Mezuniyet

161 55 23
                                    

Medya Ada.

Yine her zamanki gibi ısrarla çalan alarma küfrederek kapatmaya çalışırken yataktan düştüm. Annemin yaptığı kahvaltıdan muazzam bir koku geliyordu ama çokta uykum vardı. Yatarken aşağı kafamı sarkıtırken annem birden içeri girdi ve bende tepetaklak oldum.Hadi kızım geç kalacaksın gelsene aşağı da bekliyorum seni dedi.
Hadi ama anne yere düştüğümün farkında değil misin diye söylenirken aynı zamanda kalkmaya çalışıyordum. Merdivenlerden uykulu gözlerle inerken kahvaltınin kokusu dahada etkileyici oluyordu.

Masaya oturmuş yavaş yavaş kahvaltımi yaparken annemin sesiyle irkildim. Kızım hadi acele et daha mezuniyetine kıyafet bakacağiz dedi.Sanırım yine bir haftasonumun içine daha ediliyordu.

Omuz silktim ve uzun bir of çekerek ne kadar gereksiz olduğunu düşünüyordum. Zaten genellikle siyah giyinirdim hatta hep siyah giyinirdim.

Yukarı çıkıp üzerimi değistirditen sonra tekrar aşağı indim. Annem yerinde duramuyordu sanki onun mezuniyeti gibiydi.Sonunda evden çıktık şoförümüz bizi büyük bir alışveriş merkezine bıraktıktan sonra annemle mağzaları gezmeye başladık.
Ben gördüğüm ilk mağazada gördüğüm ilk siyah elbiseyi alalım derken annem ise beni mağazadan mağzaya sürüklüyordu . Alışveriş merkezindeki tüm mağazalara girdikten sonra inatmış gibi ilk mağazada gördüğümüz siyah elbiseyi alıp çıktık.Annem her zamanki gibi siyah aldığım için somurtuyordu ama artık alışmıştım.

Ne giydiğim pek de önemli değildi çünkü okulda güzel görünmek isteyebileceğim kimse yoktu. Elbette yıllardır hoşlandığım bir adam vardı onu daha dün görmüş olmama rağmen çok özlemiştim.

Bu gereksiz alışverişten sonra kendimi hemen yatağa attım artık uyumak ve birdaha uyanmamak istiyordum.Tam uykumun derinliklerindeyken annem yine o cırtlak sesiyle bana bağırıyordu. Yine ne var anne ya diyerek söylenirken fitnessım aklıma geldi.Tabi ya bugün fitness vardı. Hızlıca spor kıyafetlerimi giyip çantamı hazırlayıp çıktım. Şoförümüze beni bırakmasını söyledim. Kulaklığımı takıp kafamı pencereye yasladım.Yavaş yavaş serpen yağmuru seyrederken uykuya dalmıştım. Şoförümüz Kemal abinin sesiyle geldiğimizi anladım. Gözümü ovuşturdum ve kapıyı açtım. Yağan yağmur yavaşça yüzüme serpiliyordu. Kemal Abi şemsiyeyi bana uzattı fakat ben gerek olmadığını söyleyerek yağmuru tüm bedenimle hissetmeyi tercih etmişim. Hafifçe kafamı kaldırarak yağmurun guźelligini izliyordum. Ta ki ensemde soğuk bir şey hissedene kadar .İrkilerek arkamı döndüm ve Arda'nın arkamda olduğunu ve bana seslendigini gördüm. Kulaklıgımi çıkarıp yine ne var Arda diye çıkıştım.Ardayı hiç sevmezdim bana hep itici geliyordu benden yaşça büyüktü ve sürekli benimle uğraşıyordu . Kumral dağınık saçları vardı . Aslında oldukça yakışıklıydı fakat hareketleri beni kendinden itiyordu. Başkalarına karşı sempatik ve komikken bana diğerlerine nazaran sertti. Benden kısa boylu ve fitti. Onunla aynı spor salonundaydık. O beş yıldır buradaydı ve oldukça yapılıydı. Ben bir senedir geliyordum onunla burada tanışmıştık. Artık içeri geçicek misin dedi Arda . Ve onunla birlikte içeri geçtik. Karşımda Cenk duruyordu. Cenk fitness hocamızdı . Aynı zamanda da hoşlandığım çocuktu. Üzerindeki siyah atletten kasları daha da ortaya çıkmıştı.Yeşil goźlerini bana dogrultarak selam dedi. Kalbim yine yerinde duramuyordu.Nefesimi yavaşça vererek bende selam dedim. Ona hayran olan birtek ben değildim tabiki bütün kızlar da ondan hoşlanıyordu . Aslında Cenk zengin züppenin tekiydi ama çok yakışıklıydı ve aşırı karizmatikdi ona karşı durmak gerçekten imkansızdı.

