EXO'nun Ki'si

🌿Şanslılarda Bugün

İçi tahmin ettiğimden daha güzeldi buranın. Ama heryerde camdan bölmeler odaları oluşturuyordu.
Odalara şöyle bir göz gezdirdim ve bazıları olmaması gerektiği kadar dağnıktı.

Bi anda acaba kameralardan güvenlik beni görmüş müdür diye korkuya kapıldım.

Görseydiler şu ana kadar dışarı çıkarılmıştım değil mi?

Etrafta mal mal dolaşmam buraya neden geldiğimi sorgulamama sebep oldu.
Koridorlarda dolaşa dolaşa kaybolmuştum. Labirent mübarek.
Allah aşkına biri çıkıpta yardım etsin bana.

Tam da başka bişey dilesem olacakmış yani.
Bir adam bana doğru telaşla geliyordu.
'Allahım kesin beni atacak burdan. Polise falan verirler mi?'
İç sese en çok şu an ihtiyacım vardı heralde.

"Hey sen gel çabuk buraya."

"B-ben mi?"

"Burada başka biri görüyor musun? Evet sen." diye bağırdı.

Ona doğru ilerledim ama ilerlemez olaydım.

Tahminim beni yanılmıştı.
Elime bir sürü dosya yığıp;
"Bunları koridorun sonundaki odaya götür." dedi.
Herhalde beni çalışan falan sanmıştı.

"Hey bakarmısın ben çalı..."
derken o çoktan göz önünden kaybolmuştu.
Çok acelesi var gibi görünüyordu zaten.

Ama burda kimsenin beni görmemesi gerekiyordu. Ya biri benim burdan olmadığı mı anlarsa?
Ne kaybedebilirdim ki? Bence en fazla ya hapse girerdim ya da yaka paça dışarı atılırdım.
Zaten şirketteki bu telaşla kimsenin beni takıcağını fazla düşünmüyorum.

Kapının önünde durdum. Issız koridorun neden bu kadar ıssız olduğunu şimdi anlamaya başladım.
Galiba bilerek boşaltılmıştı.
İçeriden sesler yoğunlukla geliyordu.
Tahminen 5 ya da 6 kişi vardı. Belki de 4, bilemiyorum...

Sesler yoğunlukla geliyordu gelmesine ama ben niye hiç birşey anlamadım?
Birsüre boyunca sesler kesildi.
Bende duymak için kafamı kapıya yasladım.

O anda kapıya yönelen ayak seslerini duymamla irkildim. Buraya doğru geliyorlardı.
Eslina error.
Kapı çaaat diye kafama çarpmasın mı?
Nasıl sıçıyorum ağızlarına görün şimdi.

"Hey sen gerizekalı. Nasıl bir insan başka bir insana böyle cahilce kafasına kapı çarptırabilir ki? Tabi senin insan olduğundan eminsek..." derken sözüm yarıda kaldı.
İçerden bana doğru gelen Chanyeol'ün göz alanıma girmesiyle konuşarak ne kadar büyük bir hata yaptığımı anladım.
'Tişikkirlir ivrin ya sini çik sifiyirim, bini 2.kez exo'yla biyli karşılaştırdığın için.'
Sırıtarak bana doğru ilerledi.

"İyi misin? Yaralandın mı?"
"Nasıl gibi gözüküyorum sence?" diye pişkin pişkin baktım ona.

"Gayet güzel görünüyorsun bence. Hatta az önceki küfürlerini saymazsak bir fan olduğunu bile düşünebilirdim."

Kendini ne sanıyor bu cahil?
Daha dün karşılaştık aq çocuğu. Hatırlamadı mı beni acaba?

İçerden Jongdae, Xiumin, Suho ve Kai çıktı.
Bune canım böyle?
Süpriz yumurtadan çıkıyorlar sanki...

"Chanyeol?" dedi Chen.
Bana sırıtmakla meşgul olan Chanyeol arkasını dönmeye bile tenezzül etmeden konuşmaya başlad.

"Hyunglarım ve hyung olmayan Chen, size bahsettiğim dünki kız beni buralara kadar görmeye gelmiş." diyerek yerin dibine girmeme sebep oldu.

Aq Eslina. Mal Eslina. Ne diye geldin ki buraya sen? Sasaeng fan sanıcaklar valla.

Yüzümün kızarmasına engel olamadım.
Ama o kendini beğenmiş Çenyıl mıdır nedir onun önünde ezilemezdim.

"Hayır. Ben buraya bunları getirmek için geldim." dedim yere saçılmış olan dosyaları gösterip.
Şimdi Chanyeol'a piç smile atabilirdim.

"Sen burda mı çalışıryorsun? Ah dünde tanıyamadım seni. Aigoo!
Hafızam iyi sanırdım." dedi Kai.

"Hayır." Dur aq hayır dersen burda ne işin olduğunu sorarlar. Atılırsın.

"Yani hayır değil anlamında. Bu bölümde çalışmıyorum. Sadece dosyaları getirmem söylendi."

Suho dayanamayıp konuşmaya başladı. Küçük bir tebbessüm ederek;
"İstersen yardım edeyim."

"Yok hayır, yinede teşekkürler."

Hepsi önümden yürüyüp gitmek üzereyken Chanyeol yanıma gelip;

"Dünki sevimli kız gibi olup imzamı istersen menajerimi araman yeterli. Ne de olsa burda çalışıyorsun değil mi?" Yine sırıttı. Bu 4N1K'daki Barış bildiğin... Sırık oğlanlık yapma bana derdim de neyse...

İçeri geçip dosyaları rafların üzerine bıraktım.
Ya sonradan beni sorarlarsa?
Ben burda çalışmıyorum ki?
Her türlü başın dertte Eslina.

İç seste bir gitti bir daha gelemedi.
Gelmen dileğiyle iç ses şeysi.

Arka kapıdan kimse görmeden çıktım.
Bavulumu aldığım yere geldiğimde duvara yaslanık halde buldum. Zaten ben koymuştum eueheheh.

Çitlerden tekrar atlayıp SM Entertainment'e son bir kez baktım.
Bir daha gelebilir miydim acaba?
Ya da asıl derdim olan, bir daha gelip EXO'yu görebilir miydim?

Kim bilir, kısmet... Belki konserlerine giderim ha?

Tekrardan bir taksi ayarlayıp arabaya bindim.
Artık şu babamın bana aldığı yeni ev/villa (?) yı görme vaktim gelmişti.
Taksici beyefendiye adresi tarif ettim.
Ver elini Kore.

Maceralara daldığım yeni bir günü düşüncelerle sonlandırıyordum.
Bir çok Exo-l in hayali olan bir şeyi istemeden olsada gerçekleştirebilmiştim.
Chanyeol neden değişik davrandı ki?
Çapkın falan mı?
Ama dün akşam hiçte öyle değildi?
Bunun nedenini öğrenmek isterdim aslında. Acaba telefon numralarını alsa mıydım?

〽Saçmalama senin gibi birine üyelerin numaralarını asla vermezler.

'Geri mi geldin iç ses? Niye şimdi geliyorsun? En ihtiyacım olan zaman da yoktun?'

〽Dün Chanyeol hakkında neler dedin şimdi neler düşünüyorsun ayıp aq.

'Ne dedim ya? Ben mi bişey dedim de kaçırıyorum?'

〽Ne acaba?

-

Sonunda gelebilmiştim. Hani filmlerde hollywood starlarının evleri olur ya, böyle havalı arabalarıyla dağlık alanlara tırmanılar. En üstte de villalar sıra sıra dizilidir.
İşte babamın bana aldığı ev de böyle bir yerdi. *media*

Taksiden inip parasını ödedim.
Evin girişindeki kapıyı araladım. Büyük bir sitenin içini villalar doldururduğu için güvenlik olmamasını düşünmem normal değildi.
Herneyse.

Girişte kaydımı doğrulattıktan sonra içeri geçtim. Büyük olduğu için bulabileceğimden emin değildim. Ama güvelik tarif etmişti. Bulabilirdim.
Hadi Eslina, figthing...