[Marshmello x Anne-Marie - Friends]
Pazar günü hiç eve gelmemiş ve bütün gün dışarıda kalmıştım. Ta ki ayaklarım isyan edene kadar. Öğle yemeğini İlknur yapmıştı, yemeğini pek sevmemiştim ama açlığıma denk geldiği için iki tabak yemiştim, gururlanmıştı.
Bilmiyordu; onun yemeğini sevdiğimden değil, aç olduğumdan yediğimi. Babamla tartıştıklarından masa sessizliğe gömülmüştü ama ben sessizliği sürekli bozan olmuştum.
Sessizliği sevebilirdim fakat benim yüzümden kavga edip konuşmamalarına katlanamazdım.
Birkaç saat sonra babam hazırlanmamı ve beni eve bırakacağını söylediğinde ben de dünden hazır bir şekilde hızla hazırlanıp aşağı indim ve arabanın içinde beklemeye koyuldum.
İlknur ise kollarını birbirine bağlamış bizi geçiriyordu. Camdan ona baktığımda bana hafifçe gülümsedi, daha sonra el sallayıp içeriye girdi.
Babam da arabaya binip kapısını örttü ve gülümseyerek -sanki hiçbir şey olmamış gibi- bana döndü. "Niye öne oturmadın?"
"Arkaları severim." Genelde görünmeyen yerler, benim ilgi alanımdır. Başka bir soru sormadan arabayı çalıştırdı ve kısa süre sonra oradan uzaklaştık. Dışarıyı izlemekten bıktığımdan kulaklığımı çıkarıp şarkı dinlemeye başladım. WhatsApp'ı açıp Alkan'a dışarıyı çektiğim bir fotoğraf gönderdiğimde hemen iki tik olmuştu. Daha sonra mavi iki tike dönüştü.
Esin:
Alkan: Ne bu?
Esin: Eve dönüyorum
Alkan: Yani?
Esin: Yanisi...
Esin: Boş ver
Alkan:
Esin: Ne bu?
Alkan: Ben
Esin: Yani?
Alkan: Yanisi... boş verme
Esin: Kafan mı güzel?
Alkan: Bilmem
Alkan: Güzel mi?
Esin: Pekâlâ, sen iyi değilsin
Alkan: Kim iyi ki?
(Son görülme bugün 17.54)-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
surly II
Teen FictionHiç inanmazdım, paralel evren zırvalıklarına. [Subsidiary Role I]