運命の赤い糸 ( KADERİN KIRMIZI İPLİĞİ )

teklif..

 (Usui)

 -''SENSİZ KALMAK SANA OLAN DUYGULARIMI DAHA FAZLA YOK SAYMAK İSTEMİYORUM BEBEĞİM VE SENDE KENDİNİ ARTIK ŞANSLI SAY VE ÖMRÜNÜN GERİ KALANINA TALİP OLDUĞUMU BİL.'' 

 -''Haru ne saçmalıyorsun?.Buda ne demek oluyor.Bana doğru düzgün bir açıklama bile yapmadan ayrılmak istedin evet ilişkimizden ufak tefek sorunlarımız olsada çözüm bulunabilecek şeylerdi.Sense gitmeyi tercih ettin üzerinden koskoca 6 ay geçti ve ben senin o lanet olası herifleri benim evime bile getirdiğini sen ortadan kaybolduğunda öğrendim.Ve sen şimdi cidden karşıma çıkıp bunları mı söylüyorsun.Defol Haru tahammül edemeyeceğim kadar kızdırdın beni kahretsin defol!!''

 -''Usui gitmiyorum bebeğim beni dinleyene bana evet dediğini duyana kadar gidemem.''

 -''Haru gerizekalı mısın evet dersen giderim diyorsun. Ne yapmaya çalışıyorsun anlamıyorum ama bende bittin üsteleme.Seni dinlemek istemiyorum.Sana tahammülüm kalmamış.''

 -''Merak etme beni bu kadar kolay kabul edeceğini sanmıyordum zaten güzelim.Vaz geçmeye niyetim yok en ufak bir eğilimim de yok. İstiyorum seni ve benim olmaman diye bir seçenek göremiyorum.''

 -''Haru sinirlenmeye başladım lanet bir gün geçiriyorum şu zırvalıkların bittiyse git.Yoksa inan kısa yoldan senden kurtulmak istiyorum.'' Sinirle ani bir hareketle terasın korkuluklarına dayadığım Haru'nun vücuduna yaslandım.Şaşkınlıkla açılan gözlerinde heyecan, arzu, bastıramadığın bir sevgi vardı sanki.Gözlerini gördüğümde şaşırdım istem dışı biraz kendimi geri çektim.Hoşuna gitmişe benziyordu. kahretsin herşeye rağmen oldukça çekiciydi ve uzun zaman olmuştu evimde biri olmayalı.Ben sıcaklığına hasret kalmıştım sanırım yada fazlasıyla tahrik olmuştum.Derin bir nefesle sadece gözlerime bakmakla yetinen Haru'ya baktım.Açık birşekilde tahrik olmuş olduğunu farkettim.Lanet sıcaklık yayıldı sanki yıllardır hapsetmişimde özgürlüğe koşuyorlarda kızarmış olmalıyım.Haru bu halime sadece gülümsemekle yetinip bana daha da gözlerini dikip bu kez o beni kendine çekti.Boş bulunduğum için dudağına küçük bir öpücük kondurmuş oldum.HIzlı çekmiş ve duramadan dudağım çarpmış olmalı derken kendimi topladı geri çıkmaya çalışınca bu kez ben öpülüyordum.Dudakları açlık çekiyormuş gibiydi.Kahretsin sadece balkon atmakla tehtit etmek istemişken şimdi çok başka yöne gidiyordu..

  -''Haru ahh dur Haru sana diyorum dur kes şunu.''Beni duymuyor gibiydi ben konuşmaya çalışırken boynuma indirdiği dudakları boynumla oyun oynuyordu. 

 -''Haru sinir olmaya başladım yeter ahh.''Bilerek boynumda küçük tutku dolu bir ısırık alıp susmamı sağlamıştı.Canım yandı ama daha çok haz vardı.Öpmeyi bıraktıramadığım boynuma yapıştı tadıma bakıyormuşcasına yalıyor küçük daireler oluşturuyor beni baştan çıkarmaya çalışıyordu.Vücudumun uyuşmaya başladığını hissettim.Haru'yu itmek istediğim halde emirlerime itaat etmeyen ellerimle çırpındım. Bende özlemiştim uzun süre kızmıştım da kendime ihmal ettiğimi onu yalnız bıraktığımı düşünüp suçlamıştım kenmidimi ama artık değil.Yalnız kalmamıştı hiç o benim olmadığım saatlerde yanında başkalrı da olmuştu.Bunu öğrendiğimde bırakmıştım kendimde suç aramayı bu kez suçlu olan oydu gözümde.O kadar kızdığım üzüldüğüm tüm o günlere hiç olmamışlar gibi veda edemezdim.Birden evlilik vari bir teklifle geldi diye tek eşli olucak demekte değildi.Hem ona karşı duygularım var mıydı ki hala yada bu duygular aşk sevgi miydi? Hahh hiç sanmam.Aşkta sevgide aldatıldığımı öğrendiğimde biten şeylerdi. Terkedildiğim de, yalnız uyuyup yalnız uyandığım da, ağladığım , yalnız kaldığım , kırıldığım tüm o zamanlarda ben Haru'yu sevmeyi bırakmıştım.Şimdi karşıma geçip değil evlilik teklifi dünyayı teklif etse umarsamıycaktım.Tek sorun uzun zamandır boşalamayan doruklara çıkmaya hazır penisimdi..