Kucağımdan kalktı ve dudaklarını silip yanıma oturdu. Bir yandan da boynumu bir bezle sarmaya çalışıyordu. Bitirdiğimde ona döndüm. Onu uyarmalayıydım. Ona aşıktım-en azından böyle sanıyordum.
"Sana bir şey söylemeliyim Sehun-ah."
-----------------
-5.bölüm-
Konuşmalarımızı baştan sona anlaymıştım. Keşke anlatmasaydım ama anlattım. Sehun bütün konuşmamı dinledikten sonra gözleri karardığında, gözlerinin etrafında damarlar oluştuğunda ve sivri dişleri çıktığında hemen bileğini ıssırdı ve bana zorla kanını içirdi. Kaçmaya çalışıyordum ama bir eliyle kafamın arkasından tutmuş beni zorluyordu.
En sonunda beni bıraktığında yarası hemen iyileşti. Benimde ağzımın kenarından onun kanı akıyordu ve onun kanını içmiştim. Hemen toparlandı ve pencereden atlamadan önce "İstediğin yakında olacak."dedi. Şuan kafam gerçekten karışıktı ve içimde bir yanma hissi vardı.
****
Akşam meydandaki çeşmenin oraya giderken birisi beni durdu ve bir klübeye doğru yasladı. Elimdeki kazığı tam sırtına ğeçirecektim ki Sehun olduğunu anladım.- evet. Kazık hazırlamıştım. Başka vampirler de olabilirdi.-
Yavaşça kulağıma eğildi." Bütün konsey üyeleri etkim altında Jongin. Bir tek vali kaldı ama onu sorun etmiyorum. Şimdi hiçbir şey olmamış gibi onun yanına git ve toplantıya katıl." Deyip vampir hızıyla gitti.
Hemen toparlandım ve çeşmenin arkasında bekleyen valinin yanına gittim. Bana döndü ve ciddi bir tavırla konuştu."Geç kaldınız Bay Kim. Umarım bir daha olmaz. Herneyse şimdi gidelim. Diğerlerini bekletmeyelim." Diyerek önden yürümeye başladı. Bir süre o önden ben arkadan yürdük ve sislerle dolu olan bir sokağa girdik. Biraz korkmuştum çünkü bu valiye pek güvenmezdim. Tekin değildi ve zaten köy halkının değilde bizim kararlarımızla seçilmiş, göreve alınmıştı. Herneyse.
İki katlı bir kulübenin önünde durduk. Karanlık olduğu için dışını pek seçemiyordum. Tam üç kez, ağır aralıklarla kapıyı tıklattı ve hemen ardından kapı açıldı. Bu Bayan Him'di ve güzel, kibar ve saf bir kadındı -öyle sanıyordum-.
Bizi içeri aldı ve etrafı kolaçan ederek aceleyle kapıyı kapattı.
İçeriyi bir şömine ısıtıyor ve aydınlatıyordu. Şöminenin etrafında 10 adet koltuk vardı ve 3'ü boştu. Bayan Him de oturunca diğer ikisinin bizim olduğunu anlamıştım. Tam ortadaki koltuğa Vali Jung oturdu, bende yanına.
Vali, ilk önce boğazını temizledi ve konuşmaya başladı." I-ım. Sevgili konsey arkadaşlarım, şuan çok zor bir dönemdeyiz,bildiğiniz gibi, bu durumu beraber atlatmaya çalışmalıyız." Bir süre bekledi." Bir tür canlılar var. Yaratıklar. Bu..bu yaratıklar önceden benim,senin ve bizim gibi insanlardı fakat nasıl oldu bilmiyorum,hiçbir kayıtta yazmıyor,ama VAMPİR diye adlandırılan bir yaratığa dönüştüler. Kan içmeyi seven ve ihtiyacı olan. İnsan öldürmeyi zevk belleyen ve acıma duygusundan yoksun CANAVARLAR." Hayır. Hayır. Benim Sehun'um böyle olamaz. O iyi birisi. Diyordum içimden." Büyük büyük büyük dedem Jung Hae Jun, bir günlük tutmuş. Vampirlerle ilgili. O zamanlar bu konsey yokmuş ve kimse vampir tanımının ne olduğunu bilebilmiyorlarmış ne gerçek olarak ne de hikaye olarak. Dedem, bu defterin nesilden nesle verilmesini istemiş ve şuan burada."deyip yanındaki çantadan eski püskü, kabı yırtılmış bir defter çıkardı ve elinde salladı." İşte dostlarım,yoldaşlarım. Bu defter sayesinde bu iğrenç varlıkları köyümüzden kovabiliriz. Şimdi soze dedmin yazdıklarından bir kesit okuyacağım.'...o yaratıklar, insanları kendileri gibi yapmak için ilk önce kendi kanlarını içirip öldütmeleri gerekir. Öldükten sonra tekrer dirilirler. İnsanlıklarını kapatmalarına tam 24 saat vardır. O zamana kadar normal insan yemeklerine karşı bir tiksintilik başlar ve güneş gözlerini yakıyormuş gibi gelir...' böylece bizi kendileri gibi yapıyorlar.'...eğer dönüşüm evresinde olanlar bu 24 saat süresince az bir miktarda olsa insan kanı içmezlerse ölürler ve küle dönüşürler...' işte dedem sayesinde köyümüzü baştan yaratabiliriz." Dedi ve histerik bir kahkaha attı.
"Sen öyle san ölümlü." SEHUN!
"VAMPİR! HEMEN KAZIKLARINIZI ÇIKARTIN!" Vali çırpınıyordu. Bir kać kişi kazığını çıkartmış, bir kać kişi ise kaçma girişiminde bulunucakken hemen Sehun önlerine geçti ve kafalarını duvara çarparak kırılmalarını sağladı. Duvarlar kan olmuştu. Hemen dönüp elinde kazık olanlara döndü. Ben daha ne olduğunu anlamadan vali ve ben hariç herkesin boyunlarını kırmıştı bile.
Sehun bize döndü ve bana göz kırpıp valiye çekici gülümsemelerinden birini bahşetti.
"S-sen nasıl? Sen vampir?" Vali titriyordu. Vampir hızıyla önünde durup alayla konuştu. "Evet Vali Jung..yoksa şaşırdınız mı? Zaten benden şüpheleniyordunuz. Bu yüzden Jongin'e mine içirdin. Minenin bize zarar verdiğini biliyordun ama kendin içmedin. Ahhh, ne kadar da salaksın!" Dedi ve boynuna saldırdı. Bir kaç saniye sonra vali yerlerde boynunun yarısı kopmuş duruyordu ve bende şaşkınlıkla birlikte korkuyla Sehun'a bakıyordum.
Sehun bana döndü ve ağzının etrafındaki kanı koluyla sildi. Beyaz gömleği kan içinde kalmıştım.
Ellerini boynuma koydu. Ellerini itemiyordum çünkü korkuyordum.
"Yeni hayatında görüşürüz SEVGİLİM."diyerek boynumu kırdı.
-KaiHannie ~.~