John ağızından:
Yaklaşık bir saattir koşuyorduk. Artık yorulmaya başlamıştım. Luna sonunda durduğunda yere çöktüm. Önümüzdeki evi incelemeye başladım.
Dubleks, kahverengi ve beyaz, havuzlu, bahçesindeki ağaca salıncak kurulmuş...
Luna insana dönüşünce fırsattan yararlandım ve onu incelemeye başladım.
-Beni dikizlemeyi kes ve Catrin'i taşı!
Upss. Yakalandım. İnsana dönüştüm ve Catrin'i kucağıma aldım.
Lutalar yere yatmış, dinleniyordu. Eve girdiğimizde Catrin'i koltuğa yatırdım. Evi incelemedim ve direkt Luna'ya baktım.
-Elementler ankalara savaş açıcak.
-Ankalar onları yenebilicek güce sahip.
-Tanrı aşkına Luna bu rahatlık nerden geliyor?
-Ankalarda mavi ışık var. Ayrıca diğer ankalarda kendilerini korumak için birlik olmak istiyecek. Bizde bu güç varken sizin şansınız yok. Siz elementsiniz başka ne olabilirki?
Emin değildim. Elementler altta kalmıyacaktı.
-Burdan ne zaman ayrılıcağız?
-Biz şimdi gidiyoruz ama o kalıyor. Bu onun için daha iyi.
Haklıydı. Catrin'i görmek ortamın tansiyonunu daha da arttırırdı.
Ağır adımlarla evden çıktım. Kurtlar ilerde yavaş adımlarla gidiyordu. Ben de kurt oldum ve koşarak uzaklaştım.
1 saat sonra:
Catrin ağızından:
Ne kadar uyudum bilmiyorum ama burada uyuduğumu hatırlamıyordum. Koltuktan doğruldum ve komidinin üzerinde cd'ye bakış attım.
Cd'nin yanındaki bilgisayarı fark edince uzandım, bilgisayar ve cd'yi aldım. Bilgisayara cd'yi takınca video otomatik başladı. Mavi gözlü, sarışın bir kız konuşmaya başladı."Merhaba Catrin. Ben Luna. Sen beni daha önce insan olarak görmedin. İlk olarak seni buraya biz getirdik. Ve burada kalmalısın. Görünmek senin için iyi olmaz. Ankalarla seni kurtardık. Ve salak kurtun bize yardım etti. Ha birde John var. Seni burdan alıcağım. Benden bu kadar. Ev güvenli. Herşey var. Keyfine bak. Sonra görüşürüz."
Luna ayağa kalkıyor ve video burada bitiyordu. Beni o soğuk yerden onlar kurtarmıştı demek. Ayağa kalktım ve evi incelemeye başladım. Siyah ve beyaz döşenmiş oturma odasını inceledikten sonra mutfağa geçtim. Burası mor ve beyaz döşenmişti. Yukarıdaki odalara bakmadım. Çünkü acıkmıştım. Dolapları karıştırdım. Sonuç kahvaltı gevreği. Bunu yemek istiyordum. Yoksa buzdolabı doluydu. Yemeği yedikten sonra oturma odasına geçtim. Tam televizyonu açıcaktımki üst kattan ses gelince üst kata çıktım. Ses kolidorun sonundaki odadan geliyordu. Kapıyı açmamla duvara yapışmam bir oldu. Kapıdan çıkan 3 tane beyaz saç ve sakallı , kırmızı pelerinli adamlar kanımın donmasına neden oldu.
"Siz ikiz misiniz?"
Ne? NEEE? Ha yani söyleye söyleye bunu mu söyledin mal!
Adamlardan biri gülerek cevap verdi.
"Biz büyücüler hep aynıyız. Sadece seslerimiz farklı. Yüzlerimiz ve vücudumuz aynı. Büyücü unvanı alırken klonlanırız. Hepimiz aynı klonuz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Element Koruyucuları
Fantasy5000 yıl sonra görüldü. O harika güçlere sahip bir kızdı. Ama kötülükte onunla doğdu. En büyük düşmanı annesiydi. Şimdi ise onları yenmek zorunda. "İmdat ,imdat." Sesimi duyan yoktu sanki artık sonsuzluktaymışım gibi.... Kapak tasarımı: @b...