Kızın gözleri hafifçe aralandı. Bulanıklığını netleştirmek için birkaç kez hızlıca gözlerini kırpıştırmak zorunda kaldı. Kollarını hafifçe hareket ettirmeye çalıştı. Bağlıydılar. Kulağına açık olan televizyonun sesi geliyordu. Tam karşısında olan televizyona baktı. Masa başında oturan bir erkek doğrudan kameraya bakıyordu. Yirmili yaşlarındaydı. Durmadan aynı şeyi tekrarlıyordu.
"Hiçbir zaman iyi olmadım. Hiçbir zaman iyi olmadım. Hiçbir zaman iyi olmadım..."
Durmadan tekrar edilen bu cümle ve adamın sesi sinirlerini bozuyordu. Kaşlarını çatıp ellerini daha sertçe çekti. Ancak gücü tam yerinde değildi.
Odada gözleriyle saat aradı ancak yoktu. Ne kadar zamandır bu halde olduğunu veya Burak'ın gelip gelmediğini bilmek istiyordu. İçi huzursuzca kıpırdandı. O sırada kapı açıldı. Kız umutla kapıya doğru baktı ancak gelen kadındı.
"Uyandın demek. Vücudun ilacın etkisinden beklediğimden de çabuk kurtuldu. Bunu öğrendiğim iyi oldu."
Kızın koluna önceden açılmış olan damar yolunun bağlı olduğu seruma şırıngayla bir ilacı boşalttı.
"Saat kaç?" diye sordu kız.
"Bir önemi yok. Sen bunları düşünme." Kadının sesi kıza derinden gelmeye başlamıştı. "Sen uyumana bak tatlım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ETİKET
ContoTüm dünya gri renge bürünmüşken küçük bir kızın ağzından dökülen o kelimeler, yıllar sonra her şeyi değiştirecekti. Etiket, isminden de anlaşılacağı gibi, etiketlenen insanların, toplum içerisinde yer edinmesi ve tüm bu sisteme karşı çıkan küçük bir...