Aslında erkeklere ilgi duyan biri değilim ama Cenk'i ilk gördüğüm andan beri hoşlaniyordum.Saçma düsüncelerimden arınıp koşu bandına çıktım ve kendimi hızla koşarken bulmuştum.Çok fazla hızlıydı ayağım birden kaydı kendimi yerde bulacağımı sanırken birinin kollarında olduğumu farkettim .Yavaşça gözlerimi araladığımda Cenk 'in kollarında olduğumu farkettim.Yine kalbim yerinde duramıyordu. Cenk'in sesiyle kendime geldim. Rahat mısın Ada daha durmayı düşünüyor musun deyince hemen doğruldum ve teşekkür ettim. Arkama dönmeden lavaboya gittim ve kendime gelmeye çalıştım. Üstümü değiştirdim ve Cenk'in yüzüne bakmadan çıktım. Aslında çok arkadaşım vardı fakat ben genellikle tek takılmayı seviyordum.Kemal Abiyi arayıp eve yürüyerek geliceğimi söyledim. Kulaklığimı takıp yürümeye ve olanları düşünmeye başladım. Eve vardığımda hemen üstümü değiştirip yattım ne de olsa yarın yorucu bir okul günü beni bekliyordu.

Alarmın sesiyle uyandım. Üstüme siyah kot pantolon ve siyah salaş bir badi giydim .Saçlarımı hafif taradıktan sonra deri ceketimi alıp çıktım.Hasan abi beni okuluma bıraktıktan sonra o herkesin imrenerek baktığı Kardelen Kolejine adımımı attım. Merdivenlerden çıkarken yanıma gelen Bade'yi gördüm. Bade yemeyi çok seven aynı zamandada hiç kilo almayan tiplerdendi. Sarı saçları beline kadar iniyordu.Hergün hiç üşenmeden saçını yapıyordu. Gerçekten çok güzel bir kızdı.Okulda oldukça popüler olmasına rağmen kimseyi takmıyordu. Sanırım en iyi arkadaşımın o olmasının sebebide bu . Ağzını her zamanki gibi yemeklerle doldurmuşken aynı zamanda bana birşey anlatıyordu. Onu takmadan beraber sınıfa çıktık. O sırada kapıdan edebiyat hocamız geldi. Herkes ayağa kalkarken sınıfın egoist üçlüsü Rüzgar,Çağlar ve Ulaç kalkmaya tenezzül bile etmemişti. Hoca imayla Rüzgarın gözüne bakarak oturabilirsiniz dedi. Rüzgarda göz devirerek,kalktıkta sanki dedi.Evet Rüzgar'ın en çok yaptığı şey göz devirmekti.Rüzgar bu okulun müdürünün çocuğuydu. Okulun en gözde üçlüsüydüler ve yakışıklı oldukları kadarda egoistlerdi. Tüm kızlar onların peşinde koşarken Bade ve benim umurumuzda bile değillerdi.Rüzgar benden Ulaç ise Bade den hoşlanıyordu.Çağların ise tek gecelik ilişkileri vardı gecelerin çocuğuydu yani. Zil çalınca düşüncelerimden arınıp iki saattir Ada diye seslenen Bade ye çevirdim kafamı. Ah yine acıkmıştı ve kantine inmek istiyordu. Onun bu ısrarlarına daha fazla dayanamayıp tamam tamam dedim. Kafetaryaya çıkınca ben bi masaya oturup Bade'nin yemek almasını beklerken Rüzgar yanıma geldi ve izin bile almadan oturdu. Klasik odun Rüzgar ne beklerdinizki. Bu ukala tavırları benim hiç hoşuma gitmiyordu. Tüm kızlar ondan nasıl hoşlanıyor gerçekten anlamıyordum sonuçta her séy dış güzellik değilki tabi görünüşte önemli ama her neyse. Rüzgar naber güzellik dediğinde göz devirmekle yetindim. Çok samimiyetsiz geliyordu bembeyaz bir yüzü mimiksiz bir suratı vardı. Sonunda dersler bitmişti . Badeyle yavaş adımlarla merdivenlerden iniyorduk. O sırada Bade nin bir arkadaşı geldi ve konuşmaya başladılar. Bade ye el sallayarak ben gidiyorum dedim ve hızlıca merdivenlerden indim. Bir şeyin beni takip ettiğini hissediyordum. Adımlarımı daha da hızlandırarak arabaya bindim. Yaklaşık bir haftadır birinin beni takip ettiğini hissediyordum. İlk önce bunu anneme anlatmak istedim fakat annemin saçmalama kızım diyeceğini bildiğim için içimde tuttum. Ne de olsa bir kaç güne unuturdum yani umarım. Olayın üstünden bir hafta geçmişti ve ben hala takip edildiğimi hissediyordum. Annemin bağırmasıyla yerimde zıpladim ve yere düştüm. Artık halıyla bütünleşmiştim. Telefonumu elime aldığım da tarihi gördüm. Bugün 8 hazirandı yani mezuniyet günüm. Hala yattığım yerden kalkmamıştım. Annemin üzerini giy kızım demesi üzerine doğruldum ve duşa girdim. Siyah elbisemi giydikten sonra saçlarımı düzleştirdim. Hafif bir göz makyajı yaptıktan sonra bordo bir ruj sürdüm. Annem içeri girince

- Kızım harika olmuşsun .
- Hadi ama anne abartma üzerimde her zamanki gibi siyah bir kıyafet var sadece .
-Olsun benim kızıma çok yakışmış.

Anneme teşekkür edip siyah topuklu ayakkabımı giyip yavaşça merdivenlerden inmeye çalışıyordum. Bu topuklu ayakkabıları oldum olası sevmemişimdir zaten.
Dışarı da arabayla beni bekleyen Kemal Abi ye selam verip arabaya bindim. Balo yerine geldiğimizde herkesin abartılı kıyafetler giydiğini badana gibi makyaj yaptıklarını gördüm ve tiksinerek kapıdan içeri girdim. Kapıda beni karşılayan Bade gerçekten çok güzel olmuştu. Beni görür görmez vayyt güzelim benim diyerek beni bir tur döndürdü eliyle. Hafifçe tebessüm ederek teşekkür ettim ve ona balonun en guźel kızı olduğunu söyledim. Hadi gel yemek standı şu tarafta diyerek sürükledi beni Bade. O yemek yerken onu izliyordum. Arkamı döndüğümde Rüzgar ın olduğunu gördüm. Bana çok güzel ve etkileyici olduğumu söyleyince saol sende çok itici ve çirkin olmuşsun diyerek Bade ye döndüm. Evet biraz egoist ve gıcık biri olabilirim fakat bu umrumda bile değil. Bade ye lavaboya gideceğimi söyleyerek yürümeye başladım. Merdivenleri çıkınca lavaboyu aramaya koyuldum . Ah burası çok karışık derken silah sesiyle irkildim. Koşarak aşağı indim ve herkesin dışarı çıktığını gördüm. Balo salonun içinde açılmamış bir kapı gördüm. Bu kadar meraklı olmak zorundamıydım . Yavaş adımlarla kapıya doğru ilerledim. Kapının gıcırtılı sesine aldırmadan araladım. İnanılır gibi değildi gördüklerim karşısında kalakaldım. Sanırım benim maceram şimdi başlıyordu..

Gizemli KapıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin