3. BÖLÜM

380 24 8
                                    

Ne gözlerimi açmak ne de yataktan kalmak istiyordum. Vücudum resmen yatağa mühürlenmişti. Sevdiğim bir insanın canını acıtacaktım. Bu zamana kadar öldürdüğüm ilk insan değildi tabi ama sevdiğim nadir insanlardandı. Neden söylememişti? Başına gelen bu olayı neden hiç anlatmamıştı? Tamam bende bir çok şey gizliyordum ama benim ki onunki gibi değildi. Sonuçta ben bir seri katilim o ise…

O da bir katil. İki kişinin hayatını çaldı iki kişiyi de sonsuzluğa gönderdi. Kapının çalmasıyla irkildim.

“Girin.” dedim.

“Mina Hanım biraz konuşabilir miyiz?” Dedi Burak. Mavi bir gömlek altına da siyah bir pantolon giymişti. Oldukça çekici bir erkekti. Eminim hayatına bir çok güzel kız girmiş oda seve seve becermiştir.

Kendisini incelememe şaşırarak bakıyordu. “Tabi konuşabiliriz Burak.” Dedim. Yüzüne ‘Neden çıkmıyorsun?’ gibisinden bakıyordum.

“Çıkmak gibi bir niyetin yoksa karşında soyunacağım.” Dedim.

“Ahh… Affedersiniz efendim ço-çok üzgünüm.” Dedi ve ardından hemen dışarı çıktı.

Yataktan kalktığım gibi banyoya yöneldim. Oldukça sade bir düzeni vardı. Banyom sadece beyazlarla kaplıydı. Hayatımın bir çok alanının siyah olmasına karşın burasının saf olmasını istiyordum. Biliyordum ki buraya her girdiğimde kirleniyor ve saflığı bozuluyordu.

Lavaboya yöneldim. Musluğun soğuk su tarafını açıp yüzümü yıkadım. Dirseklerimden akan su her zaman hoşuma giderdi. Havluya uzandım ve elimi yüzümü sildim. Bugün duş almayacaktım. Zaten bu geceden sonra buraya uzun süre kapanacağımı biliyordum.

Odadan çıktım ve giysi dolabıma yöneldim. Siyah deri taytımı ve üzerime de göbeğimi açıkta bırakacak bir t-shirt aldım. Üzerinde "I’m a killer" yazıyordu. Hayatımın tek özet kelimesi sanırım buydu.

Ayakkabı olarak klasik topuklu botlarımı giydim. Saçlarım her zamanki gibi su dalgası halindeydi. Onlarla hiç uğraşmadan kapıyı açıp çıktım. Merdivenlerden aşağı indim ve mutfağa yöneldim. Bugün sanırım cumartesiydi. Sonuç itibari ile okul için uyanmamıştım. Mutfağa girdiğimde harika bir kahvaltı sofrası ile karşılaşmıştım. Hizmetçilerin bu yönünü severdim. Karnımı çok iyi doyuruyorlar.

Masaya oturdum ve çaydanlığa uzandım. Bardağa çay doldurdum. Mutfağa Burak girince dikkatimi ona verdim.

“Burak lütfen gel birlikte kahvaltı yapalım.” Dedim. 

Böyle hareketlerime oldukça şaşırıyordu. Anlaşılan dedem hakkımda çok kaba seyler söylemişti.

Sandalyeye oturdu ve beni izlemeye başladı.

“Burak normalde normal bir insanım. Anormal olduğum zamanlar zaten belli olur. Lütfen hortlak görmüş gibi bakma artık.” Dedim. Bir anda yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi.

“İnanın dedenizin dediklerinden sonra biraz korktum ve siz… Biliyorsunuz yani bu biraz zor..” Dedi çekinerek.

“Tabi anlıyorum seni ama gördüğün gibi o kadar kötü biri değilim.” Dedim gülümseyerek.

“Pekala… Sizinle konuşmam gerekenler var demiştim. Müsaitseniz konuşalım.” Dedi.

“Öncelikle artık sizi bizi kaldır yeter artık sıkılıyorum bu durumdan. Sadece param için saygıdan nefret ediyorum Burak.” Dedim.

SEFİL KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin