G.K.4

45 22 3
                                    

Uzay gördükleri karşısında küfür savururken bense kaşlarımı çatmış göremediklerime bakıyordum. Uzay la ikimiz boş binaya boş boş bakarken bizi kendimize getiren şey Bade nin sesi olmuştu. "Aha şimdi sıçtık".

Ben Uzay daha fazla sinirlenmesin diye Bade ye gözlerimi pörtletmiş bakıyordum. Ne var ya dediğinde sanki gözlerimi daha fazla açabilecekmişim baktım. Bade " Ha anladım tamam tamam o iş bende ."

Dikkatimi Bade ye vererek ne yapacağını izliyordum. Uzay o sırada saçlarını karıştıyordu. Bir şey düşündüğü belliydi. İnsanın da böyle yakışıklı kankası olması süper bir şey. İnsanın gözleri yorulmuyor en azından.

Bade Uzay ın sırtına sert bir şekilde vurdu.  Uzay yerinde sıçradı ne olduğunu bilmeyen bakışlarla önce bana sonra Bade ye baktı. "Ne oldu lan "

Bade birdaha Uzay ın sırtına vurdu. " Koçum benim sen sıkma canını kardeşlerin yanında."

Uzay hala Bade nin suratına anlamamış bir ifadeyle bakarken ben kahkayı bastım. Ciddi halime geri döndüğümde benimde bir şeyler söylemem gerektiğini düşünüp koşarak Uzay ın sırtına atladım. "Uzaycığım Bade haklı daha yeni başlıyoruz. Hadi sana güveniyoruz. " Son cümlemi tezahürat  yaparmış gibi söylemiştim.

Uzay sendelerken son anda düşmekten kurtularak beni indirdi. O da daha fazla kendini tutamayarak gülmeye başladı .

Bade yle ikimiz derin bir oh çekerken Uzay şirketin önündeki merdivenlere oturdu. Hazır Uzay da modundayken sorularıma başlayabilirdim.

"Uzay , bu adamlar bir günde nasıl ve neden birden ortadan kayboldular?"

"Bir de ben bilsem keşke belliki bir şeylerden şüphelenip kaçmışlar. Benim onları aradığımı bilmiyorlar diye umuyorum yoksa işimiz daha da zorlaşacak."

Bade de hemen yanımıza oturdu ve ayaklarını sallandırmaya başladı. Bir dakikalık sessizliği bozan Bade nin konuşması oldu.

"Ya kardeşim sıkmayın canınızı boşa herkes ettiğini bulur. Bu UZBADA beraber olduğu sürece kimse kaçamaz."

"Uzbada ne be?" dedi Uzay. Tam da ağzımdan almıştı valla.

"Uzay Bade ve Ada nın kısaltılmışı. Çok cahilsiniz. Az o kafanızın içindekini kullanın. "

Laf mı sokmuştu o ?

"Kanka asıl onu kullanması gereken sensin. Az yaratıcı ol . Nerden bilebilirdik biz senin bu kadar basit bir kısaltma yapabileceğini. "

Bozulma sırası ondaydı. Uzay da bende sırıtmaya başladık. Bade bozulduğunu belli ederek iki elini dizlerini yasladı ve kafasını koydu.

"Ahaha çok biliyorsanız siz bulunda görelim." dedi çocuksu bir tavırla.

Sinirlenince yanakları kızarıyordu ve bu onu olduğundan daha tatlı yapıyordu. Kolumu Badenin omzuna attım ikimizde gülmeye başlayınca Uzay " Oo dışlanıyorum burda ama " dedi sevimli bir şekilde . Sağ kolumuda Uzay ın omzuna attım ve gülüşmeye başladık.

Arabaya bindiğimizde ben öne Bade arkaya oturmuştu.  Yaklaşık 20 dakikalık yolculuğun sonunda arabadan indik. Tam kapıya giderken Bade yi unuttuğumuzu farkederek arka koltuğun kapısını açtım. Kapıyı birden açınca Bade nin kapıya yaslı olan kafası düşmeye başladı.  Son anda tutan Uzay uykulu Bade yi kucağına alarak kapıya yöneldi.

Nasıl derin bir uykudaysa artık. Hem niye Uzay onu kucağına alıyor. Kendi ayakları var sonuçta kendi başına yürüyebilir. Sanıyorumki bir yaşında falan öğretmişlerdi. Aman neyse bananeyse kucağına almasından. Hem ben bunları neden düşünüyorum?

Gizemli KapıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin