No Way Out.!
"Kapı.!" Koşarak kapıyı aćtı ve sevinçle bağırdı." Sehun-ah.!"
İşte şimdi oyun başlıyor...
-------
Luhan koşarak kapıyı sonuna kadar açtı ve 32 diş gülümsedi." Sehun-ah.! Hoşgeldin, geleceğini bilmiyordum.!"
"Merhaba Luhan. Sadece biraz uğramak istedim." Dedi. Sanırım daha beni hissetmemişti. Körelmişsin be Sehun..
"Ahh~niye girmiyorsun Sehun-ah?" Daha onu evine davet etmemiş mi? Tahmin ettiğimden de yavaş ilerliyor." Imm..beni davet etmeyecek misin Luhan?"
"Tabii ki edeceğim.! İçeri gel Sehun-ah.!"dedi ve biraz geriye çekilerek ona yol açtı. Sehun ise temkinlikle eve ilk adımı attı ve bir varlık hissetmiş olmalı ki ani bir refleksle kafasını mutfak tarafına çevirdi fakat beni göremedi. Sadece bir vampirin daha evde olduğubu hissediyordu." Evde..birisi mi var Luhan?"
"Hım, evet.! Yeni ev arkadaşım var.! Gelde seni tanıştırayım.! Diyerek elinden tutup mutfağa sürükledi.
Ve BOOOOM.!
Beni gördü. Sanki yerdeki tahta kaplı döşemelere ayakları çivilenmiş gibiydi ve gözleri aynı bir baykuş gibi (Soo.s) büyümüştü." Ah~ Sehun-ah bu, yeni ev arkadaşım Kai."
Oturduğum sandaliyeden kalktım ve en çekici gülümsemelerimden birini takınıp, elimi uzattım." Ben Kai.! Tanıştığıma memnun oldum."
Yavaşça elini uzattı ve belli olmasada sert bir şekilde elimi sıktı.
"Bende Kai.."
"Imm..Sehun-ah sen de bizimle yemek yemek ister misin? Lütfen bize katıl.!" Elimi bırakıp göz hapsinden kurtuldum ve yerime geçtim.
"Tabii..çok isterim Luhan." Diyerek tam karşıma, daha demin Luhan'ın oturduğu yere oturdu. Artık başlayabilirdim.
"Sehun-ah kaç yaşındasın?"dedim yan gülüşümü atarak." Ben 22 YAŞINDAYIM." Pehhhh.!
"Anladım~. Peki nereden geldin?" Sinirliydi. Hem de çok sinirliydi. Bunu seğiren gözünden kestirebiliyordum. Korkmadım da değil. Yıllar önce az çektirmedi." Ben Busan'dan geldim. Peki ya sen? Sen Kai, kaç yaşındasın ve nereden geldin? Ne yaparsın? Ne zamandır buradasın? Burada ne yapıyorsun? Neden BURADASIN?" Luhan, Sehun'un önüne yemek dolu bir tabak, çatal ve bıçakla beraber bir bardakta su koyup, Sehun'un yanına oturdu.
"Hmm..ben de 22 yaşındayım. Inseong GÖÇMENİYİM*ilk karşılaştıkları köy,1900'lü yıllar*. Ailem yıllar önce öldü. 6 aydır buradayım. Burası beni kendine bağladı. Gitmek için daha erken. Ve son olarak yapmam gereken şeyler var." Deyip tekrar bir yan gülüş bıraktım.
"Ee, Sehun-ah sen ne yapıyorsun?" Yuh.! İçine girseydin bide be çocuk.! Yafşak.! (Ben 'yavşak'demeyi sevmiyorum o yüzden 'yafşak'asdfgh.s)
"A-ah, iyiyim Luhan.! Seni kontrol etmek istemiştim sadece." Gözünün ucuyla bana baktı." Oh.! İyi etmişsin.! Benim evim, senin evin." Salakça gülümsedi.Al işte yafşak, diyorum..
"Sehu-"
"cikcikciiiiiikkkk.! cik cik cik ckik cikcikcikkkkciiiiiiiikkk.!.." İçeriden kuş sesi geliyordu." Ah, kuşumu açma vakti gelmiş.! Bu saatlerde hep öter. Bekleyin hemen geliyorum." Luhan kalktı ve salona doğru gitti. Sehun'un ise saniyeler içinde yakamı tutup öne doğru çekti. Aramızda santimler vardı. Ben ise o dudakları öpmek için nelerimi vermezdim ki?
"Neyin peşindeysen, şimdiden pes et. Çünkü başarısız olacaksın.!" Bakışlarımı dudaklarından çekip, ellerini yakamdan ittim."Sev-..."Önüme bir anda küçük bir kuş kondu ve arkasından Luhan tekrar aynı yerine oturdu." Bu benim minik kuşum Kenzo. Muhabbet kuşu^^."
"Lulu.! Lulu.! Cikcikcikcik.! Lulu.! Brrrrrrr.."
"Çok tatlı değil mi? Ah, Kai-ah, ben bu saatlerde evde olmassam onu kafesini açmayı unutma yoksa her tarafa sürtünmeye çalışıyor."
Sürtünmeye başlıyor? N'yapıyor bu kuş?" Nasıl yani?" o anda kuş geldi ve masanın üzerinde olan elimin. baş parmağıyla oynamaya başladı.
Luhan güldü."Birazdan anlarsın." ve Sehun'u dürtüp izlemesini söyledi. Ben de pür dikkat kuşu izlemeye başladım.
Gagasıyla tırnağıma vuruyordu bu sırada da kuyruğu, alt bölgesi, parmağıma sürtünüyordu ve saniyener içinde kuş titreyip elimin üstüne beyaz bir sıvı bıraktı.
Bu..bu? Ahh.! Kuşlarda mı.?!
Kafamı kuştan kaldırıp karşımda duran iki kırmızı surata baktım. Gülmemek için kendilerini tutuyorlardı. Titrek bir nefes verdiğimde ikiside kahkahalarla gülmeye başladı. Hatta Sehun sandaliyeden yuvarlandı ve yerde, karnını tutarak, gülmeye devam etti. Luhan ise..Luhan'ın ne yaptığını anlamıyordum. Değişik bir biçimde gülüyordu.
Ah~sizinle işim bittiğinde ben de böyle güleceğim -,-
Bir süre-yaklaşıl 5 dakika-daha güldüktem sonra Luhan,karnını tutarak kalkıp salona doğru gitti.
"Gözlerinden kan akıyor. Daha başlamadan bitmesini mi istiyorsun?"Tek kaşımı kaldırıp,sandaliyeye tekrar otiran Sehun'a baktım.
Bir anda eli gözüne gitti ve eline gelen kırmızı sıvıya baktı." Hassiktir be.!" Vampir hızıyla kalktı ve hemen arka tarafta bulunan musluğu açıp kanı temizledi(vampirler ağlayabilir fakat,kan dökerek ağlarlar). Bu ise en fazla 2 saniye sürmüştür.
Luhan 2 dakika içinde elinde bir ıslak mendil kutusuyla geldi ve bir mendil çıkartıp elimi sildi." Kekekek~kuşum biraz azgın. Kusura bakma^^."
"Şanşlı kişi senmissin." Diyerek dalga geçti Sehun. Ben ise sadece bakmak ile yetindim.
Sen benim ile geçiçeksin.
***
"Evi sömürdün.! Geleli kaç saat oldu. Gitsene sen artık.!"
"Kai.! N'yapıyorsun?" Luhan dürtükledi." A-ah, Sehun ö-öyle demek istemedi.! Dimi.?!?" Bir kez daha dirseğini karın boşluğuma geçirdi. Aman ne acıdı~.
"Yapacak başka bir işim yok burda iyiyim ben. Hem sen ne karışıyorsun? Daha bugün taşınmışsın."
"Olabilir. Bugünden itibaren benim de evim."
"Ama sah-..."
"Tamam,tamam. Sanırım biraz ortamı yumuşatmalıyız. Arkadaşlarımı çagırayım ben en iyisi. Sizin de varsa çağırabilirsiniz. Bekleyin,hemen geliyorum."diyerek koltuktan kalktı.
"Bu evden çık."
"Aha.! Niyeymiş o?"
"Senden büyük olduğumu unutuyorsun galiba,seni hemen burada 2 saniyede parçalara ayırabilirim."
"Canın acır. Beni parçalara ayırdığında kalbin acıyacak-elimi kalbime götürdüm-.Burana. Tam buraya-elimle aynı yere vurdum-bir kazık saplanmış gibi olacak. Çünkü biz bağlıyız. Çünkü ben. Senin. Evladınım."
Bir an duraksadı.
"Hayır acımayacak Jongin. Çünkü ben o gün o bağı sonsuza kadar kopardım."
Bunu diyecek bir şeyim yoktu işte.
Bir süre bakıştık ve o sırada içeri Luhan girdi." Imm..aradım.Birazdan burada olurlar." Tekrar aynı yerine oturdu ve elleriyle dizlerine vurdu."Ee..sizde arayın."
Cebimden telefonumu çıkartıp Soo'yu aradım. Biraz bekledikten sonra telefonu inleyerek açtı.
Ah şu piç kurusu.
"Bizimkileri topla ve hemen buraya gel dostum."
"Immm~ geliyorum Kai. Bu piliç zaten pek haz vermiyor." Diyerek telefonu kapattı.
"Sen aramıyor musun Sehun-ah?"
"Gerek yok Luhan."gülümsedi. Piç.
Bir yarım saat onların konuşmalarını dinledikten sonra kapı çaldı ve Luhan koşarak açtı." Chanyeol.! Hoşgeldiniz dostum.! Yeni ev arkadaşım ve size anlattığım kişi de burda. Geçin içeri."
"Dostum evin bir değisik kokuyor.!"
"Ne gerçekten mi? Lay ben hiç koku almıyorum."
Kapıyı kapattığı sırada. Dışarıdan cırtlak bir ses geldi." KAI-YAHHHHHH.!" Baek ve cırtlak sesi..
Kapıyı tekrar açtı ve bizimkiler girdi.
-Yazar-
Baekhyun karşısında düşmanca kendisine bakan Chanyeol'a çevirdi." Vuuuu~ seksi ulf^-^" Elini pençe yaparak kaldırdı ve aşşagı doğru salladı.
"Hırrrrrrrr"