"Sen, beni değiştiren kızsın."
*
..."Gerçekten, yardımıma ihtiyacın var"...
*"Benimle dalga mı geçiyorsun!?"
"Sen değişmek istememiş miydin?"
"Evet ama bu şekil..-"
"Stiles, umrumda değil. İmajını da değiştireceğiz."
"İyi, öyle olsun."
"Bu arada akşam Lydia'nın evinde parti var. Bizde orada olacağız."
"Ne!?"
"Beni 7'de al."
Mağazadan çıktı. Dalga mı geçiyor bu kız benimle?
-
Elime tutuşturmuş olduğu kıyafetleri alıp arabama bindim. Burada rahattım, burası benim küçük dünyamdı. Ama tek bir problem vardı, ben akşam ne yapacaktım?-EV
"Evlat dün sana öyle söylediğim için üzgünüm... biliyorsun dün annenin ölüm yıldönümüydü ve ben biraz içmiştim..-"
"Biliyorum baba, annem benim yüzümden öldü. Ama ben dün bilmediğim daha doğrusu inanmak istemediğim bir şeyi öğrendim, benden nefret ettiğini."
"Bak, ben seni..-"
"Sorun değil. Alıştım artık. Ama kendimi değiştirmek için çabalıyorum, belki o zaman seversin beni."
"Ama Stile..-"
Kapıyı son gücümle kapatıp yatağa oturdum.
Malia bana iyi gelmişti. Ondanda kazık yiyemezdim.
Gelir gelmez yatağın üzerine attığım poşetlerin içindekileri çıkartım. Ne kadar benim tarzım olmasada akşam için bunlar bana lazımdı.
En salaş bulduğum kombini yapıp aynanın karşısına geçtim.
Neymiş büyük şeyler modaymış, eğer hiçbir işe yaramazda Malia'yı öldürürüm.
18.45
"Erken geldin."
"Beni bekletirsen kafanı kopartırım diye mesaj atmışsın."
"Haa doğru. Bunu yapardım Stiles."
"Hadi atla gidelim."
-
Malia'ya güveniyordum. Bana kazık atmayacak biriydi o.
-"Malia, güzel olmuşsun."
"Ne anlamıyorum. Şu Müziği biraz kıs."
Müziğin sesini kapattıktan sonra tekrar konuştum.
"Bu kazak diyorum çok büyük."
*Lydia house
İçeriye adım atar atmaz tüm gözlerin bizde olduğunu hissettim.
Ama bu hissimi doğrulayan, adını bile bilmediğim insanların yanıma gelişi ve Malia'nın 'o benimle ikileyin' demesi olmuştu.Ne yani? Bi büyük kazak giydim ve kızları üzerime çekmeye başladım? Tüm gardırobumu değiştirme vakti gelmiş.
-
"Buna biraz daha dayanamayacağım. Ben kendime oturacak bir yer ararken sen neden eğlencene devam etmiyorsun?"
"Bana uyar. Stiles, eğer bir şey olursa burada olacağım."
-
Bu Lydia'nın evine ilk gelişimdi ama onu henüz görememiştim. Bulunduğum durumun iğrençliğini size anlatamam.Sağda solda yiyişen çiftler, fazla içip kusan insanlar, Scott'la işi pişiren adının ne olduğunu bile bilmediğim kız.. Bir dakika. Scott Paris'ten ne zaman döndü?
Hemen aşağıya koşup, kızın üstünde olduğunu unuttuğum Scott'ın sırtına atladım. Biraz abartmış olmalıyım ki kız bağırdı.
Scott beni üzerinden atınca kalabalıktan gülme sesleri geldi. Scott attığı kişinin ben olduğumu Yeni anlamış olmalı ki beni yerden kaldırıp sarıldı.
"Ciddi misin Scott? Gelir gelmez partiye gidiyorsun ve benim haberim yok."
"Onu bunu geç! Bu halin ne? Cazip bir şey olmuşsun."
"Sana anlatacaklarım var. Ama önce yapmam gereken daha önemli bir iş var. Beni bekle."
Kalabalığın arasından zor gördüğüm Lydia'yı tabiri caizse takip ettim.
Odaya girdiğini görünce kapıyı tıklattım ve içeri girdim.
Yatakta yorgun bir şekilde üzerindekiler ile uyuyakalmıştı. Konuşmaya başladım;
"Kimi kandırıyorum ki? Zaten bu konuşmayı sen ayık olsaydın yapamazdım. 3. sınıftan beri deli gibi seviyorum seni. Annemin öldüğü gün ilk defa konuşmuştun benimle. Bana 'bunun üstesinden gelebilirsin' demiştin. O gün aşık olmuştum sana. Belki senin için çok önemsiz olabilirdi, ama ben o yalnızlığımın içinde bir umut olarak görmüştüm seni, daha sonra ne oldu biliyor musun? Büyüdüm, sana olan aşkımı hiç azaltmadan, yıpratmadan büyüdüm. Sende büyüdün, galiba okulda ben dışında herkes ile çıktın. Ama ben hep bir gün..-
Dur bir dakika. Bu çok saçma, sen kendinden geçmiş bir şekilde yatarken ben sana içimi açmaya çalışıyorum. Ben daha büyüyememişim, büyümem lazım."
Odadan çıktığımda ne dediğimi düşündüm. Neden böyle malca şeyler söylemiştim? Öyle düşünüyordum çünkü. Gerçekten büyümeliydim. Ama onu sevmeden yapamazdım ki. O annemden sonra sevdiğim tek kızdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lost
Fanfiction'Bir elimle göz yaşlarını siliyorum eskiden sevdiğim kadının, diğer elimleyse saçlarını kulağının arkasına atıyorum bana karşı bir şey hissetmeden benimle birlikte olan kadının.'