmalıyor bu kız insan sevdiği birinin içeri girmesini ister mi "hangi konumda olarak şikayetçi olacaksın"dedi polis.yankı hemen atladı "arkadaşı konumunda arkadaşım onun yüzünden ameliyathanede ve durumu nasıl onu bile bilmiyorum."dedi "üzgünüm size yardımcı olmam."dedi polis ve oradan uzaklaştı. "Nasıl birşey yapamazsınız o kötü biri zengin olduğu için onu ayıramazsınız duygusuz o insanlara zarar veren biri nolur birşey yapın Ege acı çekerken o elini kolunu sallayarak ortalıkta dolaşamaz."söyledikleri ağır şeylerdi.savaş ona ne yaptı da kendinden bu kadar nefret ettirdi.yankı ağlayarak yere çöktü bir kaç saniye sonra birşey görmüş gibi ayağa kalktı ve hızlı bir şekilde yürümeye başladı.gittiği yöne baktık ve anladım ki içini boşaltmaya gidiyor.

Evet arkadaşlar nasılsınız 19.bölümde bittiğine göre 20.bölümü bekliyoruz heyecanlı bir şekilde bizi bekleyin birde arkadaşlar bundan sonra ki bölümleri ithaf üzerine yazacağız ona ithaf etmemizi isteyen kişiler yoruma yazabilirler teşekkürler öpüldünüz byby ❤♥❤♥❤♥❤♥😘😘😘
Instagram:Sevim.ttcn
Beraber yazdığım arkadaşım kullanmıyor.

Sensizliğin sınırında #wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin