SESSİZLİK

113 22 8
                                    

Uzun uzun sustum
İçli içli dinledim içimi
Çok uzun zamandır tanıdığım ama görmediğim birini dinler gibi dinledim kendimi
Bitmedi yorgunluğum geçmedi
Bilmedi ki geçmek nedir
Nasıl geçilir
Nasıl susulur
Nasıl dinlenir bilemedi
Bozuldu tüm sıralamalarım
Başa döndüm en başa
Ve bir anda bu anımı düşündüm
Şimdi ölsem
Son diye anılacak elimde bulunan bu an
Sordum kendime
Sen ne yaptın kendine böyle diye
Cevapsız kalacağımı bildiğim halde sordum
Cevapsız bir çağrıydım kendime
Hatırladım sonra
Henüz kulağım yaratılmadan işittiğim sesi
Şimdi biraz da insan ol diye
Yolcu edildiğim anı hatırladım
Bahçesini hatırladım ne ağzım varken ne dilim
Ne yüzüm ne de gözümün olduğu
Annemin bahçesini
Orada yaşamaya hazırlandığım dokuz ayı
On günü hatırladım
Sonrasında bir çığlıktım
Neresi burası diye diye
Nerede bana biraz da insan ol diyen sesin sahibi
Kim diye gönderildim buralara
Kim olmak için gönderildim
Bu nasıl bir mesafe ki
Ölçülebilirliğine dair hiç bir ölçü birimi yok
Çok koştum ama hiç bir yere ulaşamadım
Yön tabelalarının tamamı beni gösteriyordu ama ben bir türlü kendime varamıyordum
Anladım ben buralı değildim
Her nereden geldiysem ben oralıydım
Buralı değilim diye feryat ettiğim hiçkimse oralı olmadı
Yadırgadığım dünyada hiç de rahat değildim
Delik deşikti uykularım
Nerede olduğunu bilmediğim evimi özledim
Neyi giysem dünyada giyinemedi ruhum
Hep açık hep ayazda kaldım
Hep çıplak
Anlıyorum diyen hiç kimse anlamadı
Farkındayım diyenler fark etmedi
Geçer diyenler geçti gitti ama geçer dedikleri hiç bir şey geçmedi
Zaten geçmez sadece alışır insan
Kiminle tanışsam dilimin alışkanlığıydı memnun olmak
Seni hiç tanımadım diye çok söylenir oldum aynalarda
Tanıyamadığım tek kişi kendimdim
Boşlukta kılıç salladığım bir savaşın hem malup tarafıydım hem de galip
Hep kendimi kaybettim bir tek zafer kazanamadan
Yüzümü dıştan içe çevirdim bilmem kaç gece yarısında
Bir sabah gel diye bir ses duydum kabuslarımın ortasından ikiye bölen
Sen büyüksün diyerek ellerimin tersinde bıraktım dünya ve içimdeki her şeyi
Gel diyenin büyüklüğüne küçüklüğümü ilan etmenin rahatlığına diz kırdım
Kimseye eğmediğim başımı ellerimin arasına alıp yere vurdum
Büyük olan küçüklüğüme verdi beni
Kendimi bulmak için kendimin sahibine el bağladım boyun büktüm
Kendime yüktüm kendimi attım sırtımdan
Karış karış gezip kendimi aradığım dünyada
Kendimi dilimin ucunda buldum
Avuçlarımı sürdüm yüzüme bütün yüzsüzlüğümle
Amin dedim
Amin
Allah bir de sen yeter bana
Allah bir de sen yeter bana
Kendimi sobeledim

Sevmek Seni Öyle Sessizce Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin