TÜRK KAHVESİ SEANSI

~7. Bölüm~

  Öncelikle merhaba! Biliyoruz çok geciktik. İkimiz de tatilde olduğumuz için wattpade geçirmeye vakit bulamadık. Hepinizden çok özür dileriz.

  İyi okumalar!

***************************

  Bütün günüm ders anlatmak, Cenk'e sataşmak ve Zeynep ile çöpçatanlık yapmakla geçmişti. Dersin bittiğini söyleyerek salondan çıktıktan sonra Hilal'in yanına ilerledim.

  "Naber kız hiç sesin soluğun çıkmıyor?" diyerek omuza vurduğumda gülümsedi.

  "İyi işte Seden Hanım bazı varlıklarla uğraşıyorum." derken parmağıyla bize göz kırparak öpücük attan Cenk'i gösterdi . Hilal bu harekete yüzünü buruştururken ben gülümsedim. Cenk'in şebekliklerine ve Hilal'in tepkilerine dalmışken yanıma gelen Zeynep'i farketmedim. Kafamda hissettiğim acıyla hızla arkama döndüm ve bir adet sırıtan Zeynep ile karşılaştım.

  "Naber yavrum?" diyerek kolunu omzuma atınca gözlerimi devirdim.

  "Mal mısın Zeynep?"

  "Galiba."

  "Eee... Cenk'i bu sefer nereye götüreceğiz?"

  "Yine bana gidelim." dediğinde başımı sallayarak önüme döndüm. Keşke dönmeseydim. Cenk ellerini sol göğsünün üzerinde kalp yapmış Hilal'e gönderirken, Hilal işleriyle ilgileniyor gibi yaparak göz ucuyla Cenk'e bakıyordu. Cenk parmaklarını yalayıp kaşlarını düzelttiğinde güldüm. Artık işin suyunu çıkarmıştı. Cenk daha fazla ilerlemeden onu omuzlarından tutarak kapıya doğru döndürdüm. Zeynep de o sırada koşarak yanıma geldi ve birlikte Cenk'i itmeye başladık. Biz Cenk'i itmeye çalışırken o arkaya dönerek bağırdı.

  "Görüşürüz aşkım özle beni!"

***************************

  Kan ter içinde kendimi koltuğa attım. Zeynep benden önce pes etmişti. Müzik sisteminden gelen müzik biterek tekrar çalmaya başladığında Cenk elinden mendili düzeltti ve gösterdiğimiz şeyleri yapmaya çalıştı. Çalıştı diyorum çünkü yaptığı hareketler halaydan çok herşeye benziyordu. Ayağa kalkıp şarkıyı kapattığımda ter içinde kalmış olan Cenk şaşkınlıkla bana döndü. 

  "Niye kapattın ki müziği ne güzel oynuyordum ben."

  "Bu güzel oynamansa kötüsü nasıl görmek istemezdim."

  "Yapma ya o kadar mı kötü?"

  "E yani..." diyerek dudaklarımı büktüm. "Şimdi baştan alıyoruz." Komodinin üzerinden peçete aldım ve ona yapması gereken hareketleri göstermeye başladı . 

  1.5 saat sonra

  Cenk yavaş yavaş öğrenmeye başlıyordu. Zeynep her yerde uyuma potansiyeline sahip olduğunu göstermiş orta sehpanın üzerinde kıvrılarak uyuyakalmıştı. Ben ise yorgunluktan bezmiş halde koltukta uzanıyordum. 

  Yaklaşık 2 saat önce Zeynep'in evine gelmiştik ve ona kibarca yemek yemeği gösterecekti. Ama Cenk Hilal ile düğünlerinde nasıl halay çekeceğinin derdine düşmüş ve halay çekmeyi öğretmemizi istemişti. Bizde en sonunda kıyamayıp kabul etmiştik.

  Telefonumu alarak abime Zeynep'te kalacağıma dair mesaj attığımda gözlerim kapanıyordu. Yarın iş yoktu nasılsa.

***************************

  Sabah kalktığımda her yerim ağrıyordu. Yüzümü buruşturarak ayağa kalktım. Esneme hareketleri yaparken sırtımdan gelen sesler hoşuma gidiyordu. Biraz rahatladığımda hala öküz gibi uyuyan Zeynep'e döndüm. Ağzından akan salyasıyla ve dağılmış saçlarıyla cadıya benziyordu.