Çağıl uzun bir süreden sonra kendisine yenik düşmüştü ve sevdiği insana mesaj atmıştı. Bu durum karşısında tam da beklediği gibi bir tepki almıştı. Evet evet, terslenen kişi her zaman o'ydu. Sevgisizlikte boğulan da o'ydu, sevgiyi tadan da yine Çağıldı. Her zaman iki taraflı yaşadı hayatı, hem sonuna kadar mutlu oldu, hem de dibine kadar acı çekti. En ağırı ise annesini kaybettiği gündü, işte o gün tanıdı o Mert'i. O gün onun sevgisizliğinde ölüp dirildi Çağıl. İlk defa o gün gözleri gözlerine değdi, ve ilk o gün son oldu. İlk defa o gün eline sigara değdi, ilk defa dudaklarından dumanlar süzüldü. Ve o zaman anladı ki, Çağıl o gün iki kez ölmüştü. Önce annesi ile nefesleri son bulmuştu, daha sonra ise Mert ile. Oysa o, onunla hayata tutunurum diye düşünüyordu. Ama hayat ona sırtını çevirmişti. Ve bu durum karşısında hiçbir şey yapamadığı aklına geldikçe çıldıracak gibi oluyordu Çağıl. Ve daha fazla dayanamayarak Mert'e mesaj atma kararı aldı.
Bilinmeyen numara: seni seviyorum düş ruleti.
Bilinmeyen numara: her zaman da seni seveceğim.
Bilinmeyen numara: ve buna kimse engel olamayacak.
Bilinmeyen numara: çünkü ben sana bir kalp verdim ve o kalbi geri almak istemiyorum.
Mert: ama ben sana o kalbi geri vermek istiyorum.
Mert: senin için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
no tears left to cry: texting
Short StoryBilinmeyen numara: yani, neden? Mert: efendim? Bilinmeyen numara: boş versene. -03.08.2017 Kısa Hikaye #2