Katran karası

9 0 0
                                    

Katran karası

Adını kağıtlara yazıp düşlerimde karalıyorum seni
Kağıtları yırtıyor bırakıyorum şimdi bu hayal kurma serüvenini
Kuşlardan haber yolladım sana yıkıp döktüklerini
Ufukları aşıyor sessizliğim şimdileri.
Çiçeklerde bir telaş,yağmurlar bile hırçın,huzursuz
Zavallı gülüşlerim kadar sessizi yok bu aralar
Ellerim yara bere düştüşümden mütevellit
Oyunbaz kader kuruyor üstümde oyunlarını yine
En derin sessizliğim hakim odaya,duyuluyor yorgun atışları kalbimin
Mutluluk toz bulutu olmuş dolaşıyor başımda
Sen yine hangi uçurumun başındasın söyle
Söyle geleceğim
Yine hangi umutları dayanıyorsun uçurumdan aşağı
Kirpiklerime tutunan gözyaşları kadar sıkı tutunuyorlar uçurumun kenarında oysa,
Acımasızlığın güçlerini tüketene kadar.
Bu gönlümü holiganlaştıran acı kadar sert
Düşüncelerimi çıldırtan bir oyunbaz sanki
Deliye dönmüşüm, kuramadığım hayallerin acısından
Ellerim soğuk,bileklerimde arıyor ölüm kendini
Yüreğim ıssız bir ada,ıssızlık güçlü kılıyor beni
İhtimaline bağlamışım zaferin,umut bayraklarını
Gökkuşağından elde ettim tüm katran karası sevdaları.
Kaldırımlarda bir iz var
Sen geçmişsin bu yollardan,çiçekler açmış belli
Son dilek balonunda son dileğimdi yüreğin
Balığın susuz yaşayamama sebebi gibi açık ve kesin
En büyük acıları doğuruyor dilin dünyama
Yitiriyorum tüm doğrularımı gün geçtikçe
Yaşıyoruz her nefesimizde can vere vere
Hayat bir denklem ama formülü toprakta,bir tabutun içinde
Şimdi gel çöz bu kurmacayı,kör düğümle bağlı bileklerimde
Her gün kendimi biraz daha iyi hissedeceğim ümidiyle kalkıyorum
Nitekim bazen öyle de oluyor
Sonra gece çöküyor hatırlıyorum hüzün saçan anıları
Hani o her sene ilk güneşe aldanıp açan erik ağacı
Ardından gelen ilk soğukla kırılan,ilk yağmurla döken çiçeklerini
İşte ben biraz öyle,sen o yağmur
Hadi gökyüzünden sen yerine seçtiğim yıldızı al
Ona anlattığım hayallerimin de hepsini yak,yık,kül et
Şimdi gökyüzüne çizdiğim haritada,gönlümden gönlüne yollar vardır
Senin o yola başlama niyetinde bile bulunmayacağın
Aslında sen tozlu bir kitaptan başkası değilsin
Unutulmuş,savrulup atılmış
Bense o tozlanmış kitabın kimsenin dikkate almadığı sayfasının altını çizmişim,
Bir tutsağın özgürlüğe hasreti gibi biraz bu aralar
Unutulmaya yüz tutmuş sözlerin kulaklarımda.
Uzayda hayat var mıdır bilmem ama
Sende,kalbinde hayat yok,her gün öldükçe anladım
Bir gün geberip gideceğim işte güçlü görüneceğim diye
Güçsüz kaldığımı,yalnızlıkla boğuşurken anladım.

Rüzgârın FısıltılarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin