Huzur..

2K 112 24
                                    

(Selam kusura bakmayın arkadaşlar bu bölümle beraber hikayem sona yaklaşmış durumda kısaca geri sayımdayım. Hepinize teşekkür ediyorum ilk başta sadece kendim için yazsamda sıkıldığımda bırakmamı engelleyen dostlarıma borçlandım. Çünkü hikayemin şuanki durumundan çok mutluyum gerçekten sıkıldım diye acele yazılmış bir sonu hak etmediğini bende kabul ediyorum. Ve şimdiden kendimi 2 yeni çalışmaya verdim o yüzden eskisi gibi günde 4 bölüm yükleyemeyebilirim. )

 (Akira)

  Gerginlikten yorgunluktan kendimi kaybetme noktasına gelmiştim. Gözlerim kararmaya ve başım dönmeye başlamıştı. sesim titrek çıkıyordu Usui'nin gözlerinde telaşı gördüğümde kalbim yerinden çıkyıordu neredeyse o kadar mutlu olmuştum ki ifade edemiyordum. Heyecanım halsizliğimlle birleştiğinde terlemeye kızarmaya başladım. Usui kolundan tutmamı istediğinde resmen ellerim titriyordu. Tüm gün hazırlıklar yüzünden birşey yiyememiştim. bedenim düzenli yaşama Usui yle alıştığından açlık beni zorluyordu. Ama bedenimden çekilen kan ne halsizlikten nede hastalıktandı.Usui'nin bana olan ilgisinden di. Bana yaklaşıp söylediği sözcükler beynimde binlerce kez yankılanıp kalıcı yer ediniyordum. Ben sanki binlerce duysamda algılayamıyordum. 

 -''Akira şuan seni kucağıma alabilirim. Ama başına bela olacak dedikodular doğura bilir bu durum ne yapmamı istersin.'' Benim için endişelendi çaresizce ne yapması gerektiğini anlatıyordu her hecesi ezbenlemesi gerekli gibi soluksuz dinledim. Belki binlerce kişi için hiçbir romantizm barındırmayan bu sözler benim için umut barındırıyordu. Cevap verirken ne heycanıma ne de vücuduma söz geçirebildim.

 -''Koridor da al kucağına ahh .. olay   um r..n  da de.  ğil.. ahhh'' Benim dudaklarımdan dökülen bu aptal kelimeleri büyük bir ilgiyle dinliyordu. Ben karnıma giren ani kramplarla ah diye inlerken Usui'nin gözleri acı pişmanlık korku dolu sinyaller verip duruyordu. Ama bir o kadar da şefkat dolu bakıyordu ki resmen kucağında olmak istedim. Hemde hemen sarılabilirdim. Teninin kokusuyla sakinleşebilirdim. Kendimi fazla zorlamıştım ama şuan hiç pişman değildim. Ben bu düşüncelere dalmışken usui'nin sesiyle kendime geldim.

 -''Peki 5 6 adım kaldı dayan biraz.'' Kokteyl sanolundan buraya kadar nasıl geldiğimizi bilemedim. Usui'nin gözleri üzerimdeydi hala ve nedense bu durumdan oldukça hoşnuttum.Onu endişenlendiriyo olmak hötüydü ama benim için endişelendiğini görmek paha biçilmezdi.Beni koridora sabırla ilgiyle çıkardı. Kokteyl saolnunun kapısını kapatır kapatmaz. Arttık kapanmaya yüz tutmuş gözlerimi ona çevirdim. Her hareketim yavaşlamıştı sanki daha ne olduğunu anlayamadan kendimi onun kucağında buldum.Hafif bir bebekmişim gibi kaldırılmaktan hoşlanmasamda gözlerindeki tedirgin bakışlarla rahatlayıp gevşedim. Başımı kırılmasından korkar gibi göğsüne yasladım. Kokusunu içime çektim. Güven huzur mutluluk sanırım hepsi şuan duyduğum tüm hisler kokusuyla birleşti. Gözlerim beynim bu kadar rahatlamama karşılık veremeyecek kadar yorgundu. Mutluydum açıkcası aktif bir seme olan ben kendimi güçsüz çelimsiz uke gibi hissetmeden duramadım. Önceden olsa bu duruma lanetler okur beni bu duruma düşüreni niyet ettiğine pişman olana kadar döverdim. Usui benden kısa da olsa göründüğü kadar çelimsiz değilmiş diye düşünüp gülümsedim. Onun kollarında olmanın verdiği huzur uykumu getiriyordu. Nedense uyumak istemiyordum. Biraz daha biraz daha diye direniyordum. Başımı yasladığım göğsü ilk kucağına aldığı zamanın aksine yumuşamış daha düzenli nefes alır olmuştu. Yine kalbinden gelen ses oldukça güçlüydü. Bana ninni gibi gelen bi ritim nefesimi göğsüne üflememle hızlanınca içime sonsuz bir memnuniyet hissi doldu. Bana karşı boş değildi beni umursuyor endişeleniyor ve prenses tutuşunda da olsa (Ki bu durum utanç verici de olsa) kendinden ayımadan sıkı sıkı kavrıyordu beni. Lanet olsun yılların ukesi gibi içimi teslimiyet duygusu kaplıyordu. Daha bir kaç saat önce onu teslim olmaya davet etmiştim oysa şimdi ben teslim olmak üzereydim. Yine de önemi yoktu benim için bunların anın tadını çıkarıyordum. Birden beni kucağından indirip kolatuğa oturttu. Koltuğu yatırıp çeketiyle üzerimi örttü. Cidden sinir olmuştum ne kadar da çabuk gelmiştik arabaya ve ilk kez arabamı galerinin garajına park ettiğime kızdım. Belki de uzun süre tenine dokunamayacak ve kokusunu böyle kayıtsızca icime çekemeyecek olmak iyice huzursuz etse de geleceği düşünüp durmayacak anı tadını çıkaracaktım. Usui'nin yanımda olmasıyla bile nasıl mutlu geçirmiştim 2 yılı. Tanrım bir de sevgilim olursa nasıl geçerdi acaba günler... Bu düşüncelerle uykuya teslim oldum..

  (Arkadaşlar yan tarafa akira'nın küçüklük halini ekledim umarım beğenirsiniz.)

 

運命の赤い糸 ( KADERİN KIRMIZI İPLİĞİ )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin