EYVAH, AVUKAT OLDUM !!! #wattys2017

Bölüm 31

"Muhsin benim Almanya'da yaşarken ilk evliliğimden olan oğlum" dedi Menekşe hanım, begonvil ve mor salkımlarla dolu rengarenk bahçesinde azgınca büyümüş çiçekleri budarken. Devasa yapraklar içinde kaybolmuş gövdesini zar zor takip eden Adil Bey'in yüzüne bakmadan fakat samimi bir biçimde anlatıyordu.

"Dediğiniz gibi, o evliliği Türkiye'de tescil ettirmedim. O yüzden buradaki kayıtlarda gözükmüyor".

Güneşten korunmak için taktığı geniş hasır şapkasını yana eğerek Adil Bey'i görüş açısına alıp çömeldiği yerden anlatmaya devam etti.

"Babasıyla evlenmek için Almanya'ya kaçmıştım. Bu yüzden annemle babam benimle konuşmuyordu.Muhsin'in babası bizi terk ettiğinde perişan olmuştum. On iki yaşında bir çocukla tek başıma kalmıştım".

"İkinci eşinizle nasıl tanıştınız? Simge'nin babasıyla?" diye sordu Adil Bey. Ne de olsa bütün hikayenin başlangıç noktası orasıydı.

"Erkek kardeşim nakliye işlerinde eşimin ortağıydı. Onun vasıtasıyla tanıştık. Kardeşimi duymuşsunuzdur muhakkak. Kubat Yıldırım. Daha sonra ikisinin de milletvekili adaylığı için tanıtım çalışmalarını üstlendim. Sonrasında evlendik".

Sözünü tamamlayınca yüzünde alaycı bir ifade belirdi. Çiçeklerle ilgilenmeyi bırakıp eldivenlerini çıkardı, budama makasını kenara koyuponu ilgiyle dinleyen Adil Bey'in önünde durdu.

"Çok sert bir adamdı Simge'nin babası. Ondan korkuyordum.Ona karşı mükemmel görünmek için elimden geleni yapıyordum.Fakat buna rağmen Muhsin'in her şeyi mahvetmesini engelleyemedim".

"Nasıl?" diye sordu Adil Bey yumuşak ve destekleyen bir tavırla. Devam etmesi için elinden geleni yapıyordu.

Menekşe hanım hatırlamaktan memnun olmadığı bir anıyı anlatmak üzere olduğunu belli ederek derin bir iç çekti; "Muhsin Simge'yi taciz etmişti. Bunu gördüğümde deliye döndüm. Simge henüz olanları anlayabilecek yaşta değildi".