Bitmek bilmeyen facialar xnjsnsnsdn
İYİ OKUMALAR 😙Koşarak Buğranın yanına gittim.
" Buğra ne bu hal? Noldu ya? O salak mi yaptı bunu?" Diye endişeyle kolundan tutup oturttum.
" Yok bişey kızım iyiyim ben. Hem seni bağlamaz defol git başımdan. "
" Ne demek bağlamaz be. Yine mesaj geldi. Mesajda Buğranın yeni imajını beğendin mi yazıyordu ve ne tesadüf ki üstüne sende yüzün gözün dağılmış bir şekilde geldin. Söylesene madem beni bağlamıyor neden mesaj geliyor bana? " Ayağa Sinirle kalktı ve dibime kadar girdi. Aramızda çok az mesafe vardı.
"Artık soru sormayı bırak. Sana açıklama yaptım. Hiçbir şey bilmiyorum tamam mı. Bu işin peşini de bırak artık. "
"Nasıl bırakabilirim ya. Apaçık ölüm tehdidi aldım. " diye geri çekilip bağırdım.
" Lanet olsun ben senin kurtarıcın mıyım? Ne halin varsa gör. " dedi ve uzaklaştı. Kendimi tutamadım ve hıçkırarak ağlamaya başladım. Kızlar koşarak yanıma geldiler. Beni sakinleştirmeye çalıştılar ama sakinleşemezdim. Şu gizli numara artık sabrım zorluyor. Her kimse onu bulucam.
------BUĞRA ' DAN ------
Azraya o sözleri söylerken kalbim paramparça oldu. Ondan uzak durmam lazım. Başka seçeneğim yok suan. O Emre piçinden kurtulana kadar Azradan uzak durmalıyım. Bu her ne kadar zor olsada Azra için yapmalıyım. O gün Emre nin attığı resimde Azranın odasında uyurken çektiği fotoğraf vardı. Azranın dibine kadar girmiş piç. Sinirden Emre'yi arayıp görüşelim dedim. Bulusma yerine gittim ama gelmedi piç. Ona yapacaklarimi tahmin etmiştir, göt korkusundan gelmedi tabi. Bugün tam evden çıkarken it sürüsü ve kendisi beni fena oyuna getirdiler. Ama ben bunu yanına bırakmayacağım. Herşey yeniden başlıyor Emre Bey. Kaldırdığım kuşatmayı yeniden başlatacağım ve sen Bizans İmparatorluğundan daha beter çöküceksin. Bana yaptıklarına eyvallah derdim de Azranın gözünden akan o gözyaşlarının hesabını vereceksin.
------- AZRA ' DAN -------
Kızlarla nehirin kenarında ayakkabılarımızı çıkartmış oturuyorduk. Susup suyun o şırıl şırıl akan saf halini izliyordum. Gözlerimi kapattım ve tertemiz havayı içime çektim. Buğranın söyledikleri ağrıma gitmişti. Neden bilmiyorum ama bana fabrikada sana zarar vermesine izin vermem demişti. Peki ne değişti de şimdi ne halin varsa gör diyor. Anlamadım. Tekrar gözlerimin dolduğunu hissettim ve başımı havaya kaldırarak derin nefes aldım. Güçlü olmalıydım. Beni zayıf biri olarak görmemeliydiler.
...........
" Nisa koş lan gidiyor ayakkabılar. " suan ayakkabılar suyun çekim gücüne kapılmış gidiyorlardı. Bizde çalıların üstünden Usein Bolt a ( böyle mi yazılıyor nsbshsj ) taş çıkaracak şekilde atlayıp koşuyorduk.
"Nisa sen ordan ben burdan sıkıştıralım. "
"Amk ne diyon insan mı bunlar? "
" Ne bileyim amk. Ben eve ayakkabısız gitmek istemiyorum. "
"Çıkışa gel çıkışa da diyim mi gerizekalı "
.........
Sırılsıklam bir şekilde ateşin önünde ısınmaya çalışıyorduk. Herkes bize kahkahalarla gülüyolardı. Sanki ayı oynuyo ya. Hepsine göz devirdim. Çenem kilitlenmisti resmen. Şimdi biz iki salak suya atladık ayakkabıları alalım diye. Ayakkabıları tuttuk ama çıkamadık sudan. Su çok kuvvetliydi. Icimden kendime küfür ediyordum ama sonra küfürü bırakıp dua etmeye başladım. Bu sefer eksik dua etmemişim Allah'tan. Buğra beni yakaladı ve önce beni sonra Nisayı çıkarttı. Tabi bir ton bağırdı bana da neden girdin diye ama bende ona ne halin varsa gör demiştin dedim göt gibi kaldı. Hayır ama öyle yani madem umrunda değilim niye kurtariyon kardeşim? Ellerimi birbirine sürttüm. O sırada arkamdan biri kalın bir şey omzuma attı. Kızlar olduğunu düşündüm. Gülümsedim ama arkami dönünce Buğra olduğunu gördüm. Gülümsememin yerini patlıcan suratım aldı.
" Istemiyorum. " Diyerek omzumdan attım.
" Kızım ne kadar inatçısın sen ya. Keçi den de beter çıktın.Hep bir itiraz bir atarlanma. Çık şu ergenlikten artık."
Ne ne ne ! Ergen mi dedi o?
"Bana ergen diyene bak kendi sanki değil. Hem ben ergen değilim tamam mı? "
"Tabiki ergen değilim. 23 yaşındayım ergenlik mi kaldı ?"
Oha çüş ne ? 23 mu dedi.
"Sen kaç sene sınıfta kaldın? Bu yaşta lisede ne işin var?"
" Ne lisesi kızım ya. Okumuyorum ki. Canım sıkıldığı için arada uğruyorum. " Daha fazla konuşmamak için başımı farklı yöne çevirdim.
"Salak zaten okusan nolcak. Boşuna yer kaplama . Döl israfı. " içimden söylediğimi sanmıştım ama Buğranın bana attığı öldürücü bakışı görünce beni tekrar nehire atmasın diye Şirince gülümsedim. O sırada telefonuma mesaj geldi. Cebimden çıkarttım tam okuyacağım sırada Buğra elimden çekti ve okudu. Çene kasları kasılinca o gizli numara olduğunu anladım. Aniden telefonu ağaca sertçe fırlatıp paramparça etti. Amk naptin ayfondu o piç. Yaptığı şey şoka girmemi sağladı ama hemen çıkıp ayağa kalktım. Tam bagiracakken parmağını dudagima koydu.
" Tek kelime etme! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sesinde AŞK Var
RandomIşığa yalnızca güneş ışığı düşük olduğunda ihtiyacın olur ve güneşi, yalnızca kar yağmaya başladığında özlersin. Ve onu sevdiğini yalnızca gitmesine izin verdiğinde anlarsın...