GK3

78 29 4
                                    

Medya Uzay

Uzay gerçekten hiç değişmemişti.Çocukken horladığı gibi şimdide horluyordu. Odasına gittim ve parmağımı iyice böbreğine soktum. "Uyansana Uzay ya " dediğimde gözlerini araladı. Somurtarak "Kızım niye beni bu saatte uyandırıyorsun manyak mısın ya? " dedi Uzay. "Uzay bende meraklı değilim bu saatte kalkmaya. İşlerimiz ve yapmamız gereken planlar var." Tabi onu düşünende kabahat diyerek geçirdim içimden. "Ya kızım bu ne acale sakin ol" Bu çocuk beni delirtecek. "Neyse ne Uzay kahvaltı hazır hadi gel."dedim ve kapıyı çarparak çıktım odasından.

Merdivenlerden inerken kahvaltının kokusu beni daha da acıktırmışı. Hemen herkese günaydın deyip yerime kuruldum. O sırada annem de ocaktan sucuklu yumurtayı alıp bana uzak Uzay 'a yakın bir yere koydu. Ben nefret ederdim ve çok kötü kokuyordu.

Uzay şarkı mırıldanarak aşağı elleri cepte ukala bir tavırla iniyordu.

Uzay beyde gelince kahvaltıya başlamıştık. Gerçekten çok acıkmıştım annemle Uzay arasında geçen sohbeti dinlemeden sadece yemeğe odaklanıyordum. Sonunda kafamı kaldırdığımda gülüştüklerini gördüm. O sırada Uzay ' ın telefonu çaldı ve ben pür dikkat onu izlemeye başladım.

Uzay telefondaki adama "sakın kaybetme geliyoruz " demişti.

Annem Uzay ' a noldu oğlum diyince Uzay çenesinda parmağını gezdirmeye başladı. Anladım ki bir yalan arıyor. Hemen bağırdım "Yoksa benim en sevdiğim sanatçı mı gelmiş Uzay?" Uzay rahatlamış bir edayla
"Evet evet ben de sen üzülürsün diye sakın kaybetmeyin dedim "

Annem ikimize de anlamamış bir tavırla bakıyordu. Bende hemen anneme " Biz bugün Uzay ' la biraz gezicez anne eline sağlık " diyerek Uzayla hemen benim odama girdik. Kalbim çok hızlı atıyordu. Meraklı bakışlarla Uzay 'a baktım. Uzay konuşmaya başladı sonunda

"Ada babamı öldüren bir mafya çetesiymiş ve adamlarından birini takibe almışlar." birden tebessüm ederek
" Ne güzel haber işte hemen hazırlanıp çıkalım " dedim.

Uzay odamdan çıkarken "Asıl sen hazırlan hemen " dedi bende arkasından dil çıkarttım. Beni diğer kızlar gibi yavaş hazırlanacağımı sanıyorsa yanılıyordu.

Siyah dizleri yırtık kot pantolonumun üstüne siyah salaş gömleğimi giydim. Yanımada siyah deri ceketimi alıp odadan çıktım. O sırada Uzay da odasından çıktı. Oda baştan aşağı siyah giyinmişti . Bu hoşuma gitmişti.

Anneme son kez veda ettikten sonra beyaz spor ayakkabılarımı giyip çıktık

Hemen bi taksiye atlayıp gideceğimiz yere geldik. Siyah şapkamı da taktıktan sonra Uzay la ilerlemeye başladık. Bina yıkık dökük bir binaydı. İçeri girdiğimizde iğrenç bir koku bizi karşıladı. Etrafta sessizce gezinmeye başladık aşağı doğru inen bir merdiven vardı.

Hemen indik. Kocaman bir depoydu bura. Etraf ölmüş farelerle doluydu. Duvarlar kirden simsiyah olmuştu.

Adamlar bu pislik yerde ne haltlar yiyordu acaba diye aklımdan geçirirken ayağım bir şişeye takıldı ve Uzay yanımda olmasaydı yere kapaklanıyordum.

Yukarıdan bir ses gelince Uzay beni masanın altına çekti. Bir adam sesi geliyordu . Adam etrafa bir bakındıktan sonra geri gitti.

Bizde hemen masanın altından çıktık. Dolabın arkasında bir kapı vardı. Dolapla gizlenmeye çalışılsada görünüyordu. Dolabı ittim ve kapıyı korkak bir şekilde açtım. Uzay da hemen arkamdan gelerek içeri girdik. Burası diğer yerlerin aksine ev gibiydi. Kocaman bir yerdi. Koltuklar televizyon vardı. Ama terkedilmiş gibiydi. Uzay hemen çekmeceleri karıştırmaya başladı . Bende dolaplara bakmaya başladım. Ama hiçbir şey yoktu. Hiç bir iz bırakmadan gitmişlerdi.

Gizemli KapıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin