15 temmuz 2017
21.11Titrek ellerimle kâğıdı katlayıp sırt çantamın ön gözüne koydum.
'Annen baban öldükten sonra sıra sana gelecek' bu cümle aklımda dört dönüyordu.
Annem ve babam ölmüştü evet.
Ama mantıksız bi yer vardı;yengem bana arkadan biri çarpmış demişti. Yani kazayla olup,korkup kaçmış olabilirdi.
Ama şöyle bir ihtimalde vardı ki;kasıtlı olabilirdi. Hatta böyle düşününce bu daha mantıklı gelmeye başlamıştı. Ve o arabaya çarpan yada çarptıran kişi şuan benim peşimdeydi. Ama neden?
Anne ve babam kendi halinde şirketini yöneten, evden işe, işten eve giden insanlardı.
Ne yapmış olabilirlerdiki bu saf nefreti kazanmışlardı?Dibimde biten hostesle düşüncelerimden sıyrıldım.
-"Efendim herkes indi bir sorun mu var?"
Kaç dakikadır bunları düşünüyordum bilmiyorum ama herkes indiğine göre bayağı bir dalmıştım.
-"hayır..sadece dalmışım."
Hostes gülümseyip kafasını peki anlamında sallayınca bende ufak bir tebessümle karşılık verdim.
O giderken bende ufaktan toplanıp merdivenlere doğru yol aldım.Gerçektende uçak bomboştu.
Hayır kendimi nasıl soyutladıysam sesleri bile duymamıştım.! Hadi alkışlayın beni.(!)Uçaktan çıktığım sırada bavulların olduğu bölüme hızla ilerlemeye başladım.hemen kalacağım yurta varsam iyi olacaktı.
Ne yapayım korkuyordum. Sizin peşinizdede kendine gölge adı veren bir psikopat olsaydı ne yapardınız? Valla hiç bulaşmayın derim.
Görevli sırıtarak bavulumu uzatınca bekletmeden aldım.
Kolu çekip sürükleyerek yürümeye başladım ama bu bavuldan çıkan ses iyice sinirimi bozmaya başlamıştı. Bir taksi bulsam iyi olacaktı diye düşünürken önümde bi araba durdu.
Cam yavaş yavaş açılırken benimle yaklaşık aynı yaşta olan birisi kafasını buraya uzatıp konuşmaya başlayınca ona odaklandım.-"naber güzelim? Seni istediğin yere bırakmamı istermisin?"
Ağzımdan alay dolu bir kahkaha kaçıvermişti.
O bunu duyduğunda ise gözlerini gözlerime dikip kendi kendine söylenmeye başladı.
-"ya ben bu kızları neden havalı havalı arabaya gel dediğimde gelmiyolar? Hayır yani çokmu tipsizim be? Yok yok giderim var bence."
O konuşurken benim burda olduğumu hatırlayıp beyaz bmw'sinden inip gözleri yere indirerek başladı söze;
-"-şeyy.. ben öyle iç sesimle konuşuyordumda..şey yani...amağğn boşver gelecekmisin?"
Utanmıştı be! İçimden kocaman gülmek gelsede bu isteğimi bastırdım. Daha fazla utandırmaya gerek yok bence.
Bundan bana bir zarar gelmez düşüncesiyle kafamı aşağı yukarı -peki anlamında- hafifçe salladım. Saf bişeye benziyordu.Zaten taksi ortalıkta görünmüyordu. Önden gidip kapımı açtı. Bunun naziklikmi yavşaklıkmı olduğunu pek anlayamasamda kafama pek takmayıp oturdum.-"nereye gidiyordun?"
-"Dumanlar koleji"
(Tamamen sallamasyon sjhdmf)-"pekala."
Yaklaşık 10 dakika boyunca sustuğumuzdan bu sessizlik sinirimi bozmaya başlamıştı.
Sohbet etmeye çalışarak açtım ağzımı;
-"adın nedir?"
-"bora. Peki ya senin?"
-"Dolunay."
-"kuzenimin adıyla aynıymış."
-"-mış derken?"diye sordum merak ederek.
-"17 sene önce kayboldu. Yani doğduğunda kaçırıldı.yaşadığını düşünmüyoruz."
-"Umudunuzu kaybetmeyin."diyerek teselli etmeye çalışmaya çalıştım.(ne cümle oldu be sjdbnf)
Tekrar ortama sessizlik hakim olurken bakışlarımı yola sabitledim.
Geldiğimizi farkettiğimde araba ani bir fren yaptı.
-"ah pardon biraz ani oldu sanırım."
önemli değil gibisinden başımı salladım.
-"teşekkür ederim bu saatte taksi bulmak bayağı zor olacaktı."
-"Hiç önemli değil. Bu arada seni tanıdığıma sevindim."
-"bende"
Gülümsedim. Tatlı birine benziyordu.arabanın kapısını açıp indikten sonra el salladım.arkamı dönüp yürümeye başlamıştım.
Okul ve yurt yanyanaydı bahçe çok fazla büyüktü.kaybolsam yolumu bulamam diye düşünüp sırıttım. Okul mor mavi karışımı bir renkten oluşuyordu. Yurt ise sarı ve yeşil.bahçede futbol ve voleyvol sahaları bulunuyordu.güvenlik görevlisine kimliğimi göstermek için hızlı adımlarla kabine doğru ilerlemeye başladım.
Tam önüne geldiğinde durdum ama uyuyan tontiş bir adam vardı. Pek uyandırmak istemesemde başladım konuşmaya.
-"amca."
-"amcaa."
-"amcaaa."
-"AMCAAAAAA"
görevli zıplayarak uyanırken ben kahkahalara boğulmuştum.sandalyeden düştü ayol.!
Kalkarken şapkasınıda başına geçirmeyi unutmayarak tekrar oturdu ve sesini düzeltmek için birkaç kez öksürdü.sonunda konuşmaya başlayınca;
-"yavrumm.. guzumm..sen niye bağırıyon be evladım.kocaman adamım ben. Deden yaşındayım deden. Ah şu gençlik ah ah.
Atamın yüreyi sızlar ahh."
İç sesim kahkaha atarken ciddiyetimi bozmamaya çalışarak konuştum;
-"şey..ben yeniyimde..size haber verilmesi gerekti ama.."
-"dolunay şekercimisin kızım sen."
-"evet"
Beni takip et deyip yerinden kalktı ve kapıyı kilitleyerek önüme geçti.