BÖLÜM 2

1.8K 109 15
                                    

"Boray... Boray öztürk"

O çok yakışıklıydı. Ne diyorum ben borayın yanına gittim beraber yürümeye başladık. Rayları üzerinde yürürken rayların üzerinde yaratık belirdi ben korkuyla boraya sarıldım. Boray dona kalmıştı bende ne yaptığımın farkına varınca geri çekildim

"Özür dilerim"

"Önemli değilde ne oldu? "

"Şey benim bir hastalığım var olmayan şeyler görüyorum"

"E şizofrensin yani"

"Ama şizofrenlerin gördükleri onlara zarar vermez bunlar bana zarar veriyor"

Borayın gözleri kocaman oldu. Korkarak baktım

"Hey adın miraydı dimi? "

"E....Evet"

"Soyadın Özyurt dimi"

"Evet söyledim sana bunları sanki"

"Hadi gel seni bir yere götüreceğim"

"He... Hey nereye? "

"Gidince görürsün"

Beni sürüklemeye başladı. Nereye gidiyorduk, korkuyorum. Terk edilmiş tren raylarının çok ilerisinde çok şirin bir eve doğru yürüyorduk. Arkamda bir ses duydum bakarken takılıp düştüm. Fareler birbirlerine girerek kocaman bir fare oldu. Benim korku dolu bakışlarımı fark eden boray yanıma eğildi omzumdan tuttu.

"Ne oldu? "

" De... Dev bi... Bir... Fa... Fare"

Boray benim baktığım tarafa baktı beni kaldırdı

"Koş eve varana kadar koş sakın arkana bakma happy çabuk"

Koşmaya başladık. O fare beni kovalıyordu benim yüzümden onlarda koşuyordu. Boray benim gördüğüm şeyi mi gördü bu nasıl olabilir. En sonunda eve girdik ve kapıyı kapattık ben geriledim. Fareler tek tek dağlıyordu. Hepsi bittiğinde rahat bir nefes aldım etrafa baktım boray merdivenlerden çıktı bir kapıyı açtı bana bakıp gülümsedi

"Gel mira"

Oraya doğru yürüdüm orası kocaman bir kütüphaneydi yerin altından gökyüzüne kadar yükseliyordu çok büyüleyiciydi. Oraya girdim ve gülümsedim. Boray kapıyı kapattı kollarını birleştirdi etrafa bakmaya başladım Borayın gülümsediğini gördüm. Boray yanıma yaklaştı ona döndüm

"Boray burası neresi? "

" Burası cennet"

Kıkırdadım cennet böyle olamazdı ona baktım gülümsüyordu. O anda her yer karardı ne olduğunu anlayamamıştım hiç kimse yoktu. O cennet kaybolmuştu korkuyordum. Her yerden herşey çıkabilirdi. Elimi bir yere koydum sıkıca tutundum biri beni aşağıya itti ve oradaki deliğe düştüm vücudumu öyle bir sıktım ki eklemlerime kadar ağrıyordu ama yere düşedim kollarım ve bacaklarım zincirle bağlıydı hissediyordum. Gözlerimde bir bez vardı iyice korkmaya başladım buraya hiç gelmemeliydim.

"Bo... Bo.... Ray"

"Mira korkma"

"Bunu kim yapıyor? "

"Ben yapıyorum"

"Neden peki?"

"Sana zarar veren yaratıklardan korunman için"

Ayaklarım yere değiyordu biri kolumdaki zincerlerden tutup beni çekti gözümdeki bandaj açıldı. Boray karşımdaydı ve gözündeki bandajlı olan gözünde değişik şekil vardı

"Boray gözün"

"Şşş"

Sustum ona bakmaya devam ettim. Borayınelinde bir sopa vardı onu yavaşça yere değdirdi ve etrafımızı dikenli şarmaşıklar kapladı. Boraya sokuldum bana bakıp sarıldı. Bir şeyler fısıldıyordu elimdeki ve ayağımdaki zincirler kırıldı o dikenli sarmaşıklar çiçek oldu ve bize yol açtı. Boray bana gülümsedi ve boynuma bir kolye taktı o anda her şey eski haline döndü

"Oda neydi"

"Seni korumak için bir büyü yaptım"

"Büyü mü? "

" Evet"

"Büyü diye bir şey varmı? "

" Benim dünyamda var"

"Senin dünyan?"

"Çok soru soruyorsun hadi git ve dinlen"

"Bir dakika.... Cennet nerede? "

"Gitti normal ev gibi artık hadi  deniz sana yatacağın yeri göstersin"

"Deniz? "

Bir kız bana dokundu irkilerek arkamı döndüm deniz kıkırdadı ve bana gel işareti yapıp yürümeye başladı bende peşinden gittim. Beni evin çatı katına çıkarttı çok hoş bir yerdi ama uyumaya korkuyordum ya bana zarar verirlerse. Boray yanıma geldi omzuma dokundu

"Mira korkma bu kolye sayesinde kimse sana zarar veremeyecek"

Ona güveniyordum başımk evet anlamında salladım ve yatağa girdim onlar dışarı çıktı boray kapıyı kapatırken gülümsedi

"İyi geceler küçük kız"

Onları çok sevmiştim bana iyi davrandılar ve korudular gözlerim ağırlaşıyordu bende gözlerimi kapattım. Sana güveniyorum Boray.....

Evet dostlar yeni bölüm geldi umarım beğenirsiniz. Sizi seviyorum kendinize iyi bakın

BÜYÜCÜLER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin