Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Alkan: Barınaktan kedi sahiplendim
Esin: Sırf bunu sevmek için gelebilirim
Esin: Adı ne?
Alkan: Esin
Esin: Efendim
Alkan: Kedinin adı Esin
Esib: NE
Esin: NedEN YA
Alkan: Senin gibi uyuduğu için sana benzettim
Alkan: Sonra adını neden Esin koymayayım ki dedim
Esin: İyi halt ettin
Alkan: Neden gelip Esin'le tanışmıyorsun?
Esin:Gelip Esin'le tanışacağım
Telefonu kapatıp kenara atarken kendimi de yatağa atmıştım. Şu son haftalar benimle daha çok konuşuyordu ve sanırım ben de onunla daha çok vakit geçirmeye başlamıştım. Ama bizi, birbirimize bu kadar bağlayan neydi de bu kadar alışmıştık? Farkında değildik.
Dolaptan siyah-beyaz bir hoddies çıkartıp koluma asarken pantolon seçmeye çalışıyordum. Mavi yırtık pantolon, siyah yırtık pantolon ve tahmin edilmesi zor lacivert yırtık pantolon arasında seçim yapmam oldukça zordu ama ben yine de zor bir seçim yaparak siyah yırtık pantolonu aralarından seçip alırken dolabın kapağını ellerim dolu olduğundan ayağımla kapattım.
Kısa süre içinde giyindiğimde pijamalarımı yatağın altına iteklerken göz ucuyla pencereden dışarıya bakıyordum, dışarıda dizimi geçecek kadar kar yağdığından uzun botlarımı, atkımı ve beremin yanında gri montumu alma zorunluğuyla asansöre bindim. Bugün okulda sınavlar üzerine büyük bir toplantı düzenlenmişti bu yüzden okul tatildi ve yarın hafta sonu olduğundan toplamda üç gün tatil yapmış oluyorduk tabii bu benim fazlasıyla işime geldiğinden değerlendiriyordum. Beril de bunu ablasıyla gezerek değerlendiriyordu. Sarp'ın olayından sonra bir ay geçmişti ve onu çoktan unutmuş olmalıydı, yani umarım.
Montun fermuarını çekerken babamı bu hafta, hatta geçen hafta da ziyaret etmediğim aklıma gelmişti. Seslice oflarken asansör durdu. "Gitmek zorunda mıyım ki?" diye mırıldanarak apartmandan çıktım.
Ortamızda bir apartman daha vardı ama kısa olduğundan onun penceresi benim penceremden gözüküyordu. Ve bu yüzden benim penceremden beni gözetliyordu. Tanrım.
