~9. Bölüm~

49 11 6
                                    

Selaam. Biz geldik. Bugün bir okurumuzun doğum günüymüş. Bu bölüm ona gelsin. Buradan doğum gününü kutlarıız.

İyi okumalarr!

**************************

İş çıkışı Cenk'i de alarak Zeynep'in evine gittik. Cenk abartı bir heyecanla kolumu çekiştirmeye başladı.

"Bugünün dersi nedir başkan?"

"Davranışları kontrol etme dersi. Belki en çok zorlanacağın ders olabilir." dedim ciddiyetle.

"Ne zorlanması, her şey gibi bununda üstesinden gelirim ben." Ona inanmaz bir bakış atarak önüme döndüm.

Zeynep elindeki tepsiyi sehpaya koydu ve yanıma oturdu. Cenk tepsinin içindekilere uzanırken eline vurdum ve tepsiyi kucağıma çektim.

"Öncelikle kendine hakim olmalısın." dedi Zeynep bir öğretmen edasıyla.

"Dediklerimizi yaparsan sana bunlardan verebilirim belki." diyerek tepsideki çikolatalardan birini açarak bir ısırık aldım. Cenk elimdeki çikolataya aç gözlerle bakarken çikolatayı bitirip çöpünü poşetin içine attım. Cenk dudaklarını büzerek poşete bakarken Zeynep onu ayağa kaldırdı.

"Şimdi ben Hilal'im tamam mı. Mesela sen Hilal'i görünce nasıl selam veriyorsun?" Cenk önce arkasını döndü. Biz ne yapacağını beklerken yüzündeki çapkın gülüşüyle bize döndü.

"Naber bebeğim beni özledin mi? Tabii ki özledin ben özlenmeyecek insan mıyım." Biz şok içinde ona bakarken ciddileşerek konuştu.

"Ne oldu beğenmediniz mi?" Ben başımı iki yana sallarken Zeynep oflamıştı. Ayağa kalkarak Cenk'in omzunu tuttum.

"Bu böyle olmaz bizim temelden başlamamız lazım." Zeynep beni onaylarken Cenk'e ne yapacağını anlatmaya başladım.

**************************

"Nasılmış anladın mı?" diye sordum. Cenk kafasını sallayarak salonun kapısına gitti. Kendinden emin adımlarla tekrar bize doğru geldi.

"Merhaba Hilal Hanım. Bugün nasılsınız?" Ben alkışlarken Zeynep çığlık atarak bana sarıldı.

"Sonunda be! Böyle devam ederse kesin olur bu iş."

"Tabii olacak kim bana karşı koyabilir ki." diyerek saçlarını düzeltti Cenk. Zeynep Cenk'in kafasına vururken konuştu.

"Abartma sende."

"Zeynep beni eve bıraksana." diyerek sırıttım.

"Bırakıyım bari." Hepimiz sırıtarak evden çıktık. Zeynep arabayı çalıştırırken Cenk omzumu dürtmeye başladı.

"Ne oldu yine?"

"Ya ben yarın selam vereceğim ya Hilal'e."

"Yani?" derken soru dolu bakışlarımı Cenk'e çevirdim.

"Yani ben heyecan yaparım yanımda durun nolur." Ben kahkaha atmaya başlayınca homurdanarak kafasını cama çevirdi.

"Tamam tamam. Merak etme sen, hem bu kadar heyecan yapma sadece selam vereceksin."

"Olsun. Hem Hilalime selam vermek bile güzel." O iç çekerek tekrar cama dönerken bende önüme döndüm.

********************

"Yarın görüşürüz gençler. Cenk sende evde pratik yap." diyerek arabadan indim.

Zeynep ve Cenk selam verdikten sonra gittiler. Yavaş adımlarla binaya girdim. Oflayarak asansöre ilerledim. Ben düğmeye basmadan asansörün kapıları kapandı ve hareket etmeye başladı. Bir süre öylece bekledikten sonra omuz silkerek sırtımı asansörün duvarına yasladım. Asansör durduğunda kapılar açıldı. Tam dışarı çıkacakken karşımda bana sırıtarak bakan Ömer ile karşılaştım. Gözlerimi devirerek ineceğim katın düğmesine basarken Ömer kapılar kapanmadan kolumdan tutarak beni asansörden çıkardı.

TÜRK KAHVESİ SEANSIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin