2. sezon 4. bölüm

1.5K 95 96
                                    

Demir kalkarak Ömer'in yanına gitti.
"Hadi şuraya oturup dinlen biraz. Zehra uyandığı zaman seni böyle görmesin. Kendin için yapmıyorsan onun için yap Ömer!"
Ömer Demir'e dönüp gülümsedi.
"Tamam Demir. Sende git. Çok yoruldun."
"Olmaz sizi böyle bırakamam. Ben Zehra uyanırsa sana haber ederim sen uyumaya çalış biraz."

Ömer yoğun bakım önünde ki sandalyenin birine oturup kollarını göğsünde birleştirip başını duvara yasladı. Derin bir nefes alıp gözlerini kapattı. Çok geçmeden uyudu. Çok zor bir gündü bugün. Hava çoktan kararmıştı zaten. Demir arada bir Ömer'e bazen de Zehra'ya bakıp koridorda dolandı.

••••••
Gün yavaş yavaş koridorları aydınlatırken Demir hala uyumamış ve dostuna söz verdiği gibi bütün gece Zehra'nın durumuna bakmıştı. Ömer boyun ağrısı ile huzursuzca kıpırdanarak hareket etmeye çalıştı. Elini boynuna koyarak yavaşça ayağa kalktı. Camın önünde Zehra'yı izledi. Hala uyuyordu.

"Sensizliğe dayanamam ki ben Zehra! Bak bir gece de ne hala geldim. Fazla bekletme beni ve sevdiklerini olur mu? Zaten ailene ne diyeceğini bilmediğim için haber bile veremedim onlara. Kalk artık. Sence de çok yatmadın mı?

Hem sen çok uyumayı sevmezsin ki! Sen güneşin doğması ile kalkarsın hep. Güneş doğdu bak. Şimdi sıra sende. Artık kalkmalısın."

Gelen ayak sesleri ile arkasını döndü Ömer. Demir karşısında kahve bardağını Ömer'e uzatırken sandalyeye bıraktı kendini. Gecenin yorgunluğu yüzüne yansımış hep. Gözleri kızarmış ve çok halsiz görünüyor. Ömer kahvesinden bir kaç yudum aldıktan sonra Demir'in yanına oturdu.

Hastane kahvesi Zehra'nın kahvesi gibi değildi. Tam bir tat alamasa da kendisine gelebilmek için içmek zorundaydı. Yüzünü ekşitti. Son bir kaç yudumluk kahve kalana kadar karton bardağı tepesine dikti. Kahvenin ağzında bıraktığı değişik tat yüzüne yansıdı hep. Bir müddet sonra Demir'e döndü.

"Sen bütün gece uyumadın mı Demir?"
Demir başını sağa sola sallayıp yarı uyuklar bir şekilde yanıtladı.
"Sen uyurken Zehra uyanır diye bekledim. Uyumadım."
Ömer sevinçle Demir'e baktı.
"Senin gibi bir dostum olduğu için çok şanslıyım Demir. İyi ki varsın."
Demir esnerken gülerek Ömer'e döndü.
"Eğer biraz daha uyumaz isem arkamdan Fatiha okumak zorunda kalacaksın Ömer. Çekil kenara da şuraya uzanayım biraz."
"Burası olmaz. Git de evde dinlen."
Demir onay beklercesine yüzüne baktı Ömer'in.
"E hadi yüzüme boş boş bakma. Git yat. Sonra yine gelirsin.

Demir tam gidecekken bir şey hatırlamış gibi geri döndü.
"Ömer bu arada inceleme sonucunda sizin şahsi eşyaları polis gelip alın dedi. Bende dün birini gönderip aldırdım. Telefonlar çok kullanılacak durumda değil ama arama yapmak için idare eder. Hani ailesi falan ararsa diye getirdim." Diyerek yandaki sandalyede duran poşeti işaret etti.

Ömer o an farkına vardı poşetin. Gidip poşeti alarak telefonlara baktı. Yasemin bir kaç kez aramış onun dışında arama yoktu Zehra'nın telefonunda. Aramalarına karşılık bulamadığı için bir kaç mesaj atmış. Telefonu açarak mesajlara baktım.
"Abla aradım fakat açmadın! Bir konuda acil konuşmamız lazım!"
" Abla hala açmıyorsun! Müsait  olunca bana dön!"
"Abla mesajlara bir cevap ver bari!"

Mesajlara yanıt olarak ;
"Babam iyi mi? Ona mı bir şey oldu yoksa?"
"Konaktan birisi kaza geçirdi. Hastanede olduğumuz için açamıyorum. Uygun bir vakitte sana döneceğim." Yazarak gönderdi.
Telefonların ekranları çatlamış. Ama hala idare eder durumdalar. Bir de Zehra hayırlısı ile uyansa keşke diye düşündü Ömer. O sıra mesaj sesi ile ekranı açtı.
"Babam iyi. Geçmiş olsun. En kısa zamanda dön lütfen!" Mesajını "Tamam." Diye yanıtladı Ömer.

ASK HAYAL SENARYOLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin