Bu bölümde sizlere gelecekten bir kareyi yazacağım. Keyifli okumalar...
İçim acırken Rüzgar'ı ilk defa bu kadar umursamaz görüyordum. Gözlerinden ne bir duygu geçiyordu, ne de bir düşünce. İfadesizce bakıyordu gözlerime. Ne ara bu kadar bencil olduğunu düşünmeden edemedim.
Daha bu sabah beni sevdiğini itiraf ederken hem bana hem kendine, şimdi ise benden nefret ettiğini söylüyordu, hepsinin bir oyun olduğunu söylüyordu. İnanmamak için kanıt aradım gözlerinde. Ama en ufak bir umut kırıntısı bile barındırmıyordu soğuk kahverengi gözleri.
İşte o an hem kendimden hem de ondan nefret ettim. Onun gibi birine inandığım için o an ölmek istedim. Etrafımdaki her şeyi yakarak kül etmek istedim. Çünkü bu ev onunla bir çok anılarımızı sığdırmıştı içine, gülüşlerimiz saklıydı bu duvarlarda. Her ne kadar beni kandırmış olsa da!
"Senden nefret ediyorum" sesim bir fısıltıdan farksızdı. Gücüm kalmamıştı ki bağırmak için. Umudum kalmamıştı ki nefes almak için. Şu kısacık zamanda nasıl oldu da beni bu denli mahvetti diye düşündüm. Daha onu tanımazken bağlanmıştım ona koşulsuz şartsız. Ve şimdi de yaptığım bu hatanın cezasını kalbimin her bir zerresinde acı çekerek ödüyordum.
"Benden uzak durmanı söylemiştim, seni sevmem demiştim. Ama sen o kadar aptalsın ki bana inandın" dedi.
Ağzımdan bir hıçkırık kaçarken nefesimi tuttum. Gözyaşlarım yanaklarıma bir bir düşerken ölmek istedim. Kulaklarım zonkluyordu, kalbim durmuş muydu atıyor muydu bilmiyorum, zira o kadar yavaşlamıştı ki yaşadıklarım ona ağır gelmişti. O da yorulmuştu bunca şeyden sonra tıpkı ruhum gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜZGARIN MASALI#Wattys2017
Ficção AdolescenteOkula yeni gelen herkesi ayrı ayrı testten geçiren bir Rüzgar ile Masal'ın hikayesi. "Başıma bela mısın sen yaa? Uzak dur benden, git" diye çirkefleştim. Son günlerde her şeyin üst üste gelmesi yetmezmiş gibi birde Rüzgar'ın yaptıkları sinir kat say...