Göz bebeğim

2K 127 33
                                    

        (Usui)

 Yarım saat önce gelmesi gerekirken şimdi arayıp geliyorum PERİCİK diyor adama bak ya. Beni delirtmek için doğmuş resmen. ‘’Tanrım lütfen sorunsuz geçsin gitsin bitsin şu gün.’’ Akşam evde gösteririm sana gününü ufaklık diline dolandı artık pericik miş. ‘’İlham perim yetmedi herife.’’

  Hazırlıkları kontrol edip davetli listesini gözden geçirmeliyim küçük beyimiz gelene kadar rahat edemeyeceğim sanırım.

    (Akira Usui’yle telefon konuşması yapıyor.) 

 -‘’Alo Usui  ben yerleştirdim son tabloyu açılışa geçelim direk yanına geliyorum.’’

 -‘’Nerde kaldın Akira beni delirtmeye mi çalışıyorsun sen?’’

 -‘’Geldim açılışa geçelim diyorum ya Usui’’

 -‘’Biraz daha geç kalsaydın rezalet çıkacaktı farkında mısın? Açılışa 5 dakika kaldı sadece. Ayrıca ben yerleştirdim gelme de ne demek ben kontrol etmedim onaylamadım daha.’’

 -‘’Onaylamana gerek yok Usui o resim olmazsa bu sergi de olmaz anladın mı beni? Sana söyledim diye hatırlıyorum bana sözlerimi tekrarlatma da açılışa geç.’’

 -‘’Ya olmaz görmek gerek dersem ne olacak lanet olası..’’

 -‘’Sergiyi iptal et derim zararı ben karşılarım.’’

 -‘’Peki, Akira ama bundan kurtulduğunu sanma şuan çok sinirliyim.’’

 -‘’Hay hayy pericik sen nasıl istersen daha sonra hesap sorarsın. Sen geç bende geliyorum şimdi.‘’

 -‘’Acele et ben açılış konuşması yapıp konuşmayı sana bırakıcam ona göre.’’

 -‘’Tamam, koridordayım zaten kapattım.’’

 (Usui açılış konuşması yapıyor)

 Öncelikle bugün burada olan herkese teşekkür eder ve hoş geldiniz diyoruz. Bizi onurlandıran tüm konuklarımıza yorum ve eleştirilerine şimdiden teşekkürler. Umarım Sergimizden keyif alırsınız.. Şimdi sözü sergi sahibine yani hepinizin verdiği isimle resmin dahi çatlak çocuğu Akira’ya bırakıyorum.

  Ne gelmedi mi daha anonsu duymadın mı çatlak herif niye hiç zamanında gelmezsin ki. Ne gelen Akira mı nasıl yaa takım elbise bile giymeyen adam smokin giymiş. Hazırlandım derken ciddiymiş. Ne zaman aldı bu takımı sanki üzerine dikilmiş vücut hatlarını mükemmel gösteriyor. Saçları, ayakkabıları, bakışları çok farklı. Bana doğru gelen adam Akira’nın yüzüne sahip ama O olamaz fazla gösterişli beyaz gömlek dar kesim siyah smokin. Çapkın imalı gülümseme elleri ceplerinde öz güven dolu yürüyüş podyumdan mı indi.. Niye gözlerini bana dikiyor. Gülümsemesi çok güzel saçları her adımda dans ediyor. Birkaç saatte nasıl bu kadar değişebildi. Kahretsin dondum büyüleyici görünüyor.Sevimliydi her zaman ama bu kadarı fazla yakışıklı ve çok çekici görünüyor bu adam. Tanımasam laf atar tavlamaya çalışırım..Kahretsin çok yaklaştı. Ne kulağıma mı eğiliyor neden??

  -‘’Hey hey toparla kendini Usui bu kadar şaşırmana gerek yok pericik. İçinde ki benim’’

 -‘’Ah, pardon hiç resmi kıyafetle görmediğim için..’’

 -‘’ Herkese selam evet ben o çatlak dahi oluyorum J inanması güç haa :D Neyse bu kısma fazla takılmayalım. Geldiğiniz için teşekkürler eleştiri ve görüşlerinizi bekliyorum. Gözüm üzerinizde  ;) Fazla uzatmadan sergi salonuna geçelim isterseniz nasılsa kokteyl de ya da röportaj da daha çok konuşmak için fırsatımız olacak. Umarım keyif alırsınız .‘’

   Akira Allah’ım anlam veremiyorum artık. Çok rahat hatta kur yapar gibi bir konuşma yaptı. Konuşma yapmaktan kaçmadı. Bugün beni fazlasıyla şaşırtıyorsun Akira umarım arkasında bir şey yoktur..

  (Usui den devam ediyorum ama sergi salonunda Akira’nın gözbebeğim dediği çalışmanın karşısında Usui)

 Şaşkınlıktan sonuna kadar açılmış gözlerimle tabloyu izliyordum. ‘’Nasıl’’ dudaklarımdan dökülen sadece kuru bir nasıl oldu. O kadar şaşırmış, sevinmiş ve şoktaydım ki gözlerimi tablodan ayıramıyordum. Dudaklarımda sanki çıkmasını istediğim kelimeleri çıkartamıyordum. Ellerim bana sormadan hareket eder gibi yavaşça gözlüklerime kaydı. Nedense çıkarmak istedim gözlüklerime onlara bile güvenemedim. Tabloya yaklaşıp bakmak istiyordum. Yakınlaşmak emin olmak istiyordum. Usul adımlarla yaklaştım. BENDİM..  SERGİNİN  GÖZ BEBEĞİ BENDİM..  AKİRA’NIN  BENİ DIŞLAYIP GÖSTERMEDİĞİ ÖZELİ BENDİM..

  En fazla 12  13 yaşlarında olmalıyım. İnanamıyordum gördüklerime sadece bakabildim tepkisizce. Gözlerimi biraz aşağı dekorlara indirdim. Oyuncaklar eski ama özenle saklanmış oldukları belli. Benimde vardı bu arabadan diye düşüne bildim o an sadece. Fark etmeden eğilip aldım elime. Bu araba benim. Annemin el yazısı ‘’Usui ‘’ komşumuzun çocuğunun da aynı arabadan vardı karıştırmayalım diye annem benimkinin altına adını yazmıştı. Tüm bu oyuncaklar benim oyuncaklarım.

-‘’Akira nerden nasıl’’ diyebildim daha fazla konuşamadım sustum. Bu resim demek ki benim 12 yaşında olduğum zaman. Ailemi trafik kazasında kaybettiğim zamandaki görüntüm.. Çaresiz, şaşkın, umutsuz, boş. Aklıma o zamanlar yaşadıklarım gelince elim saçlarıma gitti. Birden gerildim. Kendi başımı okşarcasına geçirdim ellerimi saçlarımın arasından. Ailemi kaybettiğim zamandan bir alışkanlıktı bu bende annemin babamın yerine iyi yaptığım üzüldüğüm şeylerde kendi saçımı okşardım..

 Anlam veremiyordum bu duruma. Akira bana bakıyordu yalvarırcasına bir o kadar da sabırsızca. Çok fazla ifade barındırıyordu gözleri sanki bir duygudan diğerine geçiş yapıyordu hızla. Ama ben tepki veremeyecek kadar şaşkındım şoktaydım. Gözlerimi ondan çekince benim resmimin hemen yanındaki küçük başka bir resim dikkatimi çekti. Ahşap verniksiz çerçevesiyle eski olduğunu ilan ediyor gibiydi herkese. Resmin adı İlham perisi ‘ydi. Sanki çocuk çizimi gibiydi. Yaklaşıp bakma gereği hissettim. Elimdeki gözlükleri geri taktım gözlerime. Baktım O’ da bendim. Küçük bir çocuğun çizdiği ben. Çocuk çizimi olsa da yetenekli olduğu belliydi. İLK ÇALIŞMAM yazıyordu altında.

 Akira beni tanıyormuş. Beni hep tanıyormuş. O beni görmüş. Çaresizliğimi, boşluğumu görmüş..

      (Akira)

 Yalvarırcasına baktım Ona. Daha fazla bekleyemem der gibi. Çok şaşkındı. Kızardı. Anlamaya çalışıyor ama ihtimal veremiyor gibiydi. Yavaşça yaklaşıp bakıyor dönüp bana bakıyor tekrar resimlere oyuncaklarına bakıyordu. Ailesini kaybettiği zamandan kalma alışkanlığı yine baş gösterdi. Kendi başını okşadı. Bunu her yaptığında odamda saatlerce onun için ağlardım. Acı çektiğinde çok yavaş yapardı. Elini saçlarından kolay çekemezdi sanki. Şimdi sadece kendini tebrik ediyordu rahatladım.

 Onu gerçekten çok şaşırttım sanırım.’’Nasıl’’ diyebildi fısıltıyla kesik kesik nefesinin arasından. Ahh, hadi ama Usui bir şeyler söyle artık kalbim yerinden fırlamak üzere.. Bırak at yarışını benim kalbim şuan resmen ralli yapıyor. Her kalp atışımla kan sanki fırlıyor algılarım zayıflamaya başladı. Dayanamıyorum pericik teslim ol bana..

 (Umarım beğenirsiniz arkadaşlar. Yan tarafa Usui’nin çocukluğu yani Akira’nın çizdiği tablonun resmini yüklüyorum umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar herkese..) 

運命の赤い糸 ( KADERİN KIRMIZI İPLİĞİ )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin