Kerem sabahı sabah etti. Ne uyuduğunu bildi ne uyandığını. Sürekli gözünün önünde Nevanın öldüğüyle ilgili görüntüler geçip durdu. Uykuyla uyanıklık arasında ki zamanlarda ise kanlı ameliyat masaları ve nereden geldiğini anlamadığı bir bebek ağlaması doluyordu kulaklarına. Gördüğü rüyanın ikinci defa tekrarlanmasından sonra ise uyuyamayacağını anlayarak hatta uyumaya korkarak Nevanın yüzünü izleyerek geçirdi tüm sabahını.
Sıkışan kalbini tekrar tekrar karısının yanında uyuduğunu telkin ederek rahatlatmaya çalışarak ne kadar zaman geçtiğini fark etmeden Nevanın kıpırdanmalarıyla uyanacağını anlayarak yumdu gözlerini. Gece konuşulmuştu evet ama sabahında Nevanın nasıl davranacağını bilmiyordu Kerem. Özür dilerim dediği için hemen af gelmeyecekti. Kerem farkındaydı. Bunca olan bitenden sonra Neva hiçbir şeyi yok sayamazdı biliyordu Kerem. Zamana ihtiyacı vardı Nevanın. Tabi Kereminde. Kırdığı kalbin parçalarını toplayacaktı tane tane. Sonra hepsini bir bütün yapıp deli gibi sevecekti o kalbi. O kalbin sahibi kadını. İkisinin de hayatını sevinçle dolduracaktı. Geçtiği iki yılı Nevaya unutturacaktı. Ve şimdiye kadar ki en büyük andı olacaktı.
Değişen nefesiyle tamamen uyandığını anlayan Kerem uyanık olduğunu belli etmeyerek Nevanın ne yapacağını merak ederek yatmaya devam etti. Önce omzunun üzerindeki başın kalktığını ama vücudunu çekmeden bir süre o şekilde kaldığını hissediyordu. Neva ona bakıyordu. Görmüyordu Kerem belki ama kendi yüzüne vuran nefesinden anlıyordu. Belki bir dakika kadar bu şekilde kaldıktan sonra Neva sessiz hareketlerle önce Keremin üzerindeki kolunu sonrada vücudunun sıcaklığı çekti. Gece boyunca duyduğu bebek telsizin hafif gıcırtılı sesi kesilince Nevanın telsizi kapattığını düşündü. Nedense çok kötü hissettirdi bu durum Kereme. Sanki gece boyunca gördüğü rüyanın korkusu düştü içine.
Alinin nefes sesleri farkında olmadan iyi geliyordu Kereme. Şimdi o ses kesilince sanki , sanki... Daha fazla içindeki daralmayı yaşamak istemedi ve nefes almak için gözlerini açtı bir anda. O anda ışık gibi doğdu içine Neva. Yataktan kalkmış kendini kendine nasıl soyunduğunu anlamaya çalışan karısına dikti gözlerini. Neva hızlı adımlarla giyinme odasına doğru giderken Keremin gözleri karısının kalçalarındaydı. Daha bir dolgundu sanki Nevanın kalçaları. İki sene önceki gibi değildi. Nevanın vücudu değişmişti. Sonra her şeye rağmen birlikte oldukları o kısa zamanda Nevanın nasılda eğlenceli ve mutlu olduğunu düşündü. Oysa iki sene sonunda geri döndüğünde öyle miydi?
Mutlu bakmıyordu Neva. Mutlu mutlu gülmüyordu. Sadece gülümsüyordu. Onu da çok nadir görmüştü Kerem. Trabzon ziyaretlerinde gülümsemişti. Belki ailesi ile olduğu için belki de ailesi mutsuzluğunu anlamasın diye yine onlar için. Düşündü Kerem. Neva değişmişti. Neva mutlu değildi. Nasıl olsundu. Ve Kerem bir kez daha kahroldu. Bir an öyle çok korktu ki. Ya bir daha mutlu olmazsa Neva. Kahkahalara boğulmazsa. Ya onu bir daha güldüremezsem. Bir an ben olmazsam diye düşündü... Sonra hemen vazgeçti. Onsuz kalmazdı. Bencillik belki ama onsuz olamazdı. Nevayı mutlu edecekti. Başka alternatif mümkün değildi. Ama nasıl...
Yar ben sana ne ettum
Bir ömür seni seçtum
Gözlerin aydın olsun
Şimdi senden vazgeçtum
Neva giyinme odasından aldığı çamaşırlarıyla parmak uçlarında banyoya geçmiş ve duşun altında suyun vereceği ferahlığı arıyordu. Aklına nerden geldiğini bilmediği bir şarkıyı mırıldanıyordu. Bir gece önce Keremle yaptıkları konuşmanın ayrıntılarını geçiriyordu aklında bir yandan.
Gece olan biteni düşünecek zamanı bulamadan uyuya kalmıştı Keremin kucağında. Anlatmak istediğinden fazlasını anlatmıştı. Amacı verdiği kararın anlaşılmasıydı. Neden Ali'den bahsetmeden uzaklaştığını bilmesini istiyordu. Hiçbir zaman Keremi oğlundan uzak tutmak istememişti. Sadece o zaman başka çare bulamamıştı. Sanki kalırsa her şey daha kötü olacak gibi düşünmüştü. Dün gece söylediklerinde dürüsttü. Belki Kerem o zaman öğrenseydi bebeği aldırmak isteyecek veya daha kötüsü babası kim diye soracaktı. İşte gerçekten o zaman geri dönülmez yola girerdi aralarında ki ağır aksak ilişki.Buradan bakınca böylesi belki de daha hayırlı olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KEREM (Alfa erkekler serisi 1)
RomanceBenimle yapacağına sevişmek denmez ama sen bilirsin bu bir. ikincisi de seni telefon bekleme sıkıntısından kurtarıyorum cevabını şimdi alıyorsun. İşe kabul edilmedin. Çıkabilirsin... Büyük bir imparatorluğun Ceo su genç güçlü aynı zamanda...