7. BÖLÜM

14 3 0
                                    

Öyle de oldu zaten. Uykusuz bir şekilde evde tam 5 gün tek başıma durdum kızlar okuldayken. Okulun ikinci haftası çok güzel geçmişti. Dersler pek 8. sınıfta ki kadar kolay olmasa da bu senenin güzel geçeceğini düşünüyorum. 3 hafta da ayağımda ki alçı çıkmıştı ama tam olarak iyileşmediği için bandaj takıyordum. Eymen arada yanımıza uğruyordu. Bütün dönem boyunca hem eğlenmiştik hem de sınavlardan iyi notlar almıştık. Hepimiz teşekkür belgeleriyle bitirmiştik dönemi. Yarı yıl tatiline girmeden 4-5 gün önce Su'yun doğum gününü kutladık. İlk beraber geçireceğimiz yarı yıl tatilini birbirimizin memleketlerini ziyaret ettik. Okullar açıldıktan 2 hafta sonra  " 14 Şubat Sevgililer Gününü " evde kız kıza pijama, terlik, televizyon moduna girdik. Tabii abim durur mu ? Deniz Yengemle çekildiği resimleri bana attı. Ben de direk mesaj yazdım.

- Abi yengeme selam söyle benim için de bir kere öp onu.  Ama yanaktan lütfen ! 😂

Cenk : Tamam cadı. 😉

Abimle bizim evde hep beraber yediğimiz yemekler dışında bir de Toprak' ın doğum gününü kutladık. Geri kalan zamanlarımızda ise birbirimize iyi olduğumuz dersler de yardımcı olduk. 2. dönem hepimiz takdir belgesi aldık. Bu yaz annemler İstanbul'a gelecekleri için ben Trabzon'a gitmedim. Ben de eski hattımı açtım. Kısa bir süre sonra mesaj geldi. 'Arselim' yazıyordu. Numaraya baktım daha önce görmediğim bir numara. Mesajı açtım.

Arsel : Dayanamadın açtın hattını. Süprizimi beğendin mi ?

-  Kimsin sen ? Neden benimle uğraşıyorsun ? Söyle de kurtulayım senden.

Arsel : Aaa ! Neden böyle sert konuşuyorsun ki ? Adım yazıyor işte hem seninle uğraşmak hoşuma gidiyor. Derdim sensin nasıl kurtulcaksın benden ?

- İstediğim gibi konuşurum ! Sana nasıl konuşacağımı sorduğumu hatırlamıyorum. Bundan sonra sana cevap vermem olur biter bay sapık.

Arsel : Ya bay sapık çok yakışıklıysa ? Hiçbir zaman göremeyeceksin.

Sanki ben görmek için can atıyordum. Egoya bak ! Ben buna artık " bay egoist " desem daha çok yakışacak sanki. Daha ona cevap yazmadım o da yazmadı zaten. Annemlerle gezdik eğlendik. Babam ve annem işlerinden dolayı erken döndüler. 15 Temmuz'a sadece 4 gün vardı. Abimle bir video çekip, hediyelerle birlikte babama yolladık. Gerisini babam halletti. Aynı şeyi babam ve Bahar'ın doğum gününde de yaptık. 10.sınıfta Eymen bana daha yakın davranmaya başladı. Elimi tutmaya çalışmalar falan. Bir gün Toprakla özel bir şey konuşmak için yanımızdan ayrıldılar. Bir süre sonra Toprak geri geldi.

Toprak : Deniz.... şey.. Eymen seninle çıkmak istiyormuş ve seni çok seviyormuş.

- Olmaz !!

Toprak : Deniz ne olur ! Bir dene en azından.

- Off  Toprak ya. İyi tamam ama çıkmıyoruz öyle vıcık vıcık kelimeler söylemesin bana sakın !

Toprak : Tamam söz söylemeyecek.

Toprak'a söylediğim gibi olmuştu. Bana asla vıcık vıcık kelimelerle hitap etmedi. Hatta her hafta güzel hediyeler aldı. Bir gece "bay egoist" mesaj attı.

Bay egoist : Hangi şehirdesin, hangi okuldasın ? Bilmiyorum ama seninle uğraşmaya devam edeceğim. Çünkü seni sinir etmek hoşuma gidiyor.

- Bay egoist sen beni hiç gördün mü ?

Bay egoist : Hayır. Hiçbir sosyal medya hesabın yok, resmin yok.

- İyi o zaman kendi kendine uğraş.

O gece kızlarla birlikte bir otelin alt katında yapılacak olan partiye gittik. Eymen de oradaydı. Kızlar içecek bir şeyler almaya gidince ben de Eymen'in yanına gittim. Sanki biraz sarhoş gibiydi. İçeride ki havadan dolayı biraz bunalmıştım ve elimi yüzümü yıkamak için kalktığımda Eymen de peşimden gelip beni bir koridora soktu.

- Ne oluyor Eymen ?

Eymen : Önemli bir şey konuşmam lazım seninle.

 - Burada da konuşabiliriz. (kolumu sıktı) Kolumu bırak canımı acıtıyorsun.

Bir anda beni duvara itti sert bir şekilde. Arkamda ne olduğunu bilmiyorum ama canım çok yanıyor. Şu an sırtımın acısından daha önemli bir konu vardı o da Eymen.

Eymen :  Bu zamana kadar sabrettim ama artık dayanamıyorum. Seni istiyorum. Benim olacaksın.

- Bırakkkkk benii !! İmdaaattt !

Eymen : İlk defa bir kızı istiyorum bu kadar. Kimse seni benim elimden alamaz burda...

Tam devam edecekti ki yüzü gözü kapalı biri lafını bölüp bir hareketle yere indirdi Eymen pisliğini.

X : İyi misin ? Kızım hem zevkten inliyorsun hem de imdat diye bağırıyorsun.

Cevap vermeyince yüzüme baktı. Sonra duvara baktı ve anladı bir şeylerin ters gittiğini.

X : Ahh be kızım... neyse iyi misin ?

Cevap olarak başımı iki yana salladım. Kucağına alıp otelden çıktı. 34 AK *** plakalı bir araca bindik. Direksiyonda ki adama ;

X : Çabuk bizim doktoru ara eve geçsin. Sen de hızlı kullan arabayı.

Sonrası hakkında hiçbir şey hatırlamıyorum. Kendime gelirken bir kaç ses duydum.

Y : Durumu iyi ama kremleri ve ilaçları düzgün kullanmalı ve pansuman yaptırmalı.

X : Tamam doktor sağol.

Gözlerimi araladım ama bulanık görüyordum. Net görebilmek için bir kaç kez kırptım. Uyandığımı anlayınca yanıma yaklaştı.

X : İyi misin ?

- İyiyim sağol yardım ettiğin için. Ben artık gitsem iyi olacak.

X : Biraz dinlen gidersin. Ama arkadaşlarına haber versen iyi olur.

- Sen nereden biliyorsun ki ?

X : Senin gibi fahişeler öyle yerlere tek gitmez.

- Bana baksana sen ! Önyargılarını ekarte et bence. Ben sana niye laf anlatıyorsam ?

Yerimden kalkıp eşyalarımı aldım. Sinirlerime engel olamayıp tokat attım.

- Bilmediğin olaylar hakkında bana fahişe diyemezsin !

Ağlayarak o aptalın evinden çıktım. Yakındaki taksi durağına gidip evin adresini verdim. Eve gelince kızlara her şeyi anlattım.

Toprak : Çocuk kimdi peki ?

- Bilmiyorum ama plakasını görmüştüm Baran'a ben bir mesaj atıyım plakayı o bulur.

Baran'a plakayı atıp ondan haber beklemeye başladık. 10 dakika sonra barandan mesaj geldi.

Baran : Kuzen araba da plaka da bir holdinge kayıtlı ama holdingin adı gizli sadece baş harfi gözüküyor. 'K' ile başlayan bir çok holding var. Ama ben araştırırım.

Çantamın içindekileri yere dökünce içinden ilaç poşeti çıktı. Poşetin içinde bir de not.

"Fahişelere normalde başka türlü yardımcı olurdum. bu iyiliğimi unutma ;) "

Benim ne yaşadığımı bilmeden bana 2. kez fahişe diyor.


ARIZAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin