TÜRK KAHVESİ SEANSI

~12. Bölüm~

Kokarak da olsa Şerife Teyze'nin yanına oturdum. Bana baktı ve derin bir nefes aldı. Ben biraz heyecanlı biraz da korkuyla ne diyeceğini bekliyordum. Birkaç dakika daha bekledikten sonra birden bana döndü.

"Eee.. beğendin mi Fatih'i ? Eğer beğendiysen ben çok güzel bir mekan biliyorum orada yaparız düğünü. Hem de geçen gezerken gördüm. Mağazanın biride çok güzel bir gelinlik vardı tam sana göre. Görür görmez sen geldin aklıma. Böyle üst kısmı dantelli falan bir görsen..." Şerife Teyze gelinliği anlatırken ben ağzım açık bir şekilde ona bakıyordum. Tamam Şerife Teyze'nin çöpçatan olduğunu biliyordum ama bu kadarını beklemiyordum açıkçası. 

"Ay kızım cevap versene! Ben düğüne gelecek misafirlerin listesini de yaptım gelmesini istediğin başka kişiler varsa altına eklersin." Ben hala şaşkınca Şerife Teyze'ye bakarken o boynundaki gözlüğü burnunun ucuna yerleştirdi ve hırkasının cebinden küçük bir defter çıkardı. O yaladığı parmaklarını sayfaların üstünde gezdirirken ben hayatı sorguluyordum. Benim transtan çıkmama yardımcı olan şey ise kapı zili oldu. Kapıyı açmamla Zeynep'in üstüme atlaması bir oldu.

"Eee... Nasıl geçti randevunuz ? Senin yerine ben heyecanlandım , zaten sen çocuğun fotoğrafını atınca ben kararımı verdim. Olur bu iş bacım sen yürü bu çocuğa hatta istersen koşada bilirsin benden tam destek sana." Ben Zeynep'i susturmaya çalışırken o heyecanla konuşarak içeri girdi. Şerife Teyze ise yüzünde sinsi bir gülümsemeyle bizi izliyordu. Zeynep Şerife Teyze'yi görünce hemen uslu kız moduna girerek elini öptü. 

"Kız seni yerim ben ağzından bal damlıyor senin. Bak akrabam diye söylemiyorum çok efendi çocuktur Fatih. Bir dediğimi iki etmez , herkesi mutlu etmeye çalışır benim yavrum. Ben başını bağlamasam yellozun biri kapıp götürecek oğlanı ama tabi ben izin vermiyorum yoksa ne doktorlar ne öğretmenler istedi bizim oğlanı aboo..."

Zeynep büyük bir heyecanla Şerife Teyze'yi dinliyor ve onaylayan mırıltılar çıkarıyordu. Ben dua okuyarak mutfağa gittim ve çay suyu koydum. Geri döndüğümde hız kesmeden konuşmaya devam ediyorlardı. En sonunda dayanamayarak araya girdim.

"Şerife Teyze Zeynep'i sevdiysen onu yap Fatih'e ben aradan çıkayım." Bu sözüm üzerine gülmeye başladılar .

"Yavrum alındın mı sen ? Kızma kızma başkasına vermem Fatih'i. Kız Zeynep bizim ailede bekar , yakışıklı erkek çok sanada yapalım bir tane önce bi Fatih aradan çıksın da." Şu an ter döküyordum , hem de fazlasıyla . 

Yaklaşık iki saat sonra Şerife Teyze'yi göndermiş Zeynep'i ise tekmeleyerek evden kovmuştum. Telefonumu alıp kendimi koltuğa attım. Tam rahatladım derken telefonum çalmaya başladı. Bir süre isyan ettikten sonra telefonu açtım. 

"Efendim Vanessa ."

"Iııı.. Şey , Seden ben şey diyecektim..." Vanessa lafı ağzında gevelerken hafif bir sinirle konuştum.

"Ne söyleyeceksen söyle Vanessa."

"Buluşalım mı seninle ben çok sıkıldım istersen bir kaç kişiyi daha getir bi kafeye falan gideriz yada alışveriş merkezine."

"Üzgünüm Vanessa ama çok yorgunum başka zaman çıkarız. Görüşürüz." Ben tam telefonu kapatacakken Vanessa'nın sesiyle durdum.

"Seden bekle bekle lütfen. Buluşalım nolur sana önemli bir şey söylemem gerek."Biraz önce Şerife Teyze ile konuşmanın verdiği sinirle birden patladım.

"Vanessa yorgunum dedim başka zaman." Telefonu kapatarak sehpanın üstüne koydum. Yatak odama giderek kendimi yatağa fırlattım ve uyumaya çalıştım.

******************************************

-Vanessa'nın Ağzından-

Suratıma kapanan telefonla gergince gülümseyerek abime döndüm. Abim elindeki posteri sallarken ben gülümsemeye devam ediyordum.