Bu sözünden ne anlamam gerektiğini bilmiyordum.
''Cezanı çektiğinden emin olacağım''.
Bilmiyordu ki ben aylardır acı çekiyordum zaten. Hayatımda ilk defa aşık olmuş ve ayrı düşmüştüm. Hem de bizi ayıran karşı koyamayacağımız bir güç veya bir imkansızlık değildi. Bizi ayrı düşüren Kerem'in ta kendisiydi.
Üstelik bu ayrılık ben hamileyken olmuştu. Evet ben kaçmıştım ondan. Ve evet ben saklamıştım hamileliğimi . Tek başıma bir bebekle tek başına kalan da ailesinden geleceğinden uzakta kalan da bendim. Her gün cevapsız sorularla kalan beynim taşikardiye tutulmuş gibi çırpınan kalp benimdi. Yeterince acı çekmiş yeterince üzülmüştüm. Ve yine ceza bana kesiliyordu.
Her şeye rağmen çocuğunu ondan sakladığım için beni suçlamakta haklıydı. Ama bizi buraya getiren koşullar sadece benim suçum değildi. En azından bunu kabul etmesini beklerdim. Yaptığım bütün planlar şimdi alt üst olmuştu. Sanırım şu durumda sevineceğim tek şey bir evlilik yaparak çocuğumu herkesten saklamak derdinden kurtulmamdı.
En önemlisi de artık babamla konuşup beni affetmesini umabilirdim. Tek torununa karşı çıkmayacaktı biliyordum. Ama bu konuşmayı nasıl yapacağımı düşünmek bile istemiyordum. Alinin de eşyalarını topladıktan sonra uyuyan oğluma baktım. Babasıyla tanışması beni mutlu eden yegane şeylerden biriydi. Huysuzlanırken Keremin kucağında sakinleşmesini dolu gözlerle izliyordum. İlk defa karşılaşmış olsalar bile demek ki kan çekiyor lafı gerçekti.
''Ben hazırım''
Kerem kucağında ki Aliyi benim kollarıma verirken gözlerime bakmıyordu. İlgisi toplanan bavullara kayar kaymaz bende vedalaşmak için Hatice teyzeye doğru yürümeye başladım.
''Gidiyonmu gızım''
''Gidiyoruz Hatice teyze. Sana ne kadar teşekkür etsem az. Hakkını helal et''
Yanakları kırmızı olmuş yaşı gözünde bakıyordu bana. Biliyordum ki o nasıl bana yoldaş olduysa bende ona olmuştum. Çocukları başka şehirde yaşadığı için o da yalnızdı benim gibi.
''Helal olsun gızım burada bir kapın olduğunu unutma. En doğrusu bu ama gızım oğlan babasız kalmasın. Sende sımsıkı sarıl gızım gocana. Eyice bir adama benziyor.''
''Tamam Hatice teyze''
''Sallandırma yüzünü. Ben anlarım adamın hasından. Ne yapmış sana bilmiyorum gaçtın geldin buralara ama o da ders almış belli. Erkekler bizden farklı gızım her duygusunu belli etmezler. Sen toparlayıcı ol emi'' Keremin yanımıza yaklaşmasıyla konuşmamız kesildi.
''Hatice Hanım , Nevaya ve Aliye göz kulak olduğunuz için teşekkür ederim.''
Ben şaşkınlıkla Kereme bakarken ''Olur mu oğul onlarda benim yavrularım. Hadi bakem sağ salim yolunuz açık olsun''
Hatice teyzeyle vedalaşıp arabaya bindiğimizde arkamızdan son olarak su döktüğünü görerek gözyaşlarımı serbest bıraktım. Nerdeyse bir buçuk yıldır yuvam olmuştu burası. En güzel ve en kötü anımı burada yaşamıştım. Alim burada dünyaya gelmişti ve ben doğum esnasında ölümden dönmüştüm.
''enne''
Alinin elini yüzüme koyarak anne demesiyle ilgimi ona yönelttiğimde dudakları titreyerek bana bakıyordu. Ağladığım için bana bakarak ağlamaya hazırlandığını anladığım için hemen yaşlarımı silerek gülümsedim ve sakinleşmesini sağladım.
![](https://img.wattpad.com/cover/100423354-288-k734059.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KEREM (Alfa erkekler serisi 1)
Roman d'amourBenimle yapacağına sevişmek denmez ama sen bilirsin bu bir. ikincisi de seni telefon bekleme sıkıntısından kurtarıyorum cevabını şimdi alıyorsun. İşe kabul edilmedin. Çıkabilirsin... Büyük bir imparatorluğun Ceo su genç güçlü aynı zamanda...