Muhteşem puding kokusu mutfaktan oyun odasına yayıldığında Louis elindeki legoları bırakıp büyüttüğü gözleriyle Harry'e döndü.Harry Louis'in mavi gözlerini üzerinde hisseder hissetmez yapmaya çalıştığı kuleden vazgeçip ona odaklanmıştı.Gözlerinden anlaşıldığı üzere Louis'in küçük aklından yine büyük sinsilikler geçiyordu.
Belinden düşen pantolonunu çekiştirip ayaklandı ve tutması için Harry'e elini uzattı,Harry bir an bile tereddüt etmeden izin verdi bedeninin Louis'in dokunuşunu hissetmesine.Louis yavaş adımlarla kapıya yöneldi ve parmak uçlarında yükselip kapı koluna yetişmeden önce sırıtarak Harry'e döndü."Sence de çok güzel kokmuyor mu Harreh!"Harry Louis'in ona hayran olduğu şekilde seslenmesiyle nefessiz kalıp cevap vermemeyi tercih etti.
Louis onun elini tutup ona böyle seslenirken ona cevap vermek gerçekten zordu.
Merdivenlerin başına ulaştıklarında Louis Jay ve Anne'in uzun bir sohbetin içine daldıklarını gelen seslerden anladı.Kıkırdayıp elini ağzına götürürken Harry'nin yutkunmasına sebep oldu,Harry onun minik parmakları hareket edip ağzına baskı yaptığında kendinden geçiyordu."L-Louis....bize yemekten önce yemeyin dediler,unuttun mu?"Louis şımarıkça saçlarını yana savurdu ve elini beline yerleştirdi.
"Peki sence ben onların sözünü dinleyecek miyim?"
Louis her zaman ki emin duruşuyla beraber omuzlarını dikleştirerek Harry'nin elini tutmaya devam ederken merdivenlerden ses çıkarmamaya çalışarak hızlı hızlı indi.Çok gizli bir operasyondaymış gibi davranarak sağına ve soluna uzunca baktı ardından Harry'i çekiştirerek mutfağa girdi.Harry'nin elini bırakıp onun somurtmasına sebep olurken ortadaki çekmeceyi açtı ve iki tane kaşık çıkardıktan sonra birini Harry'e verip güzel kokunun yayıldığı tencereye uzandı.Annesinin Louis'in elini yıkarken rahat yetişebilmesi için aldığı tabureyi ocağın önüne sabitledi ve üstüne çıktı.
"Mmmm"
Harry korkuyla mutfağın girişini gözetlerken Louis çoktan dudaklarının kenarlarına bulaştırarak yemeye başlamıştı.Hafif eğilip Harry'nin elindeki kaşığı aldı ve tencerenin içine sokup kaşığı doldurtuktan sonra Harry'e uzattı."Hadi ye Harreh!"Harry annesinin onu uyardığı gibi yemekten önce yemek istemese de sırf Louis istediği için kaşığı ağzına götürdü ve aldığı yoğun kakao tadıyla kendinden geçerek kaşığı tekrar Louis'e uzattı.
Louis bir madalya kazanmış gibi dişlerini göstererek sırıttı ve tencereyi iki eliyle kavrayarak tabureden aşağı inmeye çalıştı.Harry onun zorlanacağını anladığında belinden tutup inmesine yardım etti ve Louis kısık sesle bir şeyler homurdanırken tencereyi yere bırakıp önünde bağdaş kurdu."Saldır!"Louis'in verdiği komutla ikisi de neredeyse tencerenin içine kafalarını sokarak yemeye başladılar.
Harry yemeye devam ederken bir yandan da Louis'in çıkardığı komik seslere ve yaptığı hareketlere gülüyordu.Onun için Louis dünyanın en komik çocuğuydu.Harry doyduğunu belli etmek istermiş gibi kaşığı tencerenin içine atıp Louis'in dibine kadar sıyırmasını izledi.Louis tencerenin dibiyle arasında özel bir bağ kurarken Harry'de Louis'in yaptığı her bir hareketle özel bir bağ kuruyordu.
Burnuna kadar bulaştırdığı puding,minik parmaklarıyla tutmakta zorlandığı kaşık,sürekli belinden düşüp çekiştirdiği pantolon,büyük bir mutlulukla sırıtıp gözler önüne serdiği dişleri,Harry her biri karşısında farkında olmadan iç çekiyordu.Elini uzatıp Louis'in kalbinin üstüne koymak ve onunki gibi hızlı atıp atmadığını anlamak istiyordu.Sürekli kendisine soruyordu,neden onun karşısında hep dilim tutuluyor,neden onun söylediği her söz ya da hareketi karşısında iç geçiriyorum ve en önemlisi bu çocuk bana ne yapıyor?
"Louis!"
"Harry!"
İkisi de duydukları seslerle kafalarını kaldırıp sinirle onlara bakan annelerine döndüler,Louis sevimli olabileceğini düşündüğü bir gülümseme yerleştirip annesine el salladı.Annesi artık oğlunu o kadar iyi tanıyordu ki bir yaramazlık yaptığında sırf ceza almamak için kendi kendine geliştirdiği bir taktikti bu.
İşe de yarıyordu doğrusu.
Harry'nin eli ve ayağı birbirine dolaşırken panikle kekeledi,Louis onun omzuna vurup sakin olmasını fısıldadı.Harry'nin her defasında bu kadar korkak ve uysal davranması Louis'i çileden çıkarıyordu.Harry ne kadar usluysa Louis'te o kadar yaramazdı.Aklından ne zaman bir sinsilik ya da kurnazlık geçse suç ortağı olarak her zaman yanına Harry'i alıp onu kışkırtırdı.Ama yakalandıklarında Harry'nin hemen telaşlanması Louis'i az da olsa sinir ediyordu.
Ve Louis hiçbir zaman böyle bir şey istememesine rağmen Harry hep kendini öne atıyordu.
Jay yerdeki tencereyi alıp musluğun içine koyarken yandaki ıslak mendil paketinden bir tane ıslak mendil alıp eğildi ve söylenerek Louis'in elini silmeye başladı."Bu kaçıncı oldu Louis,artık sayamıyorum bile!Harry'i de kendine benzetmeye başladın!"Louis'in gözleri dolmaya başlayınca başını önüne eğdi ve dizlerini karnına kadar çekti.İşte Harry'nin en zayıf anıydı şuan,Louis'i böyle görmek istemezdi,hiçbir zaman.Kendi annesine bir bakış attıktan sonra masum yeşillerini Jay'in üzerine dikti.
"Benim fikrimdi!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Years (Larry Stylinson)
FanfictionBu iki çocuk yapacakları şeyin zevk alma dışında hiçbir şekilde ileriye gitmeyeceklerine dair birbirlerine söz vermişlerdi. Sonra yıllar geçti.... Harry sözünü tutamadığı için binlerce kez Tanrı'ya lanet etti! Uyarı:Hikaye psikolojik etkenler,intiha...