-Asya-
Özgür olduğumuz yegane yerdir hayaller. Ne olacağına kendimiz karar veririz . İstediklerimizi süsler süsler sunarız kendimize ve ruhumuz ziyafet çeker. Peki ya aynı şey rüya görürken neden işe yaramıyor? Rüyalarda bilinçaltımızın gömdüğü sorunlar ile uğraşırız genelde ya da sadece ben uğraşıyorumdur belkide. Bazı inanışa göre rüyalarda ya geçmişimiz ya da geleceğimizi görürmüşüz. Gelecekten emin değilim ama geçmiş... Her zaman kafamın içindeydi sadece hatırlayamadığım kadar derindeydi...
Boşluk... Etraf çok karanlık neden kimseler yok yanımda. Annem, babam ya da abim neden bu boşluktayım? Erçil her daim yanımda olan dostum o nerede? Peki ya Dora ? Allah'ım neredeyim ben? Arafta mıyım? Öldüm mü? Hiçbir şey yok. Algılarımı kaybetmiş gibiyim. Neler oluyor? Bilmem kaçıncı kez sağımı solumu kontrol ettiğimi hala anlayamadım nasıl bir gerçeklikteyim. Bir ışık büzmesi tam karşımdaydı. Hızlı adımlarla ilerledim ve ulaştım ışığa. Bir kırılma sesi duyuyorum sanki. Yüksek bir yerden aşağıya doğru düşmeye başladım birden.Düştüm, düştüm düştüm...
Hiç bir yerim acımadan kaldırımda otururken buldum kendimi. Halbuki daha yeni düşüyordum. Sağıma soluma baktım yine. İleriden gelen konuşmalar duydum ve kalkıp ileriye ağır adımlarla yürüdüm. Güzel bir bahçe ile karşılaştım. Açık pembe tonunda çok tatlı bir müstakil ev de karşımda duruyordu. Bana baharı hatırlatmıştı. Sımsıcak hissettirmişti. Bahçede oturan bir çocuk gördüm. Ağlıyordu elindeki kırılmış oyuncakla. İçim sızladı yanına koştum hemen;
"Noldu?"diye sordum. İlk önce garip garip baktı. Sonra elinde ki bebeği gösterdi.
"Söz vermiştim. Söz vermiştim bir şey olmayacak diye ama tutamadım." diyerek hıçkırdı. Elindeki bebeği aldım. Bebeğin üstünde beyaz kısa dantelli yapımı bir elbise vardı. Bebeğin kolu kırılmıştı. Biraz uğraştım ama düzeltemedim. Çocuğa geri uzattım. "Nasıl oldu bu?" diye sordum. Çocuk birden yola doğru kahkaha atarak koşmaya başladı. Bende peşinden koşarken annemin sesini duydum "Asya!" arkamı dönemeden bir gürültü koptu ve yine o aşina olduğum boşluk."Asya! Hadi uyan okula geç kalacaksın." diyerek üzerimdeki örtüyü asıldı annem. Sahi mi anne yine mi bu numara? "Anne bugün cumartesi ya" diyerek yastığıma sarıldım. Kahkaha attı. Korkarak gözlerimi sonuna kadar açtım. "Sen öyle san" dedi sesini değiştirerek. "Anne Allah'ını seversen sabah sabah yine hayırdır?" dedim dik dik bakarak. "Asya hemen kalkıp kahvaltıya geliyorsun. Hadi"diyerek odamdan çıktı. Arkasından kapıya dik dik baktım. Saçma sapan bir rüya garip bir uyandırılış güne çok güzel başladın Asya tebrikler! Telefonuma bakınca bugün okul olduğunu hatırladım. Hızlıca kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Okul formamı giyip saçlarımı taradım ve salık bıraktım. Çantamı alıp hızlıca kahvaltı masasına gittim.
"Günaydın babiş" diyerek babamın yanağını sıktım. "Asya hani bugün cumartesiydi yavrum" dedi annem imalı bir şekilde "Özür dilerim sultanım mama beni suçlama günler çok çabuk geçiyor ve bende karıştırıyorum" dedim dişlerimi göstererek. Hemen bir ekmek aldım ve peynir , zeytin , domates koyup ağzıma tıktım. Bu da Asya'nın çakma sandiviçiydi işte. Telefonuma mesaj gelince kalktım ve "Neyse ben gidiyorum görüşürüz. Öptüm." diyerek öpücük atıp elimle yolladım. Çıkıp kapısına gelince ayakkabılarımı giyip çiçeğin yanına uzandım.Babam her zaman çıkıştaki çiçeğin yanına para bırakırdı onları aldım ve çantama attım.
Dışarı çıkınca hava günlük güneşlikti sabah vakitleri olmasına rağmen bu aşırı sıcak sanki bugün iyi yağmur yağacağını söylüyordu bana. Telefonuma gelen mesaja baktığımda Mert, Dora ve Erçil den bir de bilinmeyen bir numaradan gelmişti. Yine mi? Mert "Sana güzel bir sürprizim var" yazıp göz kırpma emojisi koymuştu. Dora "Günaydın milkanın mor sütü" yazıp mor kalp atmıştı. Evet milkanın mor sütü mantıksız ama sonuçta benim dostlarım onlar. Erçil ise " Kaldır artık kıymetlini yataktan ve okula gidelim. Neler anlatacağım kızım sana!" yazım dehşete düşmüş bir ifade yollamıştı. Bilinmeyen numara ise " Okul da bekliyorum Asya." yazmıştı. Tek kaşımı kaldırıp telefona baktım omuz silkip cebime koydum ve hızlıca Erçillere doğru koştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERVA
Literatura FemininaDünyanın tesadüfler üzerine kurulduğunu söyler bazı insanlar, bazıları ise kader denilen çizelgede ömrümüzü geçirdiğimizi söylerler. Ben ise bu dünyada hiçbir şeyin anlamsız olmadığına kanaat getirdim. Her an her şey olabilir. Değişmediğini sandığım...