BÖLÜM 1 - Kaza

8 3 1
                                    

2 Ay Önce
Yine saçma bir güne uyandım. Gözlerimi zorda olsa açtım. Ah ne güzel(!) Yine güneşli bir hava. Güneşten nefret ediyorum! Yatağında doğrulurken yatağımın karşısında bulunan boy aynasındaki yansımamla karşılaştım. Yine göz morlukları, dağınık siyah uçlara doğru griye dönen saçlar, üstümde atlet ve şort, kollarında ve bacaklarında morluklar ve çürükler... Yataktan kalkmak için yeltendiğimde yatağın yanındaki masada bulunan saati gördüm. Hayret, bu gün fazla uyumuşum. Tam 22 dk! Yatağın önündeki terlikleri giyip yerdeki kıyafetlerin üzerinden atlayarak odadan çıktım. Uzun ve siyah duvarlı koridoru geçtikten sonra aşağıya doğru ilerledim. Dönen merdivenleri yavaş yavaş indikten sonra karşımda kocaman dağınık bir salon. Bu beni şaşırttı mı? Tabiki hayır. Banyoya doğru ilerledim. Banyoda acınası halime baktıktan sonra bir duş almaya karar verdim. Kendimi kıyafetlerle küvete attım. Buz gibi bir suyla yıkandıktan sonra Odama gittim ve üstüme siyah bol bir t-shirt, siyah dar kot pantolon, siyah kolları taşlı deri ceket, siyah bot ve siyah bilekliğim. Saçlarımı iki balık sırtı yaptım. Ellerime siyah deri eldivenleri giydim. Yanıma telefonumu ve motorun anahtarlarını alıp çıktım. Evin siyah havasından çıkıp güneşli bir yaz gününe çıkmak gibi sinir bozucu bir olay yok bence. Motora pindim ve gidebileceğim en hızlı biçimde sürmeye başladım. Ormana, insanların olmadığı yere motor sürmek beni rahatlatıyor. Ve ben tam şuan onu yapıyorum. Sürdükçe evlerin azalıp ağaçların çoğalmasını izlemeyi çok seviyorum. Bir anda arkamdan silah sesi duydum. Motorun yan aynalarından bakıp ne olduğunu anlamaya çalıştım. Bir anda karnımda acı hissettim. Arkadaki arabaya bakınca Sarp'ın olduğunu gördüm. Lanet herif! Ve ardından bir daha vuruldum. Belinden silahımı çıkardım. Tam Sarp'a ateş edeceğim anda çok hızlı gittiğim için motorun hakimiyetini kaybettim...
Günümüz
Kazadan sonra uzun bir süre hastanede tedavi gördüm. Uyandığımda son 6 yılı hatırlamadığımı öğrendim. Koskoca 6 yıl. Aklımın almadığı şey beni herşeyden çok seven Sarp Kavaklı nasıl beni öldürmeye çalışır! Ailem nerede?... Kaza olalı iki ay oldu. Uzun iki aydır yek başıma bu hastane odasında tedavi görüyorum. Ailem neden yanımda değil bilmiyorum. Doktor hatırlamak için kendimi yormamamı söyledi. Geçici bir hafıza kaybı olduğunu da belirtti. Bu gün hastaneden çıkmam da bir sakınca olmadığını, bu gün taburcu olacağımı da söyledi. Bu iğrenç hastane odasındaki son günüm. Ama ben nereye gideceğim bilmiyorum. Kazadan önce yanıma telefon aldığımı biliyorum ama üzerinden telefon çıkmadığını söylüyorlar. Evet son işlemler için doktorun yanına gittim ve hastane odasından şu andan itibaren kurtuldum. Başka kıyafetim olmadığı için kaza gününde üzerimde olan kıyafetleri giydim mecburen. Hastaneden çıktığımda gözüme bir araba çarptı. Sanki o arabayı daha önceden görmüş gibi oldum. Yapacak birşey, gideceğim bir yer olmadığı için hastanenin kapısındaki kaldırıma oturdum. Hala anlamadığım Sarp nasıl beni vurdu! Beni çok seviyor Sarp! Bana zarar vermez ki o. Ama son 6 yılda ne oldu onu da bilmiyorum. Aileme ulaşamadığım için içimde kötü bir his var. Daha ne kadar bu kaldırım da oturacağımı bilmiyorum. Şuan da ulaşabileceğim tek insan Sarp! Ne yapacağımı bilmiyorum. Hava kararmaya başladı. Öyle kaldırımda oturmuş düşünürken aklıma kuzenim Ege geldi. Oturduğum yerden kalktım. En yakın bakkala girip telefonunu kullanmak için izin istedim. Ve Ege'nin numarasını çevirdim. Tabii bu numara 6 yıl öncesine ait. Umarım değiştirmemiştir derken telefon açıldı ve Egenin sesini duydum. Bana soran bir biçimde alo dedi.

"Ege... Ben Bahar. Aileme ulaşamayınca seni aradım. Lütfen bana yardım et!" ben böyle titreyen sesimle arka arkaya sıralayınca Ege'nin yutkunduğunu duydum.

"Aileni mi aradın?" dedi tuhaf bir ses tonuyla. Neden böyle saçma bir soru sormuştu ki!

Kaza geçirdim. Son 6 yılı hatırlamıyorum...
Söylerken sesim biraz buruk çıkmıştı. Bir kaç dakikalık sessizliğin ardından sessizliği bozan Ege oldu.

Ne yani? Son 6 yıl hakkında hiçbir şey mi hatırla mıyorsun? Sesi boğuk çıkmıştı. Sorusuna cılız ve korkak sesimle "evet" dedim. Bana bir 15 dakikaya orada olacağını söyledi. Adresi istedi ama ben adresi bilmediğimden adresi bakkala söylettirdim. Bakkalın karşısındaki bir kaldırıma oturdum. Bir 15 dakika içinde Ege geldi. Ege'yi görünce yüzüme içten bir tebessüm yerleştirdim. Ve Ege'ye doğru yürümeye başladım. Ege benim içtenligime göre daha hafif bir tebessüm kondurdu yüzüne. Ege'nin boynuna atladım. Ege benim en yakın arkadaşım, kuzenim hatta kardeşim gibi oldu hep. Ama bana tuhaf davranıyordu sanki. Sonuçta 6 yıldır neler oldu bilmiyorum. Belki daha önceden değişmişti. Ama ben hatırlamıyorum. Ege ile sarılma faslı bitince arabaya geçtik. Ege arabayı sürmeye başladı. Yüzü yine aynı kalmış bebek gibiydi. Nereye gittiğimizi sorunca evine gittiğimizi söyledi. Bana hep yapmacık davranıyordu. Ben Ege'yi kardeşim gibi sevdim. Tanımaz, anlamaz mıyım? Ama hiç konuşmadım. Yolda ağaçları izliyordum.

"Şimdi hiçbir şey hatırlamıyor musun?" dedi. Sanki benden bir şey saklamaya çalışıyor yada bir şeyi hatırlamamı istiyordu sanki. Galiba 6 yıl içinde Ege ile aramız bozuldu. Sarp bile beni vurduysa kesin bir şeyler oldu. Demek ki tekim. Güvenebileceğim kimse yok.

"Kaza nasıl olmuş hatırlıyor musun?" dedi Ege yine sessizliği bozarak. Bu soruyu sorarken sanki rengi beyazlamıştı. Ne diyeceğimi bilemedim. "Hayır." dedim. Neden böyle yaptım bilmiyorum. Hayır deyince içi rahatlamışçasına bir nefes verdi. Çok sürmeden geldiğimizi söyledi. Arabadan indikten sonra ev bana tanıdık gelmişti. Ege bana gidip kapıyı çalmamı söyledi. Ben araban inince kısa bir süre telefonda konuştu ve arabadan indi. Arabayı kilitleyip elini omzuma koyarak yürümeye devam etti. Eve ulaştığımızda kapıyı çaldık. Kapıyı açan kişiyi görünce şok oldum. Sarp!

Galaksiye İhanet Eden YıldızlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin