Sabah yüzüme vuran güneş yüzünden uyandım hala uykum vardı. Dikkat ettimde hiç uyanmadım yada korkmadım. Çok rahat uyudum. Deniz geldi içeri girdi selam verip bana banyonun yerini gösterdi kıyafet verip gülümsedi. Karşılık verdim kıyafetleri alıp teşekkür ettim. Deniz gidince banyoya girip küveti doldurdum içine girdim ve harika bir banyo yaptım. Bu korkmadan yaptığım ilk banyoydu suyun bu kadar rahatlatıcı olduğunu bilmezdim. Ve deniz neden konuşmuyor yada borayla ne gibi bir bağlantısı var çok merak ettim doğrusu. Banyodan çıkıp giyindim aşağıya indim herkez masadaydı ama tanımadığım biri daha vardı siyah saçlı yeşil gözlü bir çocuk. Boray beni gördü
"Mira gelsene"
Masaya oturdum yanımdaki çocuk bana gülümsedi bende ona gülümsedim
"Mira bu happy"
"Happy mi? O siyah köpek mi? "
"Evet?"
"Ama nasıl olur"
"Benim dünyamda olur"
"Ahh.... Peki"
Deniz masayı donatmaya başladı krep salata kahve daha bir çok çeşit yemek vardı. Denize baktım
"Teşekkür ederim Deniz"
Başıyla onayladı ve işini yapmaya devam etti kahvaltımı yapmaya başladım. Bu korkmadan yaptığım ilk kahvaltıydı. Kahvaltı faslı bitince Denize masayı toplamasına yardım ettim. Bana gitmemi işaret etti bende borayın yanına gittim kitap okuyordu kapıdan seslendim
"Gelebilir miyim boray"
"Tabiki"
Yanına gidip oturdum bana baktı elindeki kitabı bıraktı bana döndü
"Ne zamandır sana zarar veren şeyler görüyorsun?"
"Annem öldüğünden beri"
"Hmm anlıyorum. Peki neden bu kadar sabretme gereği duydun?"
"Annem bana her zaman, eğer ben ölürsem sen yaşayıp evleneceksin bu sana vasiyetim dedi bende sabrettim"
"Peki neden şimdi kaçtın?"
"O zaman küçüktüm nereye gidebilirdim ki? Hem üvey annem beni evde istemiyordu bana inanmadı annemi kötüledi ve bana vurdu"
"Hmm... Peki rahat uyuya bildim mi?"
"Evet çok rahat uyudum hiç uyanmadım ve korkmadım"
"Sevindim"
"Saol boray"
"Seni korumak görevim.... Meriçten önce seni bulmama çok sevindim"
"Meriç kim? "
" Hahh... Meriç 5 yıl önce ben 13 yaşındayken. Meriçle çok iyi arkadaştık beraber büyücülük dersi alırdık. İkinizde çok iyi mertebedeydik ama ben meriçe nazaran daha iyiydim. Öğretmenimiz büyük büyücülere takdim edilecek olan kişinin ben olduğunu söyledi. Meriç bunu kendine yediremedi. Ve bana büyük büyücülerin takdimi sırasında bir büyü yaptı. Büyü kalbime değil gözüme geldi. O yüzden bir gözümde işaret var. Ben canım acıdığı için bağırırken öğretmenim meriçin gücünü alıp dünyanın bir yerine bıraktı buda sana denk gelmiş. Annem bunu gördüğünde seni o büyüden korumuş sana zarar vermemesi için. Ama annen ölünce meriçin gücü seni korkutmaya başlamış. Ve sana zarar veriyor. 5 yıldır meriç güçlerini arıyor seni bulmasına az kalmıştı ama sen kaçınca bulamadı. Öğretmenimin sayesinde adını ve soyadını biliyordum. İyiki seni ondan önce buldum.
"Bu... Bu korkunç.... Peki sen değilde o beni bulsaydı?"
"O zaman seni öldürür gücünü geri alırdı. Yada o gücü senin bedeninde kullanırdı. "
"Boray Boray korkuyorum"
"Korkmana gerek yok. Boynundaki kolyeyi çıkartmadıkça sana yaklaşamaz sende bir kalkan büyüsü var. Onu anca bu kolyeyi çıkarttığında kırabilirsin"
Kolyeye baktım. Ellerimin arasına aldım bunu asla çıkartmayacağım. Borayla biraz daha konuşup kalktım odama gidip yattım bugün yeterince şey duydum artık dinlenmenin zamanı geldi. Gözlerimi kapattım ve kendimi uykuya teslim ettim....
Evet sevgili okurlarım ybniz geldi umarım beğenirsiniz kendinize iyi bakın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜCÜLER
Science FictionŞizofren olduğunu idda eden bir kızın hayatı tren rayında değişiyor aslında her şey çok farklıdır. Her şeyi beraber göreceğiz...