-Çisem!.
Yine ve yine annemin benim kolumu deşip sesinin kulaklarımın içinde siren sesi gibi bağırmasıyla gözlerimi belli belirsiz araladım. Bence bu yol daha iyi sonuçta güneş ışığının gözüne tecavüz etmesini kim isterdi ki? Yani bence öyle oluyo. Hiç uyanmasam da öyle. Düşüncelerimi bölen annemin sesiyle kendime geldim.
-Çisem hadi okulun ilk günü bugün.
-Anne gitmesem olmaz mı ya? Sınıftaki gerizekalı erkekler ve o yılışık kızlarla bir yıl daha mı? Ay yok kalsın.
Evet anladığınız gibi sınıftaki gerizekalı erkekler ve yılışık kızlar var. 12. Sınıfım. Son senem ve ben 3 senedir o sınıfta A-Sosyal takılan bir kızım. Bi Gizem var. Onla da çok yakın değiliz.
-Olmaz. Hadi (!) kalk da hazırlan kahvaltı hazır.
-Of anne of.
-Anneye of denmez hadi kalk okula geç kalırsan çiçekli terliğimi yersin.
Onnoyo of donmoz. Sonra birden dank etti çiçekli terlik? Ohaoha. Hemen kalktım. Annem odadan çıkmıştı. Telefonuma bakmadan direk okul formalarımı giydim. Çantamı sırtıma takıp telefonu eteğimin cebine attım. Evet doğru tahmin eteğimin cebi var. Çünkü özel diktirdim. Çünkü telefonsuz duramıyorum. Çünkü telefon ikinci aşkım. Çünkü birinci aşkım babam. Okula geç kaldıııım!. Hemen sofradan kendime çikolatalı ekmek hazırlayıp dışarı çıktım. Telefonumu sabahtan beri elime dahi almamıştım. Hemen telefonumu açtım. Bilinmeyen bir numaradan mesaj gelmişti. Mesajı açmam ve olduğum yere çivilenip kalmam bir olmuştu.
-Eğer seni çocukken görseydim, salıncak sıramı sana verebilirdim...
Ne demek istemişti bu şimdi? Yanlış kişiye mesaj atmıştı herhalde. Benim gibi A-Sosyal bir kıza böyle mesaj gelmesi ne mümkündü? Bi çocuğun resmen kolumu deşmesiyle kendime geldim. Yolun ortasında telefona bakarak yere çivilenip kalmış biri görseniz ne düşünürsünüz? -Fesat düşünenler olabilir cık cık cık ramazandayız bea nxldndsşjdşs-
-Yolun ortasından çıksan artık?
-A-ah. Tabi. Buyrun geçin.
Çocuk önümden geçmişti direk. Bana dediği şeyden ukala olduğu anlaşılıyordu ve galiba bizim okulun en yakınında ki okulda okuyordu. Kafamda ki düşünceleri dağıtıp kulaklıklarımı taktım. Ayaklarıma bakarak yürümeye başladım. Genelde yürürken insanların yüzüne bakıp yapmacık gülümsemelerini görmek istemezdim. Okula vardığımda sınıfa girdim ve direk kafamı sıraya gömdüm. Yani resmen gömdüm. Bi hayvan varya hani kafasını kuma gömen onun gibi. Neyse yav abarttım.
•••••••••••
Hocanın ismimi seslenişiyle uyandım.-Çisem kızım telefonunu kapat mesaj sesinden arkadaşların konsantre olamıyor.
Kim bana bu saatte mesaj atardı ki? Bu arada tenefüs zili çalmıştı. Hemen telefonumu açtım ve gelen mesajla beynim yine bir sarsıntı geçirdi. Yine o bilinmeyen numaradan gelen bir mesajdı. Hemde bir tane değil iki tane.
-Ya oturup hayatımı seni mutlu etmeye adayasım var.
-Senin gülümseyerek konuşmanı hiç bir hayale sığdıramam ben...
Evet arkadaşlar farkındayım kısa oldu ama ilk bölümden beni affedin. İlerleyen zamanlarda uzayacaklar inşAllah.