NEVA
O sabah ne söylediysem Şuleyi ikna edemedim. Sonunda pes ederek Şulelerin evine gittim. Beni yalnız bırakmayarak bir anlamda desteklerini sunmak istediler. Bende daha fazla karşı çıkmayarak kabul ettim. Aslında iyi oldu çünkü evde yalnız başıma ne yapardım hiç bilmiyordum.
Şule etrafımda dolaşarak olayı normalleştirme çabasındayken Mithat ise düşünceli şekilde karşımda oturuyordu. Malum konuyu açmamaları sadece benim henüz konuyu idrak edememiş olmamdan kaynaklanıyordu. Şu durumda başıma gelecek sanırım en kötü şeydi. Bir yandan da böyle düşündüğüm için kendimi kötü hissediyordum. İçimde benden ve ondan bir parça can bulmuştu.
Aramızda her ne yaşanırsa yaşansın bu küçük varlığın hiçbir suçu yoktu. Aramızda ki en masum şeydi o.
Diğer yandan ben 24 yaşında evlenmeden hamile kalmış bir kız olarak toplumun bütün suçlamalarına maruzdum. Şimdilik kimse bilmiyor ama öğrenildiğinde herkes bana ayıplayan gözlerle bakacaktı. En üzücü durum ise bunu aileme nasıl açıklayacaktım. Beni dışlamayacak kadar seven babam ve ağabeylerimin gözünde değersizleşmem, işte bunu kaldıramazdım.
Mithat izin isteyerek üzerine değiştirmek için odalarına gittiğinde Şule yanıma oturarak ellerimi tutmuştu. Ne kadar öyle kaldık bilmiyorum çünkü düşünme yetimi kaybetmiş gibiydim.
''Neva kahvaltı hazır. Biliyorsun doktor dikkat etmen gerektiğini söyledi. Bu kadar kilo vermen iyi değil''
''Aç değilim''
''ne demek aç değilim. Hadi lütfen biraz can gelsin canına. Düşünüp halletmemiz gereken şeyler var ''
''Hem bebeği aldırmak istersen...''
Öyle hızlı bir şekilde başımı Şuleye döndürdüm ki bir an başım dönmüştü. İnanmaz gözlerle bakıyordum. Benim böyle bir şey yapacağımı nasıl düşünür? Ne olursa olsun.
''İşte ben de bunu diyorum bebeğim. Bakma öyle. Aldıramayacağını biliyorum. O zaman ona iyi bakmak için yemek yiyemez misin?''
Hem üzgün hem beklentili gözlerle bana bakan arkadaşımın neden böyle bir şey söylediğini anlamıştım. Beni kendime getirmeye çalışıyordu. Ve haklıydı. Kendim için olmasa bile bebek için kendime iyi bakmalıydım.
Bu bir işaret olmalıydı. Çünkü ilk birlikte olmamızın üzerine hasta olmuştum. Hamile olmam mümkün değildi. Ama doktorum nadirde olsa böyle şeyler olabileceğini söylediğinde mutlu azınlıkta olmamı bir işaret olarak algılamıştım ilk etapta. Belki bir şeyler yoluna girecekti. Bunun bebek aracılığıyla olması her ne kadar beni üzse de. Sonuçta herkes o büyülü aşkı en başından yaşamak lüksüne sahip olmayabilirdi. Belki bizimki sonradan oluşacaktı.
Bu düşünceyle ve birazda endişeyle Keremin evinin önünde beklerken biraz sonra yaşanacak karşılaşma yüzünden çok gergindim. Ta ki arabasından indiğinde yalnız olmadığını anlayana kadar. Kadınla sarmaş dolaş oturduğu binaya yönelirken beni görmemişti bile. Karnımda ki bebekle ilk terk edilişimin acısı çoktan yerleşmişti içime.
Ne bekliyordun Neva seni beklemesini.
İlerleyen günlerde her şey normal akışında devam ederken artık kendime daha iyi bakıyordum hatta verdiğim birkaç kiloyu bile almıştım. Ama hala ne yapacağımı bilmez haldeydim. Nerdeyse gün aşırı bizimkilerle görüşüyor ve hiçbir şey belli etmiyordum. Ama bu durum beni daha fazla üzüyor hatta yaralıyordu. Bir gün bu olan biteni babam öğrendiğinde eminim bana kızmaktan ziyade darılacaktı. Çünkü beni kaybetmek korkusu yaşayacaktı. Beni korkutan ve babamın bu duygusuna sebep olan şey ise annemin beni doğururken ölmüş olmasıydı. Bu korku benim içimde filizlenirken ne yapacağımı bilemez haldeydim.
![](https://img.wattpad.com/cover/100423354-288-k734059.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KEREM (Alfa erkekler serisi 1)
RomansaBenimle yapacağına sevişmek denmez ama sen bilirsin bu bir. ikincisi de seni telefon bekleme sıkıntısından kurtarıyorum cevabını şimdi alıyorsun. İşe kabul edilmedin. Çıkabilirsin... Büyük bir imparatorluğun Ceo su genç güçlü aynı zamanda